English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ H ] / Hırsız var

Hırsız var traduction Russe

164 traduction parallèle
Hırsız var.
- Вор!
Orada bolca soyguncu ve hırsız var.
Там произошло несколько ограблений и моя мать волнуется.
Kaç tane hırsız var?
Сколько там воров?
. Hırsız var!
Помогите!
Durdurun, hırsız var! İmdaat!
Стой, ворюга!
Çok hırsız var mı?
Нынче много воришек?
Hayalet kadar akıllı, çok az hırsız var.
Поверьте мне, немного таких воров... которые были бы умны как Призрак.
Hırsız var!
Украли! Украли!
Şuna bak hele, seni küçük sıçan! Hırsız var!
Эй, ты, крысёнок!
Hırsız var.
Это вор!
Ben ve adamlarım aşağıda çalışıyorduk. Çocuklardan biri bağırdı : "Hey, burada bir hırsız var."
Ну, мы с ребятами работали внизу, а потом один из наших закричал : "Эй, нас грабят".
Çünkü daha çok siyah hırsız var.
Среди чёрных больше бандитов.
- Hırsız var galiba.
- Грабители где-то рядом, думаю.
Parks! Hırsız var!
Г-жа Паркс!
Aramızda bir hırsız var, burada bizimle birlikte oturuyor.
Среди нас вор, который сидит в этом зале.
Hırsız var!
Вор. Вор.
Hırsız var?
Вор! Кто кричал'вор'?
"Hırsız var" diye bağırmadın mı?
Это ты кричал'вор'?
Bu Batman gibi değil, hani şehirde üç hırsız var.. .. ve herkes kim olduklarını aşağı yukarı bilir.
Это не Бетмен, где всего три жулика на весь город и все отлично знают кто они.
Hırsız var!
Воровка!
Stephen'ların evinde hırsız var!
В доме у Стивенсов вор!
Jakob, evinde hırsız var.
Яков, у тебя дома воры.
Burada bir hırsız var!
Воры! Воры!
İmdat, hırsız var!
воры!
- Buralarda bir hırsız var gibime geliyor.
- Похоже, здесь где-то вор
İyi korunuyor. Çetesi var. Her hırsızın öyle bir tayfası vardır.
К тому же его там хорошо охраняют, у него своя банда и полно сообщников.
Şu ağılda bir hırsız var!
В сарае вор.
Hepsi de kendince saygın bir hayat sürdürüyorlar ama... kendince sorunları var, ve içlerinde küçük bir hırsız yaşıyor.
У них есть работа, они живут нормальной жизнью, но у каждого... есть проблемы, и все Клэй.
Bir sorun mu var? Hırsız!
В чём дело?
At hırsızı ekibinle kasabayı terk etmek için bu akşam 5'e kadar süren var.
У вас есть последний шанс. Чтобы до пяти вечера вашей воровской компашки не было в городе.
- Hırsız mı var Fawlty?
- У нас грабители, Фолти?
- Hırsız mı var?
- Здесь что, грабители?
Elsa Manny, 12 adet mağaza hırsızlığı vakanız var.
Эльза Манни, 12 задержаний за кражи в магазинах.
Dışarıda bir sürü küçük hırsız var.
В округе столько маленьких воришек.
Bir bu eksikti. Ekipte bir de hırsız bir İtalyan muhacir var!
¬ от и всЄ что тебе нужно, вороватый макаронник в команде!
Unuttuğun bir şey var,... Scotty, belediye başkanının oğlu, hırsızlık yapan bizler bu işi gece yarısı yaparız.
Ты не забыл, мой мальчик, что мы, воры, занимаемся этим в полночь
Onda hırsız tipi var.
У него лицо вора.
Aslında doğru, bir fabrikam var gibiydi... ama bir hırsız elimdeki tüm kira kontratlarını çalmış ben dağıtmışım süsü vererek el altından satmış.... ve hal böyleyken de ben zorunlu larak iflas ettim
Ёто правда. " авод был почти у мен € в руках. Ќо этот мошенник, бывший хоз € ин завода, нашЄл клиента побогаче.
Suç ortağın da karıştığınızı reddetti ama dün gece Tholian Büyükelçisinin odasında hırsızlık yaparken sizi gören bir görgü tanığım var.
Твой сообщник тоже отрицает свою причастность, но есть свидетель, который видел, как вы оба вломились в каюту толианского посла прошлой ночью.
Onda hırsız cesareti var.
Этому парню храбрости не занимать.
Evet, bir ceset hırsızı var.
У нас есть похититель тела.
Aramızda bir hırsız var gibi görünüyor.
Похоже, среди нас завёлся вор.
Onada gerek var, çünkü açıkca bir hırsız bunu kolayca yırtabilir.
Те тоже нужны, ведь это вор может порвать.
"Pençe gibi kolları, bıçak gibi dişleri var. Masumların felaketi, canların hırsızı."
"Члены с когтями, глаза как ножи, бич безупречных, похититель жизней".
Biz de bunun karşılığını, hap alan ve hırsızlık yapan üvey kızının bir seks otelinden çıkarken öldürüldüğünü söyleyerek vereceğiz. Ne var?
- А мы отплатим ему тем, что сообщим как его приемная дочь, наркоманка и воровка,... была убита, после того как покинула грязный секс-отель.
Hırsızları yakalamak için Buggalo'ya ihtiyacımız var.
Так значит, теперь у моего персонажа будет британский акцент?
Bak, beni iyi bir hırsız yapan iki şey var.
Слушай, есть две вещи, которые делают меня хорошей воровкой.
Yarın serbest bırakılacaksınız. Hırsızlarla kapışmaktan bezdiyseniz ve bir şeyler başarmak istiyorsanız, doğu tepelerinde yetişen nadide bir mavi çiçek var.
Завтра вас освободят, и если вам надоели стычки с мелкими воришками, отыщите редкие синие цветы - они растут на восточных склонах.
Dakota'daysa sadece hırsız bir Kızılderili ajanı var.
А у охуевшей Дакоты только хапуга-переговорщик.
- Sadece Toblerone'lar. Ve sadece belli odalarda. Sanırım hırsızlarımız var.
Только шоколадки и только в определенных номерах.
Bence hırsızlarımız var. Bu belli ki içeriden bir iş.
Думаю, у нас есть воры, и очевидно, кражи совершают наши сотрудники.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]