English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ A ] / Anlaşmıştık

Anlaşmıştık traduction Russe

728 traduction parallèle
Gecikmiş ya da değil, normal bir balayıymış gibi davranacağımız konusunda anlaşmıştık, değil mi?
Неважно. Мы договорились, чтобы всё было, как надо. Так?
Öyle anlaşmıştık, değil mi?
Мы договорились, так?
Hareket halindeki bir trenin bir noktadan on saniyede geçebileceği konusunda anlaşmıştık.
За десять секунд поезд проходит мимо выбранной точки.
Seninle dürüstçe anlaşmıştık. Oysa sivil almışsın yanına.
Мы с тобой договорились, а ты гражданских перевозишь?
Yalnız 3 günde bir yiyeceğiz diye anlaşmıştık. Şimdi tütünü görelim.
ћы договорились, что будем есть по три в день. " еперь давай табак.
Şey, öyle anlaşmıştık.
Ну, договорённость была такая.
Seninle anlaşmıştık : erkeklerle çıkmak yok.
Был уговор : никаких свиданий.
Ama biz anlaşmıştık!
Но мы всё обговорили!
Ne zaman buluşacağımıza anlaşmıştık?
Когда мы договорились с ними встретиться?
Evet, öyle anlaşmıştık.
Да, как договаривались.
İyi anlaşmıştık.
- Ведь мь * хорошо ладили.
Ama biz anlaşmıştık.
Но я договорился.
Bunda anlaşmıştık.
Это же очевидно.
Dur bakalım! Senin için çalışmaya geldiğimde, yapmadığım birkaç şey konusunda seninle anlaşmıştık.
огда € пришла к вам работать, ћы обсудили вещи, которые € не делаю.
Altmış marka anlaşmıştık.
Мы сошлись на 60 марках.
- Bu konuda anlaşmıştık.
- Мы же обо всем договорились.
Ayın 14'ünde başlayacak diye daha önce anlaşmıştık.
Заранее было решено, что 14-го начинаем.
Anlaşmıştık ya.
Договорились?
Marty! Gelecekten haber almanın çok tehlikeli olabileceği konusunda anlaşmıştık.
Мы же договорились, что информация о будущем можеть быть очень опасна.
Düğün günü Turbino'yu öldürmesi için bir tetikçiyle anlaşmıştık ya...
Она была тем человеком со стороны, которого мы наняли пришить Турбино.
Ekselansları, kırka anlaşmıştık.
- Ваше превосходительство!
Söylediklerimi yapacağın konusunda anlaşmıştık.
Ты согласился с тем, что я тебе сказал.
- 5'e anlaşmıştık - 5 mi?
- Договор был 5 5? Да мне здесь в любой подворотне заплатят больше
Annem için ayrılmıştı. Öyle anlaşmıştık.
Так предполагалось...
Catherine, anlaşmıştık.
Кэтрин, мы же договорились.
- Hani anlaşmıştık.
- Я думал, что мы с тобой договорились
Açmaktan nefret ediyorum, biliyorum basınç altındasın, ama ilk davanı kazanınca evlenmekte anlaşmıştık.
Мне неприятно это говорить... я знаю, что тебе достаточно достаётся но мы договаривались, что поженимся, когда ты выиграешь своё первое дело.
Anlaşmıştık da fiyat neydi?
Да, у нас порядок, но какой ценой? !
Yalan söylememek konusunda anlaşmıştık.
Мы все согласились не лгать им.
Mösyö Poirot, sizi yeniden görmek çok güzel ama saat yedide anlaşmıştık.
Месье Пуаро, я рада снова видеть Вас. Но мы же договорились на 7 часов.
Kenetlenme işlemlerinde gecikme olmayacağı konusunda anlaşmıştık.
Мы сошлись на том, что задержек не будет.
- Ama anlaşmıştık.
- Но мы же уже решили.
Planımı alt üst ettiniz. Tarihte anlaşmıştık.
Ты тратишь мое время Ты играешь с огнем
— Yapma Bobby. Anlaşmıştık.
- Ѕобби, Ѕобби. " нас был уговор.
Bunu yapmayacağınız konusunda anlaşmıştık.
Мы договорились, что вы не сделаете это снова.
O zaman iki taneyi vermeyi kabul etseydiniz, şimdiye anlaşmıştık.
- Да, и если бы вы согласились дать нам две на тот момент, мы бы согласились.
Konuşmama konusunda anlaşmıştık.
Мы договаривались не говорить.
Beceriksiz olanın Yönetici olduğunda anlaşmıştık sanırım.
Я думал мы согласились, что некомпетентной была интендант.
Beyler anlaşmıştık.
Ребята. Дадли! Мы же договорились.
Buraya gelirken eğer radyoda kazanmak istiyorsam her şey hakkında konuşmam gerektiğinde anlaşmıştık.
Я сказал, когда мы приехали сюда, что если я собираюсь победить радио, Я должен говорить обо всем. Я не могу сдерживаться.
Bu şekilde anlaşmıştık. Senin kafanda canlandırdığın pislik ben değil miydim?
- Разве я не был задницей в твоем представлении?
Anlaşmıştık, değil mi?
Подожди, подожди, подожди... У нас был уговор, так?
Joey, anlaşmıştık!
Мы же договорились!
Oulu'da, Viren ve Vaatinen'le yarışmak için anlaşmıştık Helsinki'deki bir avuç ibneyle değil.
Мы подписывались на гонку с Виреном и Вяятяйненом в Оулу а не с кучкой лошков в Хельсинки.
Biz nasıl anlaşmıştık?
О чем мы договаривались?
Böyle anlaşmıştık!
Вот о чем мы договаривались!
Karışmasana bana.. Baba-oğul konuşuyoruz, anlaşmıştık seninle değil mi?
Это откровенный разговор между отцом и сыном.
Anlaşmıştık.
- Мы договаривались.
- Anlaşmıştık.
Договаривались же!
Paul, anlaşmıştık. Çok utandım.
Поль, мы же договорились
Anlaşmıştık.
У нас же была договоренность.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]