English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ H ] / Her şeyden

Her şeyden traduction Russe

4,150 traduction parallèle
Annemi her şeyden çok sevdim. Yani her birinizden çok diyebilirim.
Я любила маму больше всего на свете, чего я не могу сказать о вас.
Bence onu her şeyden çok seviyordun.
Я думаю, ты любил ее больше всего.
Ki normalde her şeyden nefret eder.
А ей сложно угодить.
İnan bana, olan oldu. Bir kaç orgazm için her şeyden vazgeçmek istemezsin.
Believe me, when everything's said and done, you don't want to throw this all away over a few orgasms.
Yani, eğer benim gibi insanlar her şeyden vaz geçseydi, zırdeli olurdum.
I mean, if I... if people like me just give up everything, I'd be certifiable.
Her şeyden haberdarlar.
Они в курсе дела.
Söylediğim her şeyden taviz verdim.
Мне пришлось пожертвовать всем своими убеждениями.
Sağ taraftaki her şeyden birer tane.
Ну, все с левой половины меню.
Bir süpermarkete her girdiğinizde, hemen sebze meyve reyonuna doğru sert bir sağ veya sol dönüş yapın ve ortada kısımdaki her şeyden kaçının.
Где бы вы не шли в супермаркет, сразу же поворачивайте на лево или на право старайтесь смотреть на нижние и верхние полки.
Bir tarafım Jax'le Gemma'nın sebep olduğu her şeyden zevk alıyor.
- В глубине души я даже рада тому дерьму, что развели Джекс и Джемма.
Cal'i elimden aldıklarında, onu gözetime aldıklarında onu geri kazanmak için her şeyden çok uğraşmıştım.
Когда забрали под опеку Кэла, когда забрали его у меня... Чтобы вернуть его, я трудился так, как никогда раньше.
Böyle söylüyorsun, çünkü başına gelenler yüzünden her şeyden vazgeçtin.
You only believe that because you've given up on that ever happening to you.
-... her şeyden önce Alicia aday olmalı.
Во-первых, Алисия должна выдвигаться. Она просто...
- Her şeyden o mu sorumlu?
Она в ответе за... за все это?
Onu her şeyden çok seviyorum.
Я люблю его больше всего.
Her şeyden.
Что угодно.
Bu şehrin insanlarını korumak benim için her şeyden daha önemli.
Защита людей города для меня важнее чего-угодно.
Aslında kim olduğunu anlaman için, her şeyden vazgeçmen gerekmiyor.
Ты не должен бросать все, чтобы понять кем ты являешься.
Her şeyden Barry sorumlu.
Это все Барри! Полсуммы?
Her şeyden pişmanlık duyuyorum, Rin.
я так об этом жалею.
Şimdi her şeyden daha çok istiyorum.
Теперь я хочу воспользоваться этим еще больше.
Onca yıl boyunca onun için sen diğer her şeyden önce geldin. Ben öyle yapmadım.
Все эти годы он ставил тебя во главу угла, а я нет.
Bunun için hayatımın her günü özür dileyebilirim ama ben... Sana şunları söylemekten başka ne yapabilirim bilmiyorum... Benim için dünyadaki her şeyden çok daha önemlisin ve buna inanmanı istiyorum.
Я могу извиняться перед тобой каждый день до конца моей жизни, но я... я не знаю, что мне еще сделать, кроме как сказать тебе, что... ты для меня важнее всего на свете, и я хочу, чтобы ты мне поверил.
Jessica, olan biten her şeyden beni sorumlu tutuyor ki haklı da.
Джессика сказала, что во всем виноват я один, и она права.
Bunu her şeyden çok istiyorum.
Я этого больше всего на свете желаю.
Sirkteki cambazlar gibi her şeyden kaçıp duracak.
Она собирается продолжать работать одновременно на всех трех аренах Как Финиас Барнум ( шоумен, организовал цирк имени себя ) на кинжалах
Buradaki her şeyden sen sorumlusun.
Ты здесь за все отвечаешь.
Bir tür iletişim kurmayı her şeyden çok istedim.
Больше всего на свете я хотел с ним как-то связаться.
Her şeyden çok istedim.
Больше всего на свете.
- Bu her şeyden nasıl emin...
- Так я могу убедиться...
Sadakat, her şeyden değerlidir.
Нет ничего важнее преданности.
Seni ve kardeşini bu dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum.
Я люблю тебя и твоего брата больше всего на свете.
Her şeyden önce, neden biliyorsun?
Во-первых, почему ты это знаешь?
Eğer herhangi birine... Direktör olman her şeyden sorumlu...
Если это на ком-то... только потому, что ты - директор не значит,
Bizi herkesten ve her şeyden izole etmek istiyorum.
Я хочу, чтобы мы были изолированы от всего и всех. Никаких утечек.
Her şeyden önce, Lily'i süslemene gerek yok.
Во-первых, не стоит перегибать палку.
Seni mutlu eden şey her şeyden önce çocuklarımız için iyi olacaktır.
Если это сделает тебя счастливой, то будет лучше и ребёнку... Детям... лучше, чем что-либо.
Benim istediğim de bu ; her şeyden daha çok.
- Это то, чего я желаю больше всего на свете.
Senin her şeyden önce bir katilin serbest olmasını istemeyeceğini düşünürdüm. Çünkü dünyada yeterince kusurlu şey var.
Подумай, какая ирония, ты хочешь позволить убийце оставаться на свободе только потому, что всех вокруг устраивает ложь!
Bizim aşkımız William'la senin yapabileceğin her şeyden...
Наша любовь сильнее, чем то, что ты...
Her şeyden vazgeçmem gerek.
Мне нужно обо всем забыть.
Bir keresinde ona seninle olabilmek için her şeyden nasıl vazgeçebildiğini sordum.
Я спросил ее однажды, как она отказалась от всего, чтобы быть с тобой.
Sizin merhametinizi hak etmiyor, her şeyden önemlisi bu tacı hak etmiyor.
Она не заслуживает вашего сострадания, и, прежде всего, не заслуживает эту корону.
Burada her şeyden bir sürü var zaten.
Да здесь вообще много всего интересного.
Biliyorum, bunu eğlencesine falan yapıyoruz ama bir tarafım bunun gerçekleşmesini dünyadaki her şeyden daha fazla istiyor.
Я знаю... мы, мы просто прикалывались и все такое, но часть меня хочет, чтобы это произошло больше всего на свете. Да!
İnandığın her şeyden kaçıyorsun, neden?
Ты сбежал от всего во что верил! Почему?
Her neyse, Kiki neler olduğunu anlayınca yaptığı onca şeyden sonra, tepesi atmış.
В общем, когда Кики узнала, что произошло, после всего, что она сделала, она была в ярости.
Ama şunu söylemem gerekir ki herhangi bir şeyden yüksek miktarda aldığınız her zaman dikkatli olmanız gerekmektedir.
Но я хотел бы сказать что вы должны быть осторожными каждый раз когда потребляете что либо в больших количествах.
Ban'ı her şeyden koru.
Мелиодас.
Yaşanan onca şeyden sonra geçmişi hatırlamak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Sanırım bu iyi bir şey öyle değil mi?
и со всем что случилось, становится все труднее и труднее помнить прошлое я полагаю это не плохо, так?
Ben çocukken, babamda o şeyden her zaman bir kova olurdu.
У моего отца всегда был сосуд этой жидкости, когда я была маленькой.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]