Ama ben istiyorum traduction Russe
1,166 traduction parallèle
- Ama ben istiyorum.
- Но я хочу целоваться при всех!
Üzgünüm Dory, ama ben istiyorum.
Прости, Дори но этого хочу я.
Ama ben onun bu Cumaki konserine gitmek istiyorum. Fakat bilet kalmamış.
Я очень хочу пойти на его концерт в пятницу, но все билеты проданы.
Sizi anladım efendim, ama iki arkadaşımız kaybolmuş durumda, ve ben de onları bulmayı çok istiyorum.
Хорошо, я понимаю, сэр, но двое из моих друзей пропали, и я хотел бы помочь найти их.
Ama ben izlemek istiyorum!
Ќо € хочу их смотреть!
Ama ben özel olmasını istiyorum.
Но я хочу, чтобы оно было особенным.
- Ben de istiyorum ama!
- Я только этого и хочу!
O New Guys'ı istiyor. Ben sizi istiyorum ve onu ayartabilirim ama bu günün sonunda sizden haber almazsam bizi kaybedersiniz.
Я хочу вас, ребята, и я смогу его уговорить, но вы нас упустите, если не позвоните мне до конца рабочего дня.
- İstiyorum ama ben bunu...
- Я бы помог, но...
Ben Teğmen Grimes. Ama bana Frank demeni istiyorum. - Bunu yapabilir misin?
Повторяю, я лейтенант Граймс, можешь называть меня Фрэнк.
Biliyorum bu senin adalet hissine karşı, ama ben kazanmak istiyorum.
Я знаю, что тебе это кажется несправедливым, но я хочу победить.
Ama bak ben ne istiyorum?
А как насчет того, что я хочу?
Ama şu anda, onun kontrolünü ben almak istiyorum.
- Сейчас мне хотелось бы вести её самому.
Ama ben paramı istiyorum.
Но мне нужны мои деньги!
Ama baba, ben de film çevirmek istiyorum!
Но папа, когда вырасту, я же тоже хочу снимать фильмы!
Ama ben senin filmini gerçek bir sinemadaymış gibi seyretmek istiyorum.
Но я хочу посмотреть твой фильм как в настоящем кино.
Evlenmek isteyip istemediğimi ben bile bilmiyordum... ama istiyorum.
Я даже не знаю, известно ли тебе, что я так и не женился. Но я хочу этого.
- Ben sadece ikinci bir şans istiyorum. Dün üzerinde iyi bir izlenim bırakamadığım..... ortada. Ama bana ikinci bir şans verirsen iki centilmenle..... yaşamanın faydalarını görmeni sağlayabilirim.
Слушай, я просто хочу второй шанс, отому что я, очевидно, не произвёл вчера лучшее первое впечатление, но я уверен, что, если ты дашь мне второй шанс, я мог бы красочно описать тебе очевидные выгоды проживания с двумя прекрасными джентельменами, коими...
Ama bu benim duygularımı incitti ve bilmeni istiyorum, eğer ben ölürsem... ... sen de Joey'i alamıyorsun.
But it did hurt my feelings, and I want you to know that if I die you don't get Joey.
Yani ben öndeyim.. .. ama Altın Maymun için de bir kez daha şansımı denemek istiyorum.
Я имею в виду, я лидирую, но я бы хотел снова попробовать Золотую Обезьяну.
Ama ben seni ve Rory'yi bu seneki Şükran Günü'nde görmek istiyorum.
Но в этом году я хочу провести День благодарения с тобой и Рори.
Sen bir şey söylemeden önce ben söylemek istiyorum. Senin için büyük bir şok olduğunu biliyorum. Ama bana çok mantıklı geliyor.
Прежде чем ты что-нибудь скажешь, позволь сказать мне – я знаю, это, наверное, было полнейшим шоком, но ведь это вполне понятно, у нас столько общего, мы терпеть не можем одни и те же фильмы, мы смеёмся над одними и теми же людьми,
Ama... ben ona layık bir şey istiyorum. O iyi bir adamdı.
Но...
Ama ben ayı olmak istiyorum.
Но я хочу быть медведем.
Evet ama ben Steven'ı seviyorum. Bu yüzden de zengin olmasını istiyorum.
Да, но мое сердце принадлежит Стивену, поэтому я хочу, чтобы он был богат.
Sadece iki tane olabilirler ama, ben sizden kanat adamınızdan ayrılmamanızı ve kendinize aşırı güvenden kaçınmanızı istiyorum.
Их там может быть всего 2, но я хочу, чтобы вы шли со своими ведомыми и не были слишком самоуверенными.
"Ama ben sepette oturup kek yemek istiyorum" dedi kedi.
"Но мне кушать нравится пирог в кадье", смеялся кот.
-... ama ben yüz yüze görüşmek istiyorum.
... нo мнe xoтeлocь c вaми пoгoвopить.
Ama sence sakıncası yoksa bugün ben söylemek istiyorum.
Ќо если тьы не поотив, сегодн € € сдел € ю это с € м €.
Ben de seni istiyorum ama benim şartlarımla.
Я тоже хочу тебя, но на моих условиях!
Ama ben ânı yaşamak istiyorum.
Настоящее устраивает меня.
Ama ben sadece Noboru'yu tekrar görüp ona onu sevdiğimi söylemek istiyorum!
Но Нобору-кун... я только хочу опять увидеть его... И сказать ему : "Я люблю тебя!"
... ama istemiyorum. Ben Joey'i öpmek istiyorum.
Я хочу поцеловать Джоуи.
Ben senin gibi olmak istiyorum. Sıkıcı ama akıllı yatırımlar yapan.
Я хочу быть как ты, скучным, но на хорошей работе.
Biliyorum, ben de gitmek istiyorum. Ama daha önce tatil için hiç bu kadar çok para harcamamıştık!
Знаю, и я хочу поехать, просто мы никогда раньше не тратили столько на отпуск.
Bunu bir komplo olduğuna ben de inanmak istiyorum hem de fazlasıyla inan bana ama sanırım Lex'in aklını kaçırdığı ihtimaline kendimizi hazırlamalıyız.
Знаешь, мне хочется верить в то, что это заговор так же, как и тебе, поверь мне но мне кажется, что нам стоит приготовиться к возможности, что Лекс теряет разум.
Ama ben boşanmak istiyorum.
Но я хочу развода.
Ben bazen, ekmeğin bir somununu andırırım herkes benden bir dilim alır, kimsenin istemediği iki kabuklu artık parçaya kadar ve ben sadece haykırmak istiyorum "takdir et beni, kahretsin" ama yapmıyorum, neden?
Иногда я чувствую себя буханкой хлеба, все продолжают брать кусочек меня, пока по краям не останутся два черствых куска, которые никто не хочет брать отчего мне хочется крикнуть "Цени меня, черт побери" но я не кричу, почему?
Ben sadece Jake'i istiyorum. Ama Jake'i alana seni de yanında veriyorlar.
Я хочу, чтобы у меня жил Джейк, ну а ты прилагаешься в нагрузку.
Ama şunu anlamanı istiyorum : Jester de ben de sadece senin mutlu olmanı dileriz.
[Но я хочу, чтобы вы поняли - и я и Джестер заботимся прежде всего о вашей безопасности.]
- Ama ben de görmek istiyorum.
Я хочу посмотреть!
Ve buna her gün katlanmak zorunda kalacağız. Ama ben bunu istiyorum.
Но я готов бороться с этим, потому что ты нужна мне.
Ama ben daha fazlasını istiyorum.
Просто я хочу этого сильнее.
Lucy hakkımda ne dedi bilmiyorum ama şunu bilmeni istiyorum her kim hakkında konuştuysa o, ben değildim.
Я не знаю, что Люси тебе сказала, но хочу, чтобы ты знал. Тот человек, о ком она это говорила это не я.
Ben inanmak istiyorum ama...
Ты что действительно веришь в это... Я хочу верить. но.
- Ben de Theda Bara'yla çıkmak istiyorum. - Ama bu da gerçekleşemeyecek.
А я хочу поцеловать Мэри Пикфорд, но надежд мало.
Bunu birçok kez söylediğimi biliyorum ; ama ben hayatta kalmak ve kızıma gitmek istiyorum.
Нет. Но, как ты верно заметил, дома меня ждёт дочь.
Evet, ama Bay Clark, biliyorsunuz, uzun zamandır Atlantic'teyim ben o adamlara bir şans vermek istiyorum, yani en azından karşı teklif getirebilmeleri için.
- Да, мистер Кларк, но поймите : я давно на "Атлантик" работаю, - Да, мистер Кларк, но поймите :
Demek istiyorum ki ; ben beyazım ama sizinle aynı çıkmazın içindeyim.
Например, я - белый, но мы в одной лодке.
Ama ben büyük bir erkek istiyorum.
Но вор мне не нужен.
Ama ben senin için en iyi olanını istiyorum.
Просто я желаю тебе только хорошего. Я знаю.
ama benim 40
ama ben biliyorum 26
ama ben iyiyim 19
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama ben değilim 29
ama bence 43
ama ben sadece 22
ama benim için 21
ama benim için değil 17
ama ben biliyorum 26
ama ben iyiyim 19
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama ben değilim 29
ama bence 43
ama ben sadece 22
ama benim için 21
ama benim için değil 17
ama ben buradayım 16
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben istiyorum 105
istiyorum 518
istiyorum ki 20
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama biz 56
ama bu 445
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben istiyorum 105
istiyorum 518
istiyorum ki 20
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bana 28
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama belki 32
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bana 28
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama belki 32
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32
ama bunu 25
ama bazen 44
ama bu gece 38
ama bak 80
ama bu çok saçma 28
ama bu gerçek 26
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32
ama bunu 25
ama bazen 44
ama bu gece 38
ama bak 80
ama bu çok saçma 28
ama bu gerçek 26