English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Ş ] / Şimdiden

Şimdiden traduction Portugais

6,751 traduction parallèle
Evet, şimdiden zorluyorlar bile.
Sim, eles já sabem disso.
Ama şimdiden şu kadarını söyleyeyim.
Mas posso dizer-te que...
Emeklemeye başladı ve neredeyse şimdiden kendi başına doğrulabiliyor.
Ainda há pouco começou a ficar de barriga para o chão e, agora, quase já consegue sentar-se sozinha.
Şimdiden göstermemem gerekirdi.
Ainda nem sequer vos deveria estar a mostrar isto.
Şimdiden farkı hissedebiliyorum.
Já consigo sentir a diferença.
Hayır. Evet. Eliza, seni tanıdığım kısacık zamanda bu şimdiden ikinci ofis ilişkin.
Se você vai aquietar-se, há uma citação aqui sobre Colonel Sanders...
Daha şimdiden Oliver'dan bahsediyor olmamalı.
Ela não devia estar já a falar do Oliver.
Walter gideli 10 dk. oldu ama şimdiden birbirinizi boğazlamaya başladınız.
Estão sem o Walter há 10 minutos e já estão a atacar-se.
Eminim Bart ve Homer şimdiden çok iyi arkadaş olmuşlardır.
Sei que o Bart e o Homer já são os melhores amigos.
peki, eğer birine aşırı güç kullanır ve onun ölümüne neden olursan... şimdiden söylüyorum :
Bom, se algum dia passares dos limites e alguém acabar morto... Digo-te já : não te irei apoiar.
Aslında bakarsan Sean, o davayı şimdiden açıyorum.
Na verdade, Sean, vou avançar com isso agora mesmo.
Şimdiden iltibaren birbirimizden daha az şüphe edeceğimize dair anlaşmaya varabilir miyiz?
De agora em diante, podemos fazer um pacto para suspeitarmos menos um do outro?
- Bazılarımız şimdiden içmiş.
- Alguns já beberam qualquer coisinha.
Vücudun şimdiden istemeye başladı.
O teu corpo já está desejoso.
Tartışmaya geldiysen şimdiden uyarayım, randevum var. - Kısa olsun yani.
Se vieste até cá para discutir, aviso-te que tenho um compromisso às 11h30, por isso sê concisa.
Henüz kapıdan bile çıkmadın ama şimdiden daha az güvende hissediyorum.
Nem passou pela porta e já me sinto menos seguro.
Eğer gelecek için en ufak bir umut bile besliyorsan şimdiden iyileşmişsin demektir.
Se sentir alguma esperança pelo futuro, então você já está melhor sem.
- Şimdiden 5 kilo verdim bile.
- Já perdi 5 quilos!
Şimdiden ponpon kızların lideri oldu bile.
Já é a líder da claque.
Bu çok iyi olur, çünkü akşam Callie'yle bir randevumuz var. Üstelik ihtisasım şimdiden başlamış gibi görünüyor.
Ainda bem, porque a Callie e eu temos um compromisso, e parece que já comecei o meu programa.
Ve şimdiden ilk 5 raundu kaybetti bile.
Ele já perdeu as primeiras cinco rondas.
Köpekten şimdiden sıkıldım.
Já chega do cão.
Şimdiden politika konuşuyorsun.
- Já estás a falar de política.
Pabu ve ben şimdiden seni özledik bile.
o Pabu e eu já sentimos a tua falta.
Şimdiden söylüyorum bu işin senin için iyi bitme imkanı yok.
Digo-te, agora mesmo, que não há forma de as coisas terminarem bem para ti.
Şimdiden hareketli bücür.
É um rapaz activo.
Ama sen şimdiden daha iyi hissetmemi sağlıyorsun.
Mas tu já me fazes sentir melhor.
İlginç, New York Times daha şimdiden yönetimin tüm güvenilirliğini kaybettiğini söylüyor.
-... E agora temos o N.Y. Times, dizendo que as administrações perderam toda a credibilidade.
Hayır! Daha şimdiden rozetlilerle savaşıyorum.
Já estou a discutir com a chefia!
Görülemeyen şeyleri görme yeteneğiyle daha şimdiden altın çocuk olarak anılıyor.
Já consolidou um nome para si, que é "menino de ouro".
52-48 Murray kazanacak bunu şimdiden söyleyebilirim.
Murray vai vencer, com 52 % a 48 %. Já pode declarar vitória.
Şimdiden onu sevmeye başladım.
Já gosto dela.
New York, Londra Paris ve Dubai'de çalışıyor. Sizi şimdiden uyarayım.
Divide o tempo entre Nova York, Londres, Paris e Dubai.
Annem şimdiden iki kez aradı bile.
A minha mãe ligou duas vezes.
Yakın olduğunu tahmin etmiştim ama daha şimdiden Dünya'nın haritasını çıkarmaya çalışıyorsun.
Pensei que estivesse perto, mas já está a revistar a Terra.
Şimdiden bir milyon hite ve retweet'e ulaştı.
Já recebeu mais de um milhão de acessos e retweets.
Şimdiden ellerim yeterince kana bulaştı.
Já tenho sangue suficiente nas mãos.
Şimdiden bir mikroskobun altındaymışım gibi hissediyorum zaten.
Já me sinto como se estivesse sob o microscópio.
Dawson'ın gözünü şimdiden korkutmadın, değil mi?
Ouve. Ainda não estás a perseguir a Dawson, pois não?
Çok geç mi? Şimdiden mi?
Demasiado tarde?
Sen, Keri... Neden onları hazırlamıyorsun ki şimdiden?
Então, Keri porque não deixas tudo preparado?
Yoksa şimdiden yarım düzine tedavisini karşılamazdınız.
Ou não tinha pago a sua reabilitação, 6 vezes.
Bohçanı şimdiden doldurmaya başla.
Começa a fazer uma reserva.
Buz ve bandajlar hazır şimdiden.
Tenho gelo e pensos rápidos a postos.
2,5 hafta mı? Daha şimdiden bu kadar sıkı fıkı mısınız?
Dave foi o modelo perfeito para mim porque ele iniciado a partir do fundo.
- Şimdiden mi?
- Já?
Şimdiden özür diliyorum.
Desculpa-me por isso.
Hadi ama, şimdiden mi yapacağız?
Vamos fazer isto?
Özellikle sen, Nick, şimdiden sırılsıklam oldun.
Estás a suar.
- Şimdiden mi?
Já?
Şimdiden 6 kişiyi kaybettik.
Já perdemos seis pessoas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]