Şimdi ne yapıyorlar traduction Portugais
48 traduction parallèle
Şimdi ne yapıyorlar?
O que é que estão a fazer?
Şimdi ne yapıyorlar bebeğim?
O que estäo eles a fazer, querida?
- Şimdi ne yapıyorlar?
- Que estão a fazer agora?
Şimdi ne yapıyorlar?
O que é que estão a fazer agora?
- Peki, şimdi ne yapıyorlar?
- Bem, que estão a fazer agora?
Oh, şimdi ne yapıyorlar?
Que andam eles a preparar?
Şimdi ne yapıyorlar?
Mas o que é que eles querem agora?
Şimdi ne yapıyorlar, biliyor musun?
Sabes o que fazem agora?
Şimdi ne yapıyorlar biliyor musun?
Sabes o que fazem agora?
Oh, şimdi ne yapıyorlar? !
Que diabo estão eles a fazer agora?
Şimdi ne yapıyorlar?
O que eles estão a fazer agora?
Şimdi ne yapıyorlar?
Que fazem agora?
Peki şimdi ne yapıyorlar?
E o que fazem agora?
Şimdi ne yapıyorlar?
Que estao a fazer agora?
- Şimdi ne yapıyorlar?
- O que estão eles a fazer agora?
Şimdi ne yapıyorlar hiç bilmiyorum.
Não sei o que fazem.
Şimdi ne yapıyorlar ki?
E onde estão agora?
Ve aciz ve cesaretsiz liderlerimiz bizleri büyük hayal kırıklığına uğrattıktan sonra kendi konumlarını kuvvetlendirmek için şimdi ne yapıyorlar?
E o que está a nossa débil e desanimada liderança a fazer para solidificar a sua posição depois de tamanho falhanço?
Şimdi ne yapıyorlar?
Que raio estão eles a fazer agora?
Şimdi ne yapıyorlar?
- Pois. - O que estão a fazer?
Şimdi ne yapıyorlar?
O que estão a fazer agora?
Acaba şimdi ne yapıyorlar.
O que andam eles tramar?
- Şimdi ne yapıyorlar acaba?
Gostava de saber o que fazem agora.
Şimdi ne yapıyorlar?
- O que estão a fazer agora?
- Şimdi ne yapıyorlar?
O que é que eles estão a fazer?
Şimdi ne yapıyorlar?
- O que estão a fazer?
Şimdi ona kim bilir ne yapıyorlar?
Quem sabe o que lhe estão a fazer.
Şimdi ne yapıyorlar?
Porquê?
Şimdi, o şeyle ne yapıyorlar?
E o que fazem agora com essa coisa?
Şimdi düşünüyorum da ; onlar o kutunun içinde ne yapıyorlar?
Agora que penso nisso, que fazem eles naquela caixa?
Şimdi ne yapıyorlar?
- O que fazem agora?
Şimdi de Ruslar aynı şeyi yapıyorlar, burada aynı şeyin olmasına müsade edersem ne olayım.
E agora que os russos os seguiram, que eu seja maldito se deixar que aqui aconteça o mesmo.
- Oh, şimdi ne yapıyorlar?
Que vão fazer agora?
Bakanlığa en içten özürlerinizi ilettim. Şimdi ne yapıcaklarını tartışıyorlar.
Transmiti suas mais sinceras desculpas à Chancelaria.
Ne yapıyorlar şimdi?
Que fazem eles?
Şimdi gecenin karanlığında dışarıdalar ve ne yapıyorlar, sadece Tanrı biliyor.
E agora andam por aí de noite, a fazer sabe lá Deus o quê.
- Şimdi ne yapıyorlar?
- O Irão.
Bak şimdi, ölüyü canlandırırken kendi DNA'mı kullanmamın güzel yanı, ne dersem yapıyorlar.
A vantagem de usar o meu próprio ADN para reanimar os mortos é que... eles fazem... tudo o que eu mando.
'Bakacağım'dedi, şimdi bakalım insanlar karşılığında ne yapıyorlar.
"Eu vou ver", disse ela, "Vamos ver o quão mudadas as pessoas estão."
Tamam, ne yapıyorlar şimdi?
Certo, o que estão a fazer agora?
Şimdi de Anna'nın çocuğuna yapılan saldırı konusunda suçu bize atıyorlar. Ne yapacaksın?
E agora estão a incriminar-nos pelo ataque à filha da Anna.
Şimdi sormak zorundayım. Ne yapıyorlar?
Tenho de perguntar isto.
E, ne ki şimdi bu? Sırf taşak geçmek için kurulması imkansız mobilyalar yapıyorlar?
Fazem um móvel que é impossível de montar, só para gozar connosco?
Şimdi ne yapıyorlar?
E agora?
İçinde ne yapıyorlar şimdi?
O que fazem com ele agora?
Şimdi ne yapıyorlar?
E agora o que estão a fazer?
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi ne istiyorsun 34
şimdi neredesin 37
şimdi ne yapıyor 40
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi ne olacak 465
şimdi nerede 159
şimdi ne istiyorsun 34
şimdi neredesin 37
şimdi ne yapıyor 40
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi ne olacak 465
şimdi nerede 159