Başarılı traduction Russe
7,711 traduction parallèle
Başarılı olup bir şirkette çalışmak, Ya da büyük bir şeyler inşa etmek.
Об успехе, об управлении компаниями, о создании чего-то великого.
Birçok başarılı adamın başlangıcı bodrumlardır.
Эй, многие великие парни начинали в подвале.
Hayır, birçok başarılı adamın başlangıcı garajlardır.
Неа, многие великие парни начинали в гараже.
Derin köklerden gelen, geniş dallanan büyük bir soyağacı başarılı bir hayatın anahtarıdır.
Ведь высокое древо семьи с глубокими корнями и обильными широкими ветвями — наилучший гарант успешности в жизни.
Babam bir bankada çok başarılı bir müdürmüş.
папа был довольно успешным управляющим банка.
Ticaret hanı bir kişiyle nasıl başarılı olur?
Разве будет купеческая гильдия успешной лишь с одним человеком?
Yakışıklı, başarılı, müthiş bir kadınla evli bir kardeşim var ve ben hiçbir işte tutunamıyorum.
Мой брат - привлекательный, успешный, женат на прекрасной женщине, а я не могу даже на постоянную работу устроиться.
Yüzde 50 başarılıyım demek ki.
50 % ген моих.
Bir askeri konvoya başarılı bir saldırı mı?
Успешное нападение на военный конвой?
Başarılı saldırı serileri sonucunda büyük finansal marketleri baş aşağı etmeyi ekonomik bir kriz oluşturmayı ve insanları devlete karşı koymak için teşvik etmeyi mümkün görüyor.
Он верит, что ряд успешных нападений приведёт к краху национальных финансовых рынков, породит экономический спад и побудит людей отвернуться от правительства.
Ailedeki tek başarılı kişi olmak istiyorsun.
Ты хочешь быть единственным победителем в семье.
Başarılı bir kampanya yürüttün.
Ты провела отличную кампанию.
Eğer insanların sana gelmesine izin versen sosyal olarak daha başarılı olurdun.
Мне кажется, вам будут больше рады в обществе, если вы подождёте, когда к вам подойдут.
"Apple'ın 15 sene önce çok çok başarılı olduğu aynı basit stratejiyi uyguluyor,... popüler ürünler yapıp onları abartıyla pazarlayarak."
"ќн воплотил ту же простую стратегию, котора € сделала Apple такой успешной 15 лет назад... делать лучшие продукты и продвигать их со страшной силой."
Başarılı olmuş.
Она великолепна.
Keşke daha başarılı olabilseydim.
Я хотел справиться с этим заданием.
Girdiğim her alanda başarılı olmaya alışkınım. Bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var.
Я привыкла быть лучшей во всех сферах, поэтому мне нужна ваша помощь.
Haberle alakası olmayan şeylerle ilgilenmek konusunda baya başarılılar.
Они сейчас делают кучу всего что не имеет никакого отношения к новостям.
Molly çok başarılıydı.
Молли прилежно училась.
Söylemeliyim ki, birçok insan emekli olduktan sonra illegal yollara sapar ama sen gerçekten bu işte başarılısın.
Должен сказать, многие ребята, выходя в отставку, плывут по течению, но ты занимаешься реальным делом.
Bu işte sen de başarılı olabilirsin.
Ты тоже можешь им заняться.
Başarılı biridir.
Он далеко пойдет.
Nola bunu seni küçük düşürmeden nasıl sorabilirim bilmiyorum ama daha önce başarılı oldun mu hiç?
Нола, я бы хотела вас спросить, добивались ли вы когда-нибудь успеха, только не знаю, как бы вас не обидеть.
Pek başarılı olamadın ama.
Что ж, у вас не получается.
Keşif başarılı mıydı?
Экспедиция прошла удачно?
İmkansız derecede başarılı bir aile, gizemli ölümsüz bir tanıdık periyodik felaket, klasik Faust hikâyesi.
Невероятно успешная семья, загадочный бессмертный союзник, периодические трагедии, классический Фауст.
- Beyler, bu sır değil, Zhang başarılı biri ve Beckett da onun bu haline hayran.
Не секрет, Чжан много добилась, и Беккет ей восхищается.
Her işte başarılı!
Она хороша во всем.
Toplantı başarılı oldu mu?
- Здравствуйте. Встреча прошла успешно?
- Bu başarılı bir sembolik siyaset olur.
Успешный символический ход.
- Görev pek başarılı olmadı diyelim.
- Скажу только, что миссия не достигла конца.
İnsan kaynakları departmanında porno izliyor gibi hissediyorum. Fawn bana nasıl çok etkili, başarılı bir erkek ve aşık olabilirim onu öğretiyor.
Фоун учит меня, как стать самым эффектным и успешным мужчиной и любовником.
Bana akıllı diyebilirsin ve çok yakında başarılı da diyebilirsin.
Назовите меня умной, а скоро назовёте и успешной.
Neticede ebeveynlik açısından başarılı bir gündü.
Так что в общем и целом, хороший день для родителей.
Başarılı olamayacaksın.
Ты не добьёшься своего.
İşte. İlk denemesinde başarılı. Yasemin Hanım!
вы такая необыкновенная.
Tasarımım başarılı olunca gece gündüz fark etmeksizin güneş ışığının faydalarının tadını çıkarabileceğiz.
Если мой проект окажется удачным, все выгоды от пребывания на солнце будут в нашем распоряжении в любое время дня и ночи.
Şimdi de bu başarılı öğrencilere destek veren bursiyer, matematik aşığı bir adam... Matematik mi?
А теперь, чтобы поддержать этих юных дарований, человек, который обожает матан.
Bu başarılı bir kumarbazın yürüyüşü değildi. Ne kadar kaybettin?
Успешные игроки не крадутся как мыши.
Ona sırlarımı gösterdiğimde başarılıydı, çok başarılıydı.
Я поделился с ним секретами. Он был смышлён. Очень.
Hasbro Kanalı'nın başarılı komedi dizisi "Geridönüşüm Michael ve Teneke Kutu Ekibi" nin zararsız robot süperstarı, Der Zip Zop.
Recycle Michael и команда Tin Can, безобидный робот суперзвезда, Der Zip Zorp.
"Aman Tanrım, avukatlar... onu bir şekilde insancıllaştırmayı planladıysa... Morris Black'i öldürdükten, parçaladıktan... onun kimliğiyle kaçıp yaptığı onca şeyden sonra... o zaman bu işte gerçekten başarılı olmuşlar."
Если они - то есть, адвокаты - планировали обелить человека, который убил Морриса Блэка, расчленил его и украл его личность, судя по всему, они достигли цели.
Vergisini ödüyor, başarılı bir oto tamir işi kurmuş.
Он платит налоги, открыл успешное дело по ремонту машин.
Başarılı?
Успешных?
Başarılı bir görev için ödül mü?
Награда за выполненную работу?
- Başarısızlıklarımıza karşılık canlarımızı almamız...
Если мы должны броситься на мечи за свои ошибки...
Şınav çekerken vücudunu nasıl böyle düz tutmayı başarıyor?
Как он держит свое тело так горизонтально во время отжимания?
Beş yıl önce FBI'dan üstün başarı ödülü almış.
Пять лет назад, ей вручили награду ФБР "За безупречную службу".
Fisher Los Angeles'taki en az popüler dürüst dedektifsin ama İlmekçiler programına katılırsan seni Los Angeles'taki en başarılı en az dürüst dedektif yapabilirim.
Фишер, Вы наименее популярный Честный детектив во всем ЛА,
Bu zaman kristali iki olasılıkta da olduğu için ve bunda başarısız olmam imkansız olduğu için iki olasılıkta da aynı anda bu düğmeye basacağım.
Ладно, раз время существует в обоих вероятностях и невозможно что у меня ничего не получится. Я наверное нажму на эту кнопку в обеих вероятностях в одно и то-же время.
1888 yılında William Williams Keen bir beyin tümörünü başarıyla alabilen ilk cerrah oldu.
В 1888 году Уильям Уильямс Кин стал первым хирургом, сумевшим удалить опухоль головного мозга.
başarısız 35
başarılar 28
başarı 43
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başarılar 28
başarı 43
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadın 18
başaramadık 18
başarısız oldum 33
başaramayacaksın 18
başaracak 37
başarmışsın 17
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadın 18
başaramadık 18
başarısız oldum 33
başaramayacaksın 18
başaracak 37
başarmışsın 17