English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ D ] / Devam ediyor

Devam ediyor traduction Russe

3,897 traduction parallèle
Yapılacak listem her gün büyümeye devam ediyor.
Список моих необходимых знаний растет с каждым днем.
Soruşturma hala devam ediyor, o yüzden detayları açıklayamayız ama en az 6 veya 8 aydır LA'de olduğunu söyleyebilirim.
Идёт следствие, поэтому мы не можем оглашать все детали, но я могу сказать, что он был здесь по крайней мере 6-8 месяцев.
Maç hâlâ devam ediyor.
У нас... нам нужно ещё закончить игру.
Sen yanıma gelmiyorsun Leonard yanımdan gitmiyor her şey olduğu gibi devam ediyor ve bunu da şuruplu olanla yapmışsın ama toz olanı kullanmalıydın.
Ты не переезжаешь ко мне, Леонард не съезжает, всё остаётся точь-в-точь как сейчас. И кстати, я видел, как ты делала этот коктейль из сиропа, а его положено делать из порошка!
Millet, parti devam ediyor.
Эй, ребята, давайте продолжать в том же духе.
Tehlike 5 devam ediyor.
с табуретками в кадре.
iPhone'larından film izleyen iki adam filmi devam ediyor.
А теперь снова : Кино С Двумя Парянми, Которые Смотрят Фильмы на Айфонах.
Dr. Torres'la çalışmalarımız sensörlere bağlı olarak devam ediyor.
Мы с доктором Торрес должны продолжать свою работу с сенсорами.
Polisler Logan'ın elinde çantayla gittiği bölgeyi araştırmaya devam ediyor.
Итак, опрос в целях определить, куда Логан ходил со своей сумкой, ничего не выявил.
Hayat devam ediyor. Alışmaya çalışman gerek. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak artık.
Не хочешь заняться чем-то нормальным, попробовать, как оно?
Bu düğün işi tam gaz devam ediyor.
Скажи всем, что свадьба будет.
İnsanlar incinmeye devam ediyor.
Люди продолжают страдать.
Dışkı ve dışkıdan oluşan birikim en büyük sorunum olmaya devam ediyor.
Фекалии и их накопление всё ещё остаются главной проблемой.
Soruşturma devam ediyor.
Это слишком серьёзное дело.
Görünüşe bakılırsa işe devam ediyor. Ama Hiç evden çıkmıyorsa, şimdi nerede?
Похоже он всё ещё в бизнесе, но если он никогда не покидает дом, тогда где он?
Trevor, Lauryn'le konuşmaya devam ediyor.
Тревор возвращается поговорить с Лорин.
- Normal ama kanama devam ediyor.
- В норме, но кровотечение продолжается.
peki, soruşturma devam ediyor.
Расследование ещё не завершено.
Bu bir süredir devam ediyor muydu?
Это долго продолжалось?
Hâlâ devam ediyor.
Ну, все еще продолжается.
Ve diyebilirim ki o çekim halen devam ediyor.
И, осмелюсь сказать, все еще превлекаем друг друга.
VH1 Müziğin Perde Arkasında Dr. Teeth ve the Electric Mayhem devam ediyor.
А теперь снова : "За кулисами :" "Доктор Зубы и Электрический Бардак" на VH1.
Haydut Josey Wales devam ediyor.
А теперь снова : "Джоси Уэйлс — человек вне закона"
Bryan Cranston'ın hapşırması devam ediyor.
А теперь мы возвращается к Брайан Крэнстон чихает.
Hayatına devam ediyor.
Она сможет жить своей жизнью.
Ama anlaşılan her hareketim onları büyülemeye devam ediyor.
Но очевидно, что каждый мой шаг приводит их в восторг.
Bu süper insan suikastının, bir adam, bir canavar veya bir makine tarafından yapılıp yapılmadığına dair spekülasyonlar devam ediyor.
Идёт обсуждение, было ли это сверхчеловеческое убийство совершено человеком, монстром или машиной.
Kitap turumdaki bir sonraki mekanı arayıp, Don Todd oynamaya devam ediyor diyeceğim.
Я собираюсь назвать следующую остановку в моей книжном турне и скажите им Дон Тодд играет до конца.
O yüzden nesillerdir devam ediyor.
И так было поколениями.
Babası mezarını kazdı. Oğlu da kazmaya devam ediyor!
Отец умер, а его сын поехал!
Bize numaralar gelmeye devam ediyor. Yani ışıklar açık.
Мы продолжаем получать наши номера, значит свет включен.
Hükümetin programı askıya alınmış olsa bile, makine numara vermeye devam ediyor.
Даже если программа правительства заморожена, машина продолжает выплёвывать номера.
- Daizo çalismaya devam ediyor. Nereye gittigimizi söylemiyorsun, tamam.
Дайзо еще работает над этим.
Ama makineyi tasarladım çünkü endişeliydim. Ve başka birisinin ne yapabileceği konusundaki endişelerim devam ediyor. Önceden endişesi olmayan birisi.
Отчасти я создал Машину, потому что мне не все равно... и я до сих пор обеспокоен тем, что могут построить другие... те, кому все равно.
hayatım devam ediyor, erkek kardeşlerim var.
мой род продолжится, у меня есть братья.
İnan senden daha az bunu yapmayı istemiyor değilim,... ama araba yola devam ediyor ve biri bu arabayı sürmeli.
Я хочу заниматься этим не больше, чем ты, но машина движется, и кто-то должен ей управлять.
On sekizinci şartlı tahliyesinde... ve köşeye sıkışmış durumda. Fakat kardeşinin 2-3 adında bir Hırvat çetesi ile anlaşması devam ediyor.
В 18 он был освобожден и был полностью чист, но его брат работал на хорватскую банду.
Görünüşe göre düğün hâlâ son hız devam ediyor.
Судя по звукам, свадебная вечеринка все еще в разгаре.
Sam erkek modelliğe devam ediyor ve Mercedes'in albümü çıkmak üzere.
Сэм работает моделью, а Мерседес вскоре выпускает альбом.
Bu konuşma daha altı sayfa devam ediyor.
Этот разговор идёт ещё шесть страниц.
Süpermen devam ediyor.
А теперь снова "Супермен".
Gerçekçi insan duyguları olan Karateci Çocuk, devam ediyor.
А теперь снова : Малыш-каратист с настоящими эмоциями.
Aman Tanrım, bu raund 12 dakikadır devam ediyor.
Боже мой, раунд длится уже 12 минут.
Janeane Garofalo ve Mark Ruffalo'nun Garofaruffalo oluşu devam ediyor.
А теперь снова Джанин Гарофало и Марк Руффало в "Гарофаруффало".
Büyücü Robot ve Onun Daha Az Başarılı Arkadaşı, devam ediyor.
Теперь мы возвращаемся к Волшебному Роботу и Его Менее Успешному Другу. А-а-а!
Ayık olun, millet. Kapıdan girerken osurdum ama etkisi hâlâ devam ediyor.
Внимание, ребята, Я пукнул на пороге, но за мной всё ещё шлейф.
Ama elbette ki gösteri devam ediyor.
Но в любом случае продолжайте представление.
Ve uzun zamandır devam ediyor olmalı... -... çünkü bu fotolar 20 yıllık.
И это должно быть продолжается очень долгое время, так как этим картинкам около 20 лет.
Orta boy klips lütfen. Pıhtı oluşmaya devam ediyor.
Ладно, средний зажим... будьте наготове.
- İşe yaradı! İşe yaramaya da devam ediyor.
И это сработало.
İNCELEME DEVAM EDİYOR.
-

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]