Istedigim traduction Russe
26,969 traduction parallèle
Tek bilmek istediğim bu?
Это все, что я хочу знать.
Ve bu Elliot, benim istediğim şey.
И это, Эллиот, то, что я хочу.
- İstediğim bu değil.
Это не то, чего я хочу.
Dinle Mike. Söylemek istediğim sen ve annen gibi bir sürü insanın o zamanlar kayıpları oldu.
Слушай, Майк, все, что я хочу сказать... много людей, так же, как ты и твоя мама, потеряли близких тогда.
Demek istediğim, saygın bir kitap mı olacak?
В смысле, это будет серьезная книга?
Sana göstermek istediğim bir şey var.
Я кое-что тебе покажу.
Demek istediğim şey ; ikinizin buluşmaya devam edebilmeniz için bir kılıf uydurmak.
Нужно создать предлог, который позволит вам видеться.
Demek istediğim umarım mantarları seversindi.
Я хотел сказать, что, эм, надеюсь, тебе понравились грибы.
Sadece göz atmanızı istediğim son bir hasta var.
Остался еще один пациент на которого я попрошу вас взглянуть.
- Olağanüstü ve heyecan verici, karanlık cesur ve hüzünlü ve onu yönetmek istediğim yer Brooklyn'deki bu yeni sanat alanı.
- Да, это замечательно, потрясающе, мрачно, смело, очень грустно и вселенная знает, как я хочу его сыграть на открытие арт-пространства в Бруклине.
- İstediğim...
- Я так хочу.
Bu benim istediğim bir şey, yani kimin umurunda?
Это же то, чего мне хочется, так кому какая разница?
İstediğim tek şey bir dakikalığına da olsa tek bir yerde durmaktı.
Все, чего я хочу, это остаться на одном месте хотя бы... на минуту.
Yüzünü gören yok. Sadece gel ve bir bak. Tek istediğim bu.
Просто зайди и посмотри, это всё о чём я прошу.
Tek yapmak istediğim bunu gizli tutmak. Ama buraya geldim.
Всё, чего мне хочется – так это спрятаться, сбежать подальше но я пришла к вам.
Bunu bu kadar fazla istediğim için değil ama...
Но на самом деле это не бардак, потому что именно этого я так хотела,
Hayır Linda, demek istediğim bilmeyi istemezsin.
Нет, я имел в виду, ВЫ не хотите знать, Линда.
İstediğim şey...
Я хочу...
Hayır, demek istediğim bu teknoloji bir ordunun sahip olması gerekenden fazla güç içeriyor.
Нет, я имею ввиду, что нельзя оснащать таким мощным оружием целую армию.
Tam da istediğim gibi.
О, да. Как раз то, что я хотел.
Her istediğim odada yemek yiyebilirim!
Я могу ужинать в любой комнате дома.
Demek istediğim, sana hiç bir zaman kızgın olmadım.
В смысле, я никогда не злюсь на тебя.
Öldürmek istediğim tek şey, mutsuzluğundu.
Единственное, что я хочу убить, это твою грусть.
Tek yapmak istediğim rüyalara dalmak.
Когда больше всего мне хочется спать.
Demek istediğim bu değil.
Я не о нём.
Oraya gittim ve gülümsedim, her şey iyiymiş gibi davrandım ve yapmak istediğim tek şey çığlık atmaktı.
Пошла туда, улыбалась, делала вид что всё нормально, хотя мне хотелось кричать.
Japonya'da, demek istediğim, biliyorsun... onlar Büyük Olanları bıraktıklarında?
Ну, в Японии... Когда сбросили Здоровяков.
Düşünmek için oturduğumda Söylemek istediğim şey hakkında Gerry Adler hakkında...
Когда я думал, что я хочу сказать о Джерри Адлере...
Hayır, demek istediğim şu ki...
Я имею в виду...
Yani demek istediğim, olduğum kişiyi ya da yaptığım şeyleri inkar etmiyorum. Çünkü onları yaptım.
Я хочу сказать, что не отрицаю своего прошлого или своих поступков, потому что я их совершил.
Yapmak istediğimiz bu. Yapmak istediğim bu.
Вот чем мы хотим заниматься.
Tek istediğim 5 dakikaydı.
Пять минут наедине, всё что я прошу.
Hatta beş yıldır istediğim tamamen düzenlemeyi yapabiliriz.
Мы можем всё переделать, как я и хотел последние 5 лет.
İstediğim şey bizim ve kiracılar arasında kesin ama göze çarpmayan sınırlar koymanız.
Мне нужны чёткие, но ненавязчивые границы между нашими кабинетами и кабинетами съемщиков.
- Ayrıca bu benim yapmak istediğim bir şey.
К тому же, я хочу заняться этим сама.
Tek istediğim beraber çalışmaktı ama zorbalığı sevmiyorum.
Я всегда мечтал работать с тобой, но мне не нравится, когда на меня наезжают.
- Benim istediğim bu değildi.
Я не этого хотел.
Demek istediğim Rachel öldü. Kevin öldürdü onu.
Рейчел погибла... и её убил Кевин.
Abanozu gördüğümde, yapmak istediğim tek şey ellerimi tüm her tarafına sürmek.
Когда я его вижу, хочу взять и облапать. – Господи.
Demek istediğim, dağıtmaktan hoşlanmıyorum, bu yüzden neden bana bir iyilik yapmıyorsun?
Но не люблю мусорить. Поэтому сделай одолжение.
Sana yapmak istediğim bir şey var.
Я хочу кое-что с тобой сделать.
- Kevin demek istediğim- -
– Кевин, суть не...
Tam istediğim gibi.
Это именно то, что я хотела.
Hayır, demek istediğim henüz sona ermedi.
Нет. Пойми, ничего не закончилось.
Senden istediğim tek şeyi yapmadın.
Я об одном вас просил, а вы это не сделали.
Demek istediğim, seni kestim. Bıçaklamadım.
Я... я порезала тебя, а не пырнула.
Elbette olmak istediğim yer orası.
Разумеется, именно здесь я хочу быть.
İstediğim beni anlaman değil.
Мне не нужна твоя жалость.
Tek istediğim, savcılığa bir şeyler verebilmek.
Я хочу какой-нибудь компромат, чтобы пойти с ним в прокуратуру.
- Kaçmak istediğim şey tıptı zaten.
От медицины я как раз сбежал.
Demek istediğim geri dönersen sana ucube muamelesi taparlar.
Я это к тому, что если вернёшься домой, с тобой там обойдутся как с психом.
istediğim 46
istediğimi yaparım 42
istediğim bu 49
istediğim bu değil 16
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğin zaman 39
istediğimi yaparım 42
istediğim bu 49
istediğim bu değil 16
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini yapabilirsin 35
istediğini seç 32
istediğini al 19
istediğini yap 86
istediğin kadar 22
istediğin gibi 20
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini yapabilirsin 35
istediğini seç 32
istediğini al 19
istediğini yap 86
istediğin kadar 22
istediğin gibi 20