English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ A ] / Anlayamıyorum

Anlayamıyorum traduction Russe

2,593 traduction parallèle
Haklısın anlayamıyorum.
Ты прав.Не понимаю.
Bana neler olduğunu neden söyleyemediğinizi gerçekten de anlayamıyorum.
Я правда не понимаю, почему ты не можешь просто сказать мне, что происходит.
Senin bunu nasıl başardığını anlayamıyorum.
Я не понимаю, как ты держишься.
Anlayamıyorum.
Я не понимаю.
Neden onu savunmaya çalıştığını anlayamıyorum.
Я совершенно не понимаю, почему ты защищаешь ее.
Samimi olup olmadığını bile anlayamıyorum.
Не пойму, искренне ли это.
Anlayamıyorum, bu ne demek?
Я не понимаю.
İnsanlar sırlarını anlatmaktan niye bu kadar korkar anlayamıyorum.
Я не понимаю, почему все так боятся рассказывать секреты?
Bunu anlayamıyorum.
Я это не понимаю.
Seni anlayamıyorum.
Я тебя не понимаю.
Hala bunca şeyi sadece para için nasıl yaptıklarını anlayamıyorum
Я всё ещё не могу понять, что они сделали все это только ради денег.
Neler olduğunu anlayamıyorum Siobhan.
Я не понимаю, что происходит, Шивон.
Yetişkinleri hiç anlayamıyorum.
Я всё ещё не понимаю этот мир взрослых.
Hayır, ne dediğini anlayamıyorum...
Я не понимаю, что ты говоришь.
Seni suçlamıyorum, sadece--ben anlayamıyorum.
Я тебя не обвиняю, я просто... Я просто не понимаю.
Bu oyunu içtenlikle kim oynayabilir anlayamıyorum.
Я не понимаю, как можно играть в эту игру хотя бы немного искренне?
Neler olduğunu anlayamıyorum Mike.
Я не понимаю, Майк.
Valla Alonso Garcia, Bayan Gutierrez'i neden öldürmek istemiş bir türlü anlayamıyorum.
Я вот не понимаю, чем ему так насолила мисс Гутьерес. А вы?
Erkeklere istediği her şeyi yaptırabiliyor bir türlü nedenini anlayamıyorum.
Она может заставить мужчину сделать все, что захочет, и я, хоть убей, не понимаю, почему?
Anlayamıyorum.
Вот чего я не понимаю?
Peter, bana neler olduğunu ben de senin gibi anlayamıyorum ama bu seni tanıdığımı, senin de bana baktığında onu gördüğünü değiştirmez.
Питер, я не больше твоего понимаю, что со мной творится. Но это не меняет того, что знаю я, что знаешь ты...
Neler olduğunu anlayamıyorum, Mags.
Я не понимаю, что происходит, Мэгс.
Lloyd, seni anlayamıyorum.
Ллойд, я не понимаю тебя.
Neden başka bir bebek istediğini anlayamıyorum.
Я не понимаю, зачем тебе нужен еще один ребенок.
- Anlayamıyorum.
Для меня непонятно.
Neden bebek istediğini anlayamıyorum...
Не пойму, зачем ты собираешься...
Bu işi neden almadığını anlayamıyorum.
Я не понимаю, почему ты отказалась от этой работы.
Neyi anlamadığını anlayamıyorum.
Я не понимаю, что вам тут непонятно.
Ben hala anlayamıyorum, Jackson.
Я всё ещё не понимаю, Джексон.
Bak, Liz'le nasıl bir ilişkin olduğunu anlayamıyorum.
Слушай, я не понимаю, что за отношения у тебя с Лиз.
Onun da sınavı nasıl geçtiğini anlayamıyorum.
Бог знает, как и ей удалось пройти через экзамен.
Gerçekten anlayamıyorum.
Я этого не понимаю.
Seni anlayamıyorum.
- Я не понимаю...
Ama onu anlayamıyorum çünkü onun bununla başa çıkabileceğini sanmıyorum.
С ней так не получится. И я не думаю, что она справится.
O zaman neden orayı kesmeye devam etmek istediğinizi anlayamıyorum.
Тогда я совершенно не понимаю, почему Вы полагаете её пригодной для разреза.
Sláinte. Sadece anlayamıyorum.
Просто не складывается.
Bir kişinin bunu nasıl yaptığını anlayamıyorum. Birini öldürmek.
Никогда не понимал, как кто-то мог сделать это - убить кого-то.
Nereye kayboluyorsun anlayamıyorum.
Не знаю, куда ты только пропадаешь.
Ben bile seni anlayamıyorum.
Даже я не могу понять тебя.
Leicester'de yapılmış bir efsaneyi gördüğünüzde bilirsiniz kendi başıma anlayamıyorum.
Мне сложно это понять, потому что, знаешь, когда ты видишь табличку "сделано в Лейчестере"...
- Anlayamıyorum.
- Я не понимаю.
Neden bu kadar heyecanlısın, anlayamıyorum.
И ты-то чего прыгаешь от радости?
Neler olduğunu anlayamıyorum!
Я не понимаю, что происходит!
Geçici bir süreliğine bile olsa neden tahammül edemediğinizi,... neden hakaret ettiğinizi anlayamıyorum.
Мне непонятно, почему вы не сдались, хоть на время, зачем оскорбили его. Честно говоря, это была огромная ошибка.
Hepsi bu değildi. Biliyormusun, işin komik tarafı ne zaman palavra sıktığını bile anlayamıyorum.
Знаешь, самое смешное, я даже не могу сказать, когда ты лгала мне.
Neden bu şeye ev sahipliği yapmayı kabul ettiğini ve neden kendi çarşaflarını getirmeyeceklerini hâlâ anlayamıyorum.
Я всё равно не понимаю, зачем ты согласилась вести это... и почему они не принесли свои скатерти.
Meselenin ne olduğunu anlayamıyorum, çünkü artık o 2000 dolarlık takımın içindeki bağırsaklarını dilediğince doldurabilirsin.
Знаешь, не вижу никакой проблемы, потому что теперь ты можешь снова запихнуть своё брюхо в костюм за 2 тысячи.
Olanları anlayamıyorum.
Я лишь...
Seni anlayamıyorum, ama umrumda değil çünkü seni seviyorum.
Ну может не прямо сейчас.
Anlayamıyorum.
Не понимаю.
- Bakarak anlayamıyorum.
Я не могу его прочитать.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]