Devamlı traduction Russe
1,998 traduction parallèle
Devamlı kullanamam ama bana bir bakın. Bunun adı ReWalk.
Это называется ReWalk.
* Devamlı diyorsunuz ki, " Küçük kız, kulüplere gelme *
* * Говорят, что маленькие девочки не ходят в клуб *
Bu kulüp devamlı popüler kültüre saygısını gösterir ve Britney Spears de popüler kültürün bir parçasıdır.
Я имею ввиду что наш хор обычно отдает дань уважения к поп-культуре
Bayılınca devamlı hareket ediyorsunuz. Gerçek hayatta mıyım?
Вы всегда в движении когда под анестезией
- Bizi devamlı nesneleştiriyorlar
Они все время овеществляют нас. - А она вроде как права.
Devamlı kamerayla izleniyoruz.
Они все время следят за нами по камерам.
Vay be, memleketimdeyken türümüzün devamlılığından sorumlu dâhi bir süper-organizmanın parçasıydım.
Черт, у себя на родине Я был частью чрезвычайно развитого суперорганизма, отвечающего за продолжение нашего вида.
Altıma yatmak için devamlı buraya geliyor.
У нас с ней здесь скоро будет секс.
Evet, devamlı senin için endişelenmek onun için zor olacak.
Думаю, ей очень тяжело постоянно о Вас беспокоиться.
... ve devamlı adı söylenmeye başladı.
И он продолжал становится известным.
Blake sana devamlı Leela diyor.
Блейк упорно зовёт тебя Лилой.
Hikâyesini devamlı değiştiriyordu.
Её рассказ раз от разу менялся.
- Devamlı masum olduğunu mu söylüyor?
Он продолжает утверждать, что невиновен?
Carter ve Caroline'in devamlı kavga ettiğini söyledi.
Сказал, что Картер и Кэролайн постоянно ссорились.
Marge'ın halk kütüphanesindeki Harry Potter kitapları gibi devamlı uzaklaştığını ilk ne zaman fark ettin?
Когда ты впервые понял, Мардж была уже проверена Как книга про Гарри Поттера в публичной библиотеке?
Kendisi bir müteahhit. Görünüşte ve eğer yanılmıyorsam, ismi kocanla alakalı davada devamlı anılıyor.
Руководитель строительства. его имя называют в связи с делом вашего мужа.
Bebeğimiz neden devamlı "Bobby" diyor?
Почему наш ребенок все время говорит : "Бобби"?
Devamlı onun yanında olacağım.
- Я постоянно буду с ней.
Devamlı kendiyle ilgilendiği için özür diliyor. Gördüğüm kadarıyla, hiçbir şey için özür dilemek zorunda değil.
А теперь она все время извиняется за то, что позаботилась о своем здоровье.
Oğlum bana devamlı yeni bir tane alıyor, sonra da geri çekilip eğleniyor.
Мой сын вечно покупает мне новые, а потом отходит в сторонку и посмеивается.
Haznedar olarak bu devamlılığı ben sağlıyorum.
Этим и занимается окружной казначей.
Sana devamlı söylüyorum, güvenmediğim kişi o.
Повторяю снова - я ему не доверяю.
Ayrıca Russell'ın da FBI ile arasındaki düşünceli ve devamlı ilişkisini de alenen duyurduk.
Также мы публично поблагодарим Рассела, за заботу и продолжительное сотрудничество с ФБР.
Seninle devamlı kavga etmekten sıkıldım.
Я не хочу постоянно ругаться. Это скучно.
Sanırım çok fazla pratiğim var, devamlı şeylerle uğraştığım için...
Что ж, думаю у меня огромный опыт общения с...
Biz de onlar gibi olup nereye gidersek gidelim, devamlı korku içinde mi yaşayacağız?
Мы во всем разберемся. Что, мы просто станет, как они, и будем оглядываться, куда бы ни пошли?
Ne yani, biz de onlar gibi her gittiğimiz yerde devamlı arkamıza mı bakacağız?
Что, мы просто станем как они, и будем оглядываться, куда бы ни пошли?
Devamlı aynı soruyu soruyorsun.
Вы спрашиваете одно и тоже.
Devamlı.
Продолжительный.
Tüm galaksi kümeleri devamlı olarak çarpışıyor ve yeniden şekilleniyorlar.
Целые группы галактик постоянно сталкиваются и изменяются.
Ayrıca teşkilat içinde devamlılığı sağlıyor.
А также помогает сохранить преемственность в рамках агентства.
Kendi gözlem Drone'larımızdan alamadığımız devamlı görsele ihtiyacımız var.
Мы не можем получить изображение с наших дронов.
Pekâlâ, yani Katie'in devamlı kullandığı insülin pompası ağzına kadar zehir doluydu.
Так, значит обычная доза инсулина Кейти была заменена каким-то ядом.
Bu sokaktaki her kadın devamlı olarak ban mükemmel kocaya sahip olduğumu söyleyip duruyor.
Все женщины на этой улице непрерывно говорят мне, какой у меня идеальный муж.
Peki, sabahın birinde devamlı Walker konusuyla uğraşmana ne demeli?
А как же насчет того, чтобы в час ночи читать Уолкера?
Devamlı seni izliyor olacağım.
Я могу отследить тебя в любое время.
Kolombo'ya ulaştığında devamlı takip edildiğini farz edeceksin.
Как только прибудете в Коломбо, вы должны быть уверены, что вы рядом и все в порядке.
Benim babam devamlı yeni kız arkadaşıyla birlikte.
Мой папа все время со своей новой подружкой.
Sen devamlı övmezsin ve böyle gülümsemezsin
Ты не раздаешь комплименты, и уж точно не с такой улыбкой.
Neden devamlı benim üzerime geliyorsun?
Чего ты привязался ко мне?
Oh, öyle mi? O zaman neden beni devamlı terfi ettiriyorlar.
Тогда почему же меня все время повышают по службе?
Devamlı morali bozuk.
- Полный неудачник.
Devamlı bize hediyeler ve çiçekler gönderir. Bize kurabiyeler yapar.
Всегда присылает нам подарки и цветы, печет нам печенье.
Belki çok çekingendir herkesin devamlı gözünü dikip bakmasını istemiyordur.
Может, она ханжа и ненавидит, когда на нее пялятся. - Может, ее это смущает.
Devamlı gömlek değiştiriyorum.
Я сильно потею.
Devamlı Hindistan Cevizi alıyorum.
не знаю, как не покупать кокосовое молоко.
Devamlı bu kadar katı davranmayın!
перестаньте так извращенно переживать все время!
Devamlı konuşuyorlar.
Они уже долго разговаривают.
Devamlı kapıya bakıyorsun.
Я точно не знаю..
Bu, onun çok uzun bir süre devamlı olarak yanması için ideal büyüklüktür ve 8 milyar yıl bir sonraki adımı atmaya müsaade edecek kadar uzun bir süredir.
8 миллиардов лет. Достаточно долно, чтобы произошло еще одно событие.
Burnun devamlı akıyor.
Слушай, я знаю это больно, хорошо?
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edelim mi 59
devam edin 1943
devam edeyim mi 59
devam edebilirsin 25
devam edemiyorum 17
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edelim mi 59
devam edin 1943
devam edeyim mi 59
devam edebilirsin 25
devam edemiyorum 17