Berbat bir durum traduction Russe
308 traduction parallèle
Roy, bu berbat bir durum.
Рой, это ужасно.
Stanley böyle bir şey yaptıysa berbat bir durum ama olan oldu.
То, что сделала Стенли - ужасно. Но что сделано, то сделано.
Berbat bir durum.
Ужасная перспектива.
Kısaca berbat bir durum olur.
Конец семьи и крах страны.
Kısaca berbat bir durum olur.
Позор и мрак во всей стране.
Ne berbat bir durum.
Что за цирк.
Ne kadar berbat bir durum olursa olsun daima beni mutlu edecek olumlu bir yanını bulurum.
То есть, неважно насколько поганая ситуация, я всегда могу найти в ней нечто, что сделает меня счастливой.
Ne berbat bir durum.
Из всех мерзавок...
Sadece berbat bir durum.
Просто, весь этот бардак.
Berbat bir durum!
Чертов бардак!
Bayan Devries, Bay Emile için ne berbat bir durum!
Мадам Деврис! Мисье Эмилю не везет.
Korkuyorum ama berbat bir durum. Çünkü ancak köstebek olduğunu çaktırmamaya çalışan köstebek öyle davranır.
я напуган, и это ужасно, потому что именно так и поотупал бы информатор, если бы он хотел отвеоти от себ € подозрени €. " ы мен € понимаешь?
Bu berbat bir durum.
Ты меня так подвел.
Berbat bir durum.
Можно в городке.
Berbat bir durum olmalı.
Тебе, наверно, было ужасно.
Berbat bir durum.
Это просто ужасно.
Amma berbat bir durum, değil mi?
Черт. Ничего себе заварушка, да?
"Yıldızlara baktım ve bir insan için yüzünü onlara dönüp de donarak öldüğünde, bütün o parlak kalabalığın arasında bir yardım almanın veya merhamet görmenin ne kadar berbat bir durum olacağını düşündüm."
Я взглянул на звезды и подумал : ... как ужасно было бы, замерзая, обратить к ним лицо свое,... и не найти ни помощи, ни сочувствия среди мерцающей бесконечности.
Berbat bir durum.
Это хреново, приятель.
Berbat bir durum ha, yargıç.
Ужасная ситуация, судья.
Evet, berbat bir durum. Bununla kıyaslandığında kavrulmuş bir kaç parça mobilya nedir ki?
Что значит в сравнении с этим какая-то сгоревшая мебель?
aa biliyorum berbat bir durum. Herneyse sadece arayıp SAS işi için tebrik etmek istedim.
Я просто хотел выразить вам... благодарность за то, как работает система СНД.
Muhtemelen ne kadar berbat bir durum içinde olduğumu görmek için gelmiştir. Günü tamamlayıp tamamlayamadığımı...
Наверное, чтобы убедиться, насколько всё серьёзно, и понять, смогу ли я жить нормальной жизнью.
Bunun içinde söylenmeyecek berbat bir durum var.
Здесь такая разлюли-малина - хрен выговоришь.
Bu gerçekten berbat bir durum.
Это просто ужас.
Onun için berbat bir durum.
Так и надо.
Pace, berbat bir durum olduğunu biliyorum. Onsuz yapabileceğimiz pek bir şey yok ve zaten gittiğimize göre- -
Пэйс, я знаю, что это отстойно, но они не могут обойтись без него, а раз мы всё равно едем...
Berbat bir durum, değil mi?
Да. Все-таки жаль.
... ve her ne olursa olsun, okulunu bitir, eğer berbat bir durum olduğunu düşünsen bile, ve daha fazla sürdürebileceğinden emin olmasan da, sadece okulunu bitir.
... Что бы не происходило - закончи школу! Даже когда будешь думать, что она - отстой, что ты больше не вынесешь - все равно - закончи школу!
- Berbat bir durum. Biliyorum. Davetin için teşekkürler.
Спасибо за приглашение, уверена, будет здорово.
Bu berbat bir durum.
Да, паршиво.
- Evet, berbat bir durum.
И что нам теперь делать?
Hyde, bu berbat bir durum dostum.
Хайд, это просто кошмар.
Ne kadar berbat bir durum, değil mi?
Херня какая то, верно?
Berbat bir durum.
Слушай, это херня какая-то.
Ben de bu durumdan hoşnut değilim. Berbat bir durum ama yapabileceğimin en iyisi bu.
Да мне самому все это страшно не нравится, но я предложить больше ничего не могу.
Biliyorum göründüğünden çok daha berbat bir durum.
Знаю, звучит гораздо хуже, чем это было на самом деле.
Berbat bir durum.
Дерьмовые шансы.
Bak... onun Chris'i öpmüş olması... berbat bir durum... ama Haley seninle evli.
Послушай... хреново... что она поцеловала Криса... но Хейли вышла за тебя.
Berbat bir durum, Stevie.
Скучаешь по ней, Стиви.
Berbat bir durum. Onunla konuşmanızı istediğim ana geri dönmeden edemiyorum.
Я постоянно вспоминаю тот момент, когда я посоветовал вам поговорить с ним.
Ne berbat bir durum, savaş hiç bitmiyor.
Что за напасть. Нескончаемая война.
Berbat bir durum. - Nefesini tut.
- Тогда перестаньте дышать.
Berbat bir durum, değil mi?
Похоже хреново, да?
Berbat bir durum.
- Это сосёт.
Berbat bir durum.
Хреново.
Berbat bir durum.
Да и есть. Просто отстой.
Çok berbat bir durum.
Хреново получилось.
Berbat bir durum.
Это ужасно.
Bu berbat bir durum dostum.
Западло, надо же.
Bunun ne kadar berbat bir durum olduğunun farkındayım.
Я понял, насколько я облажался.
berbat bir şey 33
durum 69
durumu 30
durumlar nasıl 26
durum nedir 160
durumu ne 21
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum 69
durumu 30
durumlar nasıl 26
durum nedir 160
durumu ne 21
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum şu 37
durum nasıl 38
durumu nedir 24
duruma bağlı 72
duruma göre değişir 91
durum raporu 57
durumunuz nedir 41
duruma göre 34
durum ne 42
durum ciddi 25
durum nasıl 38
durumu nedir 24
duruma bağlı 72
duruma göre değişir 91
durum raporu 57
durumunuz nedir 41
duruma göre 34
durum ne 42
durum ciddi 25