Benden değil traduction Russe
1,037 traduction parallèle
Benden değil, hiçbir şey bilmiyor.
Ко мне? Она ничего не знает.
Onlar diğer Kardasyalılardan nefret ediyor, benden değil.
Они ненавидят других кардассианцев, не меня.
- Benden değil.
- Это не у меня! - Это камера. 336 00 : 21 : 33,276 - - 00 : 21 : 36,121 Отъебись!
- Benden değil. Annemler gönderdi.
Ёто не от мен €, это родители.
Benden duyduğun tek şey bu, öyle değil mi?
Ты только это от меня и слышишь, да?
Benden oğluma geçsin diye değil, yabancının biri çekip, alsın diye.
Из рук моих не сыну он достанется, - чужомму
Sorun para değil. Sanırım benden bir şey saklıyorsunuz.
но... вы обманули меня с рассказом.
Elbette, benden başkasını sevmen mümkün değil.
Конечно. Ты никогда бы не сумел полюбить никого, кроме меня.
Öldürsem, kimse benden kuşkulanmaz. Çünkü ben zaten ölüyüm, ne hoş, değil mi?
Никто не стал бы меня подозревать, ведь я покойник.
Şantiyeden değil, benden bahsedelim.
Что ты обо мне знаешь?
Üstelik benden bile değil.
Черт бы его побрал.
Evet, fakat... benden bu yüzden hoşlanıyorsun, değil mi? Bunu biliyorum.
Да, нo ведь именнo этo тебя кo мне и привлекает, разве не так?
İnsanlar benden daha akıllı değil.
Моя мать, к примеру.
Benden ya da değil.
Может, да, а может, нет.
Benden hoşlandın, değil mi, tatlım?
Приступаете к делу без околичностей, милый?
Benden korkuyorsun, değil mi?
Вы ведь боитесь меня?
Benden hoşlanmıyorsun, değil mi?
Я не нравлюсь тебе, не так ли?
Fakat tamamen, kesinkes benden kopmuş değil.
Но она не разорвала со мной.
Neden yüzüme söylemiyorsun? Benden bıktın, değil mi?
Просто будь со мной честной.
Bay Meccacci benden ölesiye nefret ediyor, öyle değil mi? Hayır, yanılıyorsunuz komiser.
Месье Меккаджи очень на меня сердится, да?
Benden hoşlanmıyorsun, değil mi?
Я вам не нравлюсь, не так ли?
Eğer Henri benden uzak durursa... Önemli değil!
Но если Анри сбежит от меня, тем лучше.
Benden pek hoşlamıyorsun, değil mi?
Ты так сильно меня не любишь.
Benden arkadaşımı ele vermemi istemiyorsunuz, değil mi?
Вы же не хотите чтобы я сдал друга, а?
- Onun hayatı benden önemli değil.
- Я тебе ничем не обязан.
Benden bu saçmalığa inanmamı beklemiyorsun değil mi?
ДЖЕК : Хватит мне сказки рассказывать.
Benden kaçmak için kendi yoluna gitmiştin, değil mi? !
Тебя тянет на приключения, чтобы избавиться от меня.
- Çocuk benden olamaz. Mümkün değil.
- Это не мой ребенок.
Frank için endişelenme. O daima benden sonra yer, öyle değil mi Frank?
Не волнуйся о Фрэнке, он всегда доедает за мной.
Küçük serseri benden bir an önce kurtulmak istiyorsun öyle değil mi?
... И была права! ...
Ona benden bahset ne anlatığın önemli değil benim aptal olduğumu söyle
Скажи ей, что мне потребовалось время, чтобы понять каков сопляк я был.
Giysi üstünde ve sen benden daha iyi yüzücüsün değil mi?
Ты в костюме. И ты лучше плаваешь.
Lawrence'ın benden nefret edip etmemesi umurumda değil ama yine de... Kimsenin seni sevmemesi çok kötü bir duygu, öyle değil mi?
Мне все равно ненавидит меня Лоуренс или нет, но ужасно, когда тебя никто не любит.
"Benden daha üstün değil, ben de ondan aşağı değilim."
"Он не может выше меня, ни я под ним быть."
Kimse benden daha aptal değil.
Нет большего идиота чем я.
Benden pek hoşlanmıyorsun, değil mi Audrey?
Я тебе не слишком симпатичен, да, Одри?
Benden başka kimse vermiyor değil mi?
Никто больше не даёт тебе такого?
Benden hoşlanıyorsun, değil mi?
Я нравлюсь тебе, да?
Bu anlamanızı beklediğim bir şey değil. Benden tek beklediğin sana bıçağı getirmem... ve sonra canına huzur içinde kıyabilmen için çekilip gitmem. Hayır.
Я и не ожидал, что Вы это поймете.
Annenle buraya geldiğin ve benden ders aldığın konusunu konuşmadın, değil mi?
Ты не сказал матери, что ходишь сюда заниматься? Так?
Sana söz verdim, Hercule, benden duymuş değil.
Даю тебе слово, Эркюль, что он узнал об этом не от меня.
Benden ayrılıyorsun, değil mi?
Ты меня бросаешь, ведь так?
Benden korktun, öyle değil mi?
Ты меня боишься, да?
Kimseye benden bahsetmeyeceksin, değil mi?
Вы никому не скажете обо мне?
Andy Dufresne 1949'da içeri girdiğinde ve benden Rita Hayworth'u hapishaneye onun için getirmemi istediğinde ona, "Sorun değil" dedim.
Энди Дифрейн подошел ко мне в 1 949 году и попросил достать Риту Хейворт,... а я сказал ему - без проблем.
Benden şey yapmamı beklemiyorsunuz, değil mi?
Вы же не думаете, что я с ним...
Benden bir şey istiyorsunuz değil mi?
Вы чего-то от меня хотите.
Hepiniz benden şu kılıcı alıp onunla dövüşmemi istiyorsunuz, değil mi?
Вы все хотите, чтобы я поднял меч и дрался с ним, так?
Kimse benden bahsetmiyor, değil mi?
Меня никто не вспоминал?
Benden korkuyorsun değil mi?
Ты меня боишься, да?
- Benden hâlen hoşlanıyorsun, değil mi?
- Я все еще тебе нравлюсь, так ведь?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66