Işın traduction Russe
16,823 traduction parallèle
Bir oturma bölmesinden diğerine, Işın kılıcı, Star Trekteki tribil o Naruto aksiyon figürleri
От бокса к боксу, можно было встретить лазерные мечи, трибблов [Стар Трек], фигурки Наруто, множество героев ATHF.
Beni iş için almayı istemiyorsun ama avukatın bu kadın mı?
Так меня ты нанимать не хочешь, а она - ваш юрист.
Demek iş arkadaşını kaybettin.
Итак, ты потерял коллегу.
İyi iş çıkardın.
Сегодня ты была умницей.
Bu iş kulağıma geldi ve kazanmanın iyi geleceğini düşündüm.
И, услышав про это дельце, подумал, подмога не помешает.
Charlene sürekli yükselttiğini söylüyor. - Ne iş yaparsın, Jake Amberson?
Шарлин говорит, что вы все повышаете и повышаете.
- O halde yarın ilk iş gidip komşularla konuşuruz.
Значит, мы вернёмся сюда с утра и поговорим с соседями.
Yakın zamanda yeni bir ev bulamazsam bu işten ayrılıp eve daha yakın bir iş bulmak durumunda kalacağım.
Но если я быстро не найду новоё жильё, мне придется уволиться и искать работу ближе к дому.
Tamam ama bok gibi iş çıkardın demeni yeğlerim.
Так, я бы предпочёл, чтобы ты сказал, что я сговнял. Ясно?
Dün gece barı kapatırken bok gibi iş çıkarmışsın.
Ну, ты вчера хреново закрыл бар.
"Bana bakın." "İşim bu, çok özel bir iş." "Ben savcı yardımcısıyım."
Ну там, посмотри на меня, вот чем я занимаюсь, это особенная работа, типа я помощник прокурора, ну там.
Kötü iş çıkardın dostum, çok kötü.
— Я... — Скверно, дружище. Скверно.
Isırık izleri için üzgünüm ama bebek salamın kokusunu alınca dedi ki...
Извини за следы укусов, но ребенок учуял запах колбасы и сказал :
Caroline, Han'ın arkadan iş görmesi için artılar ve eksiler listesi yapalım hadi.
Кэролайн, составим список "за" и "против" Хана, садящегося на Анальный поезд.
Kevin'ın bilgilerini birçok iş ortağıma ilettim.
Я передал информацию о Кевине нескольким моим приятелям.
Bak, bunu iş yapmanın bedeli olarak düşün.
Слушай, воспринимай это как цену за твоё занятие.
Çok iyi iş çıkardın.
Ты так хорошо поработала.
İyi iş çıkardın.
Ты молодец.
Ancak adamım size yardım ederse iş bittiğinde yeşil kartını vereceksiniz. Davanın sonucu ne olursa olsun.
Но если мой приятель согласится, я требую, чтобы ему выдали вид на жительство, когда всё это закончится.
Ejderha Avcıları'nın bu oğlanı iş üstünde görmeyi seveceklerine bahse varım.
Уверен, Охотники на драконов с радостью посмотрят на него в действии.
- Isınıyor ama bu.
Но я хотя бы близок?
Sonra bir hava pompası sipariş verdik ve iş akışını kanıtlamak için kullandık.
Затем мы заказали воздушный насос и использовали всё вместе как своего рода доказательство концепции.
Gibney : Akabinde, yapılması gereken iş bittiğinde bu işin İsrail ve Amerika'nın ortak yapmış olduğuna inandırdı.
Последующая работа, которая была сделана привела нас к заключению что данная работа - коллаборация между Израилем и США.
O Doğu odasını idare ediyordu insanları siber ağların korunmasının ihtiyacına odaklandırmaya çalışıyordu ve tabi ki Amerika'nın altyapısını yıkıcı siber silahların kullanımını sorduğunuzda her şey bitti iş birliği yok
Он организовывал события в восточной комнате, пытаясь убедить людей в необходимости защиты компьютерных сетей и американской инфраструктуры. Сэнгер : Но если вдруг вы спрашивали о необходимости наступательного кибер оружия, все вдруг замолкали.
Adamın şüphelenen kız kardeşi, iş arkadaşı ya da gey dostu göl kıyısındaki terk edilmiş kulübeyi inceleyip katile dair ipucu bulduğunda kafaya çekiç yiyince kapattırmayacaksın.
И ты не выключишь их, даже если подозрительная сестра, коллега или гей-лучший друг будет исследовать заброшенный домик у озера, и найдёт доказательства, нужные для разоблачения убийцы, а затем получит удар в голову молотком?
En iyi arkadaşın ve iş ortağınım, yani evet.
Я твой лучший друг и компаньон, так что, да!
- Evet, bugün iyi iş çıkardın.
- Да, ты была хорошей девочкой сегодня.
Rezalet bir iş kadınısın.
Ты ужасный бизнесмен.
Bence çok keyif alacaksınız ama önce biraz iş konuşalım :
Думаю, вы все получите удовольствие. Но сначала пара слов по официальной части.
Isın biraz.
Грейся.
Ne iş yaparsın Jack?
Чем Вы занимаетесь, Джек?
- Çılgın iş ortakları yok.
- Без чокнутых соавторов. - Ничего себе!
Bu iş ne zaman sona erecek Sayın Yargıç?
Когда это всё закончится, ваша честь?
Bu iş gittikçe sarpa saran bir piyese döndü Sayın Yargıç.
Да это же мелодрама, ваша честь.
Isırıldın mı ya da çizik falan var mı?
Тебя укусили или поцарапали?
Umarız ki iş o raddeye gelmez, ama sen bu elemanlarla uzunca bir zaman yaşarsın.
Мы все надеемся, что до этого не дойдёт, но случись что, вам придётся подолгу жить с людьми.
- İyi iş çıkardın bi'tanem.
- Просто супер.
Futbol kaskın is içindeydi.
- Твой шлем был весь в саже.
Alicia'nın iş yerinde özel araştırmacıyım.
- Мам, пожалуйста. Я следователь с работы Алисии.
- Nasıl tanıştınız? - İş yerinde.
Ну... и как вы познакомились?
İş arkadaşlarımın özel hayatımı bilmesini istemiyorum o yüzden Jason'la evimde olanlardan bahsetmeyelim, olur mu?
Ладно, послушайте. Я не хочу, чтобы на работе знали о моей личной жизни, поэтому давайте не упоминать Джейсона?
Yarı zamanlı bir iş bulup kendi sigortasını ödeyecekmiş.
Что он устроится на неполный рабочий день и получит собственную страховку. - Что?
Onun ne iş yaptığını biliyordun, uyuşturucu işinde olduğunu. Sen de şeriftin ama pek sorun değildi senin için. Hiç anlamadım o kısmı.
То есть, ты знал чем он промышляет, что он был замешан в наркоторговле, а ты был шерифом, но это было не особо важно, так что, я никогда толком не понимала эту часть, как это работает, твои...
- Nasıl benim arkamdan iş çevirip Dylan'la, Norman'ı elimden almak için iş birliği yaptın? - Ne?
- Что?
Yol arkadaşı mısın yoksa iş arkadaşı mı?
Вы вместе пользуетесь машиной или ты коллега из офиса?
İki insanın, iki iş arkadaşının özel müzakare yapamayacağı bir yerde mi çalışıyoruz?
Что мы работаем в обстановке, в которой двое коллег не могут совещаться наедине?
Sonra beni iş arkadaşlarının önünde elledi.
А потом начинает лапать меня на виду у коллег.
Muhtemelen yaptığımız şeyin iki iş arkadaşı için uygunsuz olduğunu biliyor ve şimdi de kendi kıçını kurtarmaya çalışıyor işte.
Возможно, для двух коллег было неуместно делать то, что мы сделали, и она это знает. И сейчас пытается спасти свою шкуру.
- Işık olan yere yakın durun.
Ж : - Восставший? М :
Kimsenin bizi tanımadığı, bizi eş değiştirenler olarak tanıyan arkadaşlarımızın ve iş arkadaşlarımızın olmadığı bir yere gitme şansımız var.
У нас есть возможность отправиться туда, где никто нас не знает, где у нас нет друзей или коллег, которые знают, что мы свингеры.
Birkaç kez Antonia'nın yeni iş yeri olan sosyal hizmet merkezine uğrayıp konuşmak istemiş.
Он поехал за ней. Он несколько раз появлялся у места её новой работы, центра социальных услуг, надеясь поговорить.
işin 35
işini 16
işınla 31
işin var mı 24
işin bitti mi 39
işin bitti 115
işine bak 80
işınlayın 81
işinin başına dön 48
işini bitir 29
işini 16
işınla 31
işin var mı 24
işin bitti mi 39
işin bitti 115
işine bak 80
işınlayın 81
işinin başına dön 48
işini bitir 29
işiniz bitti mi 20
işini yap 42
işinin başına 19
işiniz bitti 25
işini seviyor musun 21
işini bitireceğim 18
işinize bakın 35
işinizin başına 44
işinizin başına dönün 22
işin aslı 146
işini yap 42
işinin başına 19
işiniz bitti 25
işini seviyor musun 21
işini bitireceğim 18
işinize bakın 35
işinizin başına 44
işinizin başına dönün 22
işin aslı 146
işinize dönün 51
işin sırrı 20
işin gerçeği 35
işin doğrusu 120
işınlanıyor 21
işınlama odası 49
işine geri dön 18
işine dön 42
işine devam et 21
işin sırrı 20
işin gerçeği 35
işin doğrusu 120
işınlanıyor 21
işınlama odası 49
işine geri dön 18
işine dön 42
işine devam et 21