English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ E ] / Elbette değil

Elbette değil traduction Russe

823 traduction parallèle
- Elbette değil.
- Конечно, нет.
Elbette değil.
Конечно нет.
Hayır, elbette değil.
Нет, конечно нет.
Elbette değil.
Конечно, нет.
Hayır, elbette değil. Hayır, ancak üstlere itaat edilmesi gerekir.
Нет, надо только повиноваться вышестоящим.
Elbette değil.
- Да нет конечно.
Hayır elbette değil.
Учти, так можно и ноги протянуть.
Elbette değil.
Всё в порядке.
Elbette yapın ama her şeye rağmen onu bir ay mahkum etme hakkınız var değil mi?
я понимаю. вы можете держать ее месяц.
Elbette, hep böyle yaparlar, değil mi T.B?
Мне жаль того, кто его заложил.
Elbette değil.
Разумеется.
- Elbette, burası Kraliyet Süiti değil.
И все-таки это не королевские апартаменты...
Elbette, ama insanlar bu kitabı alıyorlar, öyle değil mi?
Конечно, но книги же покупают.
Siz sadece müdür değil bizi ayakta tutan kişisiniz elbette ki gitmelisiniz.
но и ведущая
Harika bir hanım olmanın ne demek olduğu hakkında zerre kadar fikrin yok. Elbette ki, seninle neden evlendiğini biliyorsun, değil mi?
Конечно же ты понимаешь, почему он жениться на тебе?
Ah, evet, elbette, unuttum. Binmiyordun, değil mi?
Ой, я забыл, что вы не ездите верхом.
- Bu senin efendin, değil mi? - Elbette efendim.
- Ведь это ваш хозяин?
Çocuk işte bu, Jubal. Elbette kıyafeti pek uygun değil, ama...
А вот и девочка, конечно, она одета не как следовало бы.
- Seyahat etme hakkım var, değil mi? - Elbette.
- " мен € есть право передвигатьс €, разве не так?
- Elbette senin şapkan değil.
- Нет, дорогая, она не твоя тоже.
Hayır, şüphelenmiyorum. Doğru değil mi? Elbette.
Эмма, поклянись мне никогда не общаться с женщинами, в порядочности которых ты не уверена.
Buna da hakkım var, değil mi? Elbette.
- Почему он думает, что я должна?
Elbette ki, bu profesyonelce bir görüş değil.
Хоть, разумеется, я не профессионал.
Bu ciddi bir suçlama değil elbette.
В этом нет ничего страшного.
Aynı katili değil elbette, ama bunun bir önemi yok.
Конечно, не одно и того же, но это не важно
Elbette tam anlamıyla masum değil.
Конечно, она была не вполне невинна.
Elbette, benim evim böyle değil.
Или дважды. Но, конечно, мой дом – ничто по сравнению с этим дворцом.
Elbette değil.
Это же не преступление?
Ciddi bir şey yok değil mi? Elbette yok.
- Ничего серьезного?
- Bunu size kim söyledi? - Elbette kızım değil.
Кто вам это сказал?
Elbette! Hiç burası gibi değil.
Безо всяких сомнений.
Elbette, onlar küçük ve ilgi çekici şeyler, değil mi?
Конечно, это - симпатичные вещицы... да?
Heykel, 3. Charles ve eşini tasvir ediyor... ama modern bir eser değil elbette.
Это статую Карла Третьего и его супруги, но создана она, разумеется, в более позднюю эпоху.
Doğru değil bu elbette.
Но это должно быть ошибка.
Benim onlardan ettiğim kadar değil elbette.
А я их еще сильнее.
Bürstner'in odası değil mi? - Elbette.
Вы сами мне об этом сказали.
Elbette, öldürürken gördüm, değil mi?
Конечно. Я ведь видел его, не так ли?
Elbette, işbirliğin işleri daha da kolaylaştırır, ama gerekli değil.
Конечно ваше сотрудничество сделает вещи проще, но это не существенно.
Elbette değil.
Надеюсь, нет.
Değil mi? - Elbette ya.
Не мог бы кто-то из вас передать мне мои джинсы?
Elbette sinir bozucu olmuştur... -... ama onu deşmesi için bir sebep değil bu.
Конечно, это было невыносимо, но это не причина, чтобы распилить ее.
Elbette biliyorlar. Onlar yanılmazlar, öyle değil mi?
Хэком, они наверняка уже знают.
Michele ve kocası gidecek. - Eğleneceğiz değil mi? - Elbette.
Мишель и ее муж пойдут, а мы просто будем веселиться, верно?
-... okumam gerektiğini düşünüyorsun. - Hayır, elbette öyle değil.
- вызвать его на дуэль, устроить драку.
Buradan değil elbette. Bir patika biliyorum.
Да не тут.
Önemli değil. Eğer bir akşam, arkadaşlarınızla birlikte elbette, benim evime yemeğe gelmeyi kabul ederseniz beni çok sevindirirsiniz Madam.
Мадам, надеюсь, вы согласитесь вместе с вашими друзьями прийти поужинать ко мне в следующую пятницу?
Elbette kolay olmadı, değil mi?
Уверен, что не слишком усложняешь, а?
- Elbette. Hedefiniz umurumda değil.
Меня это не интересует.
Elbette, benden başkasını sevmen mümkün değil.
Конечно. Ты никогда бы не сумел полюбить никого, кроме меня.
- Evet, elbette öyle... 1 kilometreden anlaşılıyor değil mi?
- О, да, конечно, это по нему за километр видно, да?
Benimde bir oğlum var. Senin kadar büyük değil, elbette.
У меня тоже есть сын, не такой большой, конечно.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]