Lı traduction Russe
456,309 traduction parallèle
Ayrılıyorum... konuşma yazarlığından.
Я завязал. С написанием речей. Больше не хочу.
O, bu hükûmetin başarılı olmasını istiyor.
"Ей" нужно, чтобы наша администрация добилась успеха.
Bak, ben sadece dört yılını sekiz yıla çıkarmaya çalışıyorum ama karar senin tabii.
Слушайте, я лишь хочу превратить 4 года в 8 лет. Но решать вам.
Bağlılıkla yerine getireceğim.
обязанности Президента Соединённых Штатов.
Bağlılıkla...
"обязанности Прези..."
LeAnn Harvey, ekipten çıkarılıyor.
Лиэнн Харви отстранили.
İzne ayrılıyormuş.
Она в вынужденном отпуске.
Yani öyle diyorlar ama hükûmetten uzaklaştırılıyor gibi görünüyor.
Так они это называют. Похоже, её выгнали из администрации.
Kritik bir yol ayrımında olmadığımızı sanıyorsan yanılıyorsun.
Если не видишь, какой сейчас переломный момент, ты ошибаешься самым жалким образом.
General Braegher'a katılıyorum.
Я согласна с генералом Брэгером.
Her ne kadar Ahmedi'ye karşı başarılı bir hava saldırısı
В то время как успешный авиаудар по Ахмади...
- Bir bedel karşılığında.
За плату.
Güçlü taraflarından darbe alırlar. Ordunun güvenilirliği sarsılır.
Лишим их козыря - хваленой надёжности вооруженных сил.
Ana fikir anlaşılıyor.
Будет куда точнее.
Saldırırsak karşılık verecekler.
Иначе они нанесут удар.
Ama general aklıma takılıyor.
Но меня смущает генерал.
Sürekli beni tanıdığını sanıyorsun ama hep de yanılıyorsun.
Всякий раз ставишь мне диагноз, и всякий раз ошибочный.
Çok takılırsam kendimi gömülmüş hissetmeye başlıyorum.
Мне иногда кажется, что меня похоронили.
Fikir ayrılığı.
Разница в подходах.
Ülkeyi güvende tutma çabalarımızın parçası olarak devamlı yapılıyorlar.
Мы устраиваем их регулярно. Это необходимо для поддержания безопасности.
Özel sektörde çok başarılı olacağınızdan eminim.
В частном секторе вы и без этого устроитесь отлично.
Remy Danton'dan kampanya fonu karşılığında oy topladığı için Sharp'ın peşine düşüyor, üstelik kadın onunla yatıyormuş da.
Он угрожает, что будет преследовать её по факту привлечения голосов в обмен на финансирование компании Реми Дэнтона, с которым она спала.
O zaman Mali Tedbirler olsun. Gelecek toplantıda açılış konuşması.
Бюджетные средства, программная речь на следующем съезде.
Önümüzdeki sekiz yılını planlayayım.
Дай мне распланировать для тебя следующие 8 лет.
Nasıl olduğunu öğrenmek istiyorum, hepsi bu.
Я просто хотела узнать, как у тебя дела.
Amerikan halkının ruh hâlini nasıl yönlendirdiğini ona anlatacaksın.
Расскажите ей, как вы манипулировали американскими настроениями.
- Seçimi nasıl çaldığını.
Как растаскивали выборы.
Çünkü dört yıl sonra Arizona seçmeninin % 35'i Latin olacak.
Потому что через четыре года 35 процентов избирателей в Аризоне будут латиноамериканцы.
Bu da zirvedekiler oraya nasıl çıktıklarını unuttuğu için olur.
Всё меняется, потому что люди наверху забывают, как они туда попали.
Asıl istediğin nedir?
Чего вы на самом деле хотите?
Sizse gözlerinizi dikmiş, ağzınız açık, hayretler içinde asıl istediğinizin bu olup olmadığını merak ediyorsunuz.
И вот теперь ты пялишься на меня, озадаченно разинув рот, и думаешь, действительно, ли ты этого хотела?
Asıl sen çok hoş görünüyorsun.
Ты отлично выглядишь.
O nasıl?
Как она?
Romero nasıl?
Ну, как Ромеро?
- İzne ayrılıyorsun.
Ты уходишь...
Bu sabah hiç olmadığınız kadar barışçıl görünüyorsunuz General.
Вы на редкость миролюбивы сегодня утром, генерал.
Yargıç Benson'ın adli tatilde atanması bir yana, halkın Tennessee ve Ohio'daki yeniden seçime ve bu noktaya nasıl geldiğimize odaklanması lazım.
Неважно, временно назначают судью Бенсон или нет. Народ должен думать о переголосовании в Теннесси и Огайо. и о том, как мы до такого дошли.
Nasıl görünüyordu?
Как он выглядел?
Onu nasıl buldular, neden orada, bilmiyorum. Güvende olduğunu bilmek istiyorum.
Понятия не имею, как и почему он там оказался, но я должна знать, как он.
Babam ve amcam şirketi on yıl önce sattılar.
Папа с дядей 20 лет как продали компанию.
Bu nasıl olur?
Как такое допустили?
Buna nasıl izin verdik?
Как мы такое допустили?
Başkanın sığınakta olmasını nasıl açıklayacağımı bilmem gerekiyor.
Если бункер - наш очередной ход, я должна знать, как разыграть карту.
Bayan Davis bu yetki seviyesine nasıl sahip olabiliyor?
Откуда у мисс Дэвис такой уровень допуска?
Bir kızıl tilkiyi okşama dürtüsü gibi.
Как хищная лиса, которую хочется погладить.
Bu noktaya nasıl gelebildik?
Как, чёрт возьми, это произошло?
Bu işi birkaç yıl sürdürüp yerini sağlama al.
Через пару лет ты сам сможешь там командовать.
Nasıl buldun?
Что скажешь, Марк?
Ona kısaca nasıl hitap ediyorsun?
Как вы называете его покороче?
Asıl sorun, ne bildiği ve bunu kime söylemiş olabileceği.
Проблема в том, что он знает, и кому он это мог сказать.
Asıl o tiplere dikkat edeceksin.
Но именно с такими людьми надо быть начеку.