Bizim değil traduction Russe
3,417 traduction parallèle
- Almanca bir el kitabı fakat bizim değil.
- Немецкий букварь. Проблема в том, что он не наш.
Bu onun tercihiydi, bizim değil.
Его выбор. Не наш.
Sizin mahkemeniz, sizin hakiminiz. Bizim değil. Yenilenmiş olabiliriz, ama hala özümüzdeki inançları takip ederiz
Мы снова со всем уважением требуем, чтобы мистер Грин предоставил финансовую отчетность за требуемый период или был обвинен в неуважении к суду.
Bu bizim değil.
О, нет. Это не наша.
Hayır, hayır. O arabanın bizim değil.
Эта машина к нам не имеет отношения.
O bizim işimiz, senin değil.
Он был нашей работой, не твоей. Нашей.
Bizim gibi hayatı olan iki dangalak için Tommy bu şehirde böyle bir iş başarmak hiç kolay iş değil dostum.
Для двух олухов, которые росли, как мы, попасть в центр - не так уж и мало.
Virüs bizim elimizde bile değil.
Но у нас нет даже вируса.
Tricia ve ben, bunun sadece bizim ve çocuklarımız için değil ülkemiz için de en iyi bir davranış biçimi olduğuna inanıyoruz.
Мы с Тришей верим, что это лучшее, что мы можем сделать, не только для нас и для наших детей, но и для страны.
Bizim ikiz olmadığımızın farkındasın, değil mi?
Ну ты же понимаешь, что мы не близнецы, верно?
Ona körü körüne güvendik ama korkarım o bizim için kim önemli, kim değil o kadar da umursamıyor.
Мы слепо доверяли ей, но я не уверен, что ее волнует, кто имеет значение, а кто нет.
Bir sürü çocuğunuzun olacak olması bizim suçumuz değil.
Мы-то не причём, что у вас орава детей на подходе.
Tabii, Stan'in üst kattaki asbestle ilgilenmemesi de bizim suçumuz değil ama bil bakalım kim ödeyecek?
А мы не виноваты, что Стэну было пофиг на асбест наверху, но угадай, кто должен платить за это.
Çünkü o bizim gibi değil Penny.
Потому что он не похож на нас, Пенни.
- Diyorum ki bizim amacımızla onun amacı aynı değil.
- Я имею ввиду, что не думаю, что её планы совпадают с нашими.
Bizim köyden biri değil.
Никто из нашего поселка.
Ama biz gelişen bir türüz. Etrafta boş boş dolaşarak öldürmek ve insanları yemek bizim için güvenli değil.
Эволюция... наш вид продолжает развиваться. что слоняться по улицам и есть всех подряд нельзя.
Bizim için yaptıklarının tarifi mümkün değil.
Нет слов, чтобы описать то, что ты сделала для нас.
Ama Jules, bizim ilişkimiz başka insanları etkilemek amaçlı bir şey değil ki.
Но, Джулс, наши отношения не заключаются в том, чтобы впечатлять людей.
Bizim sadece bir kavram olmadığımızı biliyorsun, değil mi?
Ты же знаешь, что мы не просто идея, да?
Mesele bizim Callie'yi isteyip istememiz değil.
Конечно, мы хотим. Вопрос не в том, хотим ли мы Кэлли.
Ama bizim olduğumuzu bilmiyorlar değil mi?
Но они не знают, что это были мы, ведь так?
- Bizim için değil.
- Это не для нас.
- Bizim için değil ama ya onun?
Не для нас. Но... для него?
Bizim öpüşmemize gerek yok değil mi?
Мы не должны целоваться, да?
- Bu bizim için hiç değişik değil.
- Для нас это не новость.
İtibarımız umurunda değil mi? Bizim için olabilecek sonuçları düşünmüyor musun?
Разве тебя не волнует наша репутация, и как это скажется на нас?
Onların cesetleri bizim problemimiz değil.
Их трупы не наша забота.
Bu bizim The Saturday Evening Post'un kapağını süslememiz gerektiği anlamına gelmez, değil mi?
Такая пара не попадет на обложку журнала.
Kargalarla beraber uyanmak bizim için sorun değil.
- Ничего, мы ранние пташки.
Bizim doktorumuz o değil Bill.
- Он не наш врач, Билл. Ты наш врач.
- Bu bizim meselemiz değil, Lib.
- Это нас не касается, Либ.
Bu bizim meselemiz değil asıl.
Это нас тоже не касается.
O bizim gibi değil.
Она не такая, как мы.
Bizim gazetelere çıkmamız iyi bir şey değil. Bizim gazetelere çıkmamız demek yakalandık demektir.
Нам нельзя появляться в газетах.
- Bizim için daha önemli olan şey bu değil mi?
- Разве не это самое главное?
Bu bizim geçtiğimiz üç yıl için önerdiğimiz 5 temel besin grubu, 4 değil.
Вот, что мы рекомендовали последние три года. Пять базовых пищевых групп. Но мы ошибались.
Colin, Cumartesi gecesi öldürüldüğü için Adrian bizim adamımız değil.
И учитывая, что Колина убили в субботу ночью это значит что Эдриан - не наш убийца, верно?
Roan bizim çocuklarımızdan biri değil.
Роан не единственный наш ребёнок.
Her neyse, eminim onlar da bizim, burada ölen adamın katilini yakalamamızı isterler, değil mi?
В любом случае, я уверена, они хотели, чтобы мы поймали того, кто убил парня, который здесь жил, не так ли?
Bizim kafamız güzel değil ki!
Мы... не... под кайфом!
- Bu bizim için iyiye işaret değil o zaman.
Нам это не сулит ничего хорошего.
- Bizim malımız değil.
Выжила, но... Не наш товар?
Şu bizim paramızla aldığın teknoloji dükkanı biraz riskli bir hareket değil mi?
Те акции, что ты приобрёл на наши деньги - рискованный шаг, да?
Menejerim, torbacıyı bulmak için polisler ile çalışmamız gerektiğini söyledi ama bilirsin bizim mahallemizden çıkan biri için çok da iyi bir fikir değil, değil mi?
Мой менеджер считает, что мы должны помочь копам найти дилера. Но, учитывая, где мы росли, это ужасная идея, правда?
Bizim randevu 04 : 00 kadar değil.
Наша встреча только в 16 : 00.
Yani Matilda bizim katilimiz değil mi?
Значит, Матильда - не убийца?
Bizim cocugumuz degil.
Это не наш ребёнок.
Ona goz kulak olmak bizim isimiz degil.
Не наша работа за ним смотреть.
Ama bu bizim görev alanımızda yok, değil mi?
Но это не в нашей компетенции, так?
Sovyetler bizim müttefiğimizdi. Yani bu yasadışı değil.
Советы были нашими союзниками, и это законно.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56