Birşey değil traduction Russe
1,158 traduction parallèle
- Dinlediğin için sağol. - Birşey değil.
- Спасибо, что выслушал.
- Teşekkürler. Birşey değil.
- Спасибо, Джерри.
"Birşey değil". Önümüzdeki cuma 200 mü?
Не за что 200 к следующей пятнице?
Bu zararsız bir noel hediyesinden başka birşey değil.
Это всего лишь рождественский подарок.
Birşey değil.
- Пожалуйста!
Merak etmeyin, adı gibi birşey değil.
О, не волнуйтесь, название не отражает сути блюда.
- Evet, büyütülecek birşey değil.
- Да, не бог весть что.
- Esasında o kadar da kötü birşey değil.
- Вообще-то это не так yж плохо.
Dedikodudan başka birşey değil.
Это всё слухи.
Annem buruşmaya devam ederse..,... 10 sene sonra ki hali bu, başka birşey değil.
Если бы мою маму уменьшили именно так она бы выглядела в 10 лет.
Endişelenecek birşey değil.
Не о чем беспокоиться.
- Birşey değil.
- На здоровье.
Mükemmelliğe ulaşmak için sonu gelmeyen kovalamacadan başka birşey değil bu.
Это ничто иное, как вечная погоня за совершенством.
- Birşey değil!
- Не за что.
Bu öyle unutulacak birşey değil.
Такую чертовщину не так-то легко забыть.
- Özel birşey değil.
- Да ни чего особенного.
Bir Büyükelçiyi kaçırmak, elinde beyaz bayrak sallayan bir askere ateş etmekten farklı birşey değil.
Похищать Посла, это все равно что стрелять в солдата.., который несет белый флаг, Фернандо.
Birşey değil.
Пожалуйста.
Birşey değil. Lütfen bu kaplumbağalıları seç.
Пожалуйста, захоти эту, с черепашками.
Peki, bu yeminine karşı birşey değil mi!
А это не противоречит твоей клятве?
Birşey değil.
Не за что.
Tek söylediğin, "Birşey değil." Hoş bir durum.
Всё, что ты сказал, это "не за что". Что приятно.
Bu yanlış birşey değil, değil mi?
Ничего себе, да?
Bu utanılacak birşey değil... yüce insanlara benzemek.
Не красней, это эхо великих.
Bu benim söyleyeceğim türden birşey değil.
Это не похоже на что-то, что я сказал бы.
Phil ile benim aramda belli bir dostluk var. Meraklanmanı gerektirecek birşey değil.
Мы с Филом общаемся на интуитивном уровне.
Arzum altın kafesimin dışında özgür olabilmekten başka birşey değil.
Я желаю только одного : освободиться из своей золочёной клетки.
- Birşey değil.
- Добро пожаловать.
- Birşey değil.
- Незачно. - Спасибо. - Пожалуйста.
Yani, birşey değil.
В смысле, пожалуйста.
Benim için İngiltere büyük bir Amerikan eyaletinden başka birşey değil... Kuzey Dakota ve Kanada gibi.
Для меня Англия не больше большого американского штата... как северная Дакота или Канада.
Biliyorsun dostum, Büyük birşey değil.
Знаешь, чувак, это ж мелочи.
Bu affedilebilecek birşey değil!
Это непростительно, я знаю.
- Şey, bu iyi birşey değil mi?
- Ну, это хорошо, не так ли?
- Sağol. - Birşey değil.
Возьми бокалы поприличнее.
Sana birşey söylemeliyim, Fakat makineye değil, Tamam mı?
Мне надо кое-что сообщить тебе, но не по телефону. Хорошо?
Düşününce ; edepsiz ve iğrenç birşey, öyle değil mi?
Господи, только вдумайтесь, что за вульгарная грязь, правда?
Çok olağandışı birşey değil.
Ничего необычного.
Aslında bugün buradaki tanıklığınız yalandan başka birşey değil.
Это ваши показания - ложь!
Kendi ellerinizle birşey yapmanın zevkini bilirsiniz değil mi?
Тебе знакомо удовольствие от создания чего-нибудь двумя своими собственными руками?
- Bunun hakkında birşey bilmiyordunuz değil mi?
- Вы ничего не знали об этом, правда?
Dinle, sana birşey sormam gerek. Benim için kolay değil.
Слушай, я хотел тебя попросить, хоть это и не просто.
İşverenlerinden birşey çaldın, değil mi, Sharon?
И украли что-то у себя на работе, Шэрон?
Geçici birşey, değil mi?
Это - просто фаза ( развития ), правда?
Eğer dondurma yeseydim, Ve böyle birşey söylemedim... Normal insanlar gibi kaseye koyarım, Masanın üzerinde... Beni kaybetmekle suçladığın önemli bir çekin üzerinde değil.
Если я ем мороженое, я не говорю, что я... кладу его в вазочку, как человек, не на столе... где к этому прилипает важный чек, за что кто-то обвиняет меня в потере.
- Böyle birşey mümkün değil.
– Чудес не бывает.
Helen'le ilgili hiç birşey umrumda değil.
Мне плевать на Хелен.
Hiç saldirgan degil, "Bobby'nin Aletleri" veya 25 papele baska birsey.
Ничего режущего слух. 25 фунтов в "Безделушки Бобби" или что-то такое.
Senin için mukaddes olan birşey yok, değil mi Manning?
У тебя ведь нет ничего святого, Мэннинг? ЕСТЬ
başka birşey değil.
Это всего лишь животное.
Bu iyi birşey, değil mi?
Это же хорошо, верно?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56