English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ N ] / Ne ben

Ne ben traduction Russe

18,889 traduction parallèle
En azından ben öyle yapıcam, sen ne yaparsan yap.
По крайней мере я. Ты можешь делать что угодно.
Ne yaptım ben?
Что я наделал? Что я наделал?
Ne olur dışarı çıkabilir miyiz? Ben...
Можно выйти?
Buna ne dersin, cehenneme kadar yolun var, senin ruhunu biliyorum ben.
Как тебе такое? Да пошел ты, Дональд! Я знаю, кто ты такой.
Ne kadar değiştiğini görmek için dışarı çıkmalıyız, sen ve ben.
Мы должны прогуляться вместе... Чтобы оценить перемены.
Ben ne olduğunu biliyorum... Beni öldürmek.
Оно заключается в том, чтобы убить меня.
Ne yaptım ben?
Что я наделала?
Ne zaman işten çıkarsa, ben gelir hasılatı toparlarım.
Он свалит – тогда я и сведу счеты.
Ben ne zaman öğrenmeni istersem o zaman öğreneceksin.
Когда будет надо – ты все узнаешь.
Ne yaparsan yap ben senin babanım, sen de benim küçük kızımsın.
Что бы ты ни делала, я твой отец, а ты моя крошка.
Ne yaptım ben?
Что я наделал?
O kadına değer veriyorsan ben ne dersem onu yapacaksın.
Если тебе небезразлична эта женщина, лучше делай, как я говорю.
Peki ben hep ne isterdim Sofia? - Ee..
И чего я всегда хотела, София?
- Pekala, ne yaptın bakalım? - Ben mi? Hiçbir şey.
- Ладно, так чем хочешь заняться?
İnsanlar size ne söylüyor bilmiyorum ama ben uyuşturucu satmıyorum.
Не знаю, что вам обо мне наговорили, но я не продаю наркотики.
Ben ne yaptım?
И знаешь, что сделал я?
Ya ben ne dedim?
А я что сказал?
Mm-hmm, onun hakkında diyebilceğin başka bir şey var mı evet adam kabanın tekiydi hayır cidden o en kaba müşterimizdi o her zaman beni kız olduğum için beni aşağılardı sanki ben çoklu yakıt enjektörlerini bilmiyorum tamam zaman ayırdığın için teşekkürler bekle bu ne böyle?
Ну типа, хорошая рубашка, крутой телефон. Ещё что-нибудь можете сказать? Ага.
Angela telefonun kızarmış tosta döndüğünü söyledi bu yüzden ben de telefon kayıtları için izin çıkarttım evet güzel fikir en azından böylelikle kimle konuştuğumuzu biliriz evet nerdeyse unutuyordum senin için ufak bir şeyim var suna bak donutlar burda bir düzineden fazla var benim ne olduğumu sandın sen mi?
Анджела сказала, что телефон буквально зажарился, поэтому я решил запросить ордер на его телефонные записи. Ага, хорошая идея. По крайней мере, узнаем, с кем он общался.
Emil'in hiç bir yere gitçeği yoktu Dr. Gould emil'in kullandığı kelimeler hakkında çok kesin konuştu evet peki o cümleleri size ben de söyleyebilirim çünkü onları ben yazdım emil'in söylemiş olduğu hatalarını görmek bu cümle ne zaman kızgın feministlerle tartışsak
Нет, вы всё не так поняли. Эмиль никуда не собирался. – Доктор Гулд очень точно передала его слова.
tamam ne var biliyonuz mu avukatlarımız bunu halletsin ne var biliyor musun senin dışarda durman lazım bunlar avukatlar onlar kalabilir Paul... ben bunla ilgilenebilirim senin yapman gereken tek şey var o da ağzını kapalı tutmak
– Карен, наши адвокаты обо всем позаботятся. Знаете что, выйдите-ка отсюда. Адвокаты, они могут остаться.
Scott Lockhart'ı ben öldürdüm. Ne halt ediyorsun sen?
- Я виновен, я убил Скотта Локхарта.
Ne konuşuyorum sence ben? Bir şey yapmak zorundayız. Burada kalamazsın.
- А о чем я с тобой говорю, надо что-то делать, тебе нельзя здесь оставаться!
Ama belki de önce senin yaptığının bir farkı var mı bana onu söylemelisin. Ne yapıyormuşum ben?
Только сначала скажи, чем твое поведение отличается от моего?
- Ne yaptın? - Ben bir şey yapmadım.
- ничего
Galiba ben de hep onlar gibi olmak istedim ne olursa olsun.
Думаю, я всегда хотела быть такой, при любом раскладе.
Bauman Teknik Üniversitesi'ne gittim ben.
Я учился в техническом университете имени Баумана.
Kanan, sen ne dediğini bilmiyorsun. Ben biliyorum.
Кейнен, ты не знаешь, что я знаю.
Ben de ne kadav yalnız olduğumdan bahsedeceğim.
Привет. Я хочу поговорить о том, что я тоже одинок.
Ne olur ne olmaz acil servise gideyim ben.
Я просто пойду вызову скорую.
Peki, ben ne yapabilirim?
Хорошо... Что я могу сделать?
Stef, ne yaptığımı biliyorum ben.
Стеф, я знаю, что делаю.
Ama senin aksine mevzu bilgisayarlar oldu mu Maxine, E. E. Cummings'ten ne kadar anlıyorsa ben de o kadar anlıyorum.
Касательно компьютеров, в отличии от тебя, ну... я разбираюсь в них примерно так же, как Максин в творчестве Каммингса.
Ne yaptım ben?
Что делать?
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Я знаю, что делать.
Bilgisayarını ben kullandım. Ne istersen anlat.
Я использовала твой компьютер, так что рассказывай что хочешь.
Ben Kiersten. Adım ne demiştin?
Я Кирстен, а тебя как зовут?
O kay * * ken ben ölürsem, onu avlamazsam ne olayım.
Если я умру, пока он тут будет трахаться, я из него всё дерьмо выбью.
- Ne bileyim ben. Akşamki maç biletleri gitti resmen.
— Ебучие билеты на сегодняшний бой пропали.
Ne dedim ben?
Что я сказал?
- Ne dedim ben sana ulan?
Что я, блядь, сказал?
- Ne anlaşması ulan? Anlaşma falan yapmadım ben.
Так не идёт.
Eğer seni iyi hissettirirse, ben doğum günümde ne istediğimi biliyorum.
Не знаю, поможет ли тебе, если я скажу, что хочу на свой день рождения.
Şimdi ben, davar güdücü rolü oynayınca ne olacağını görelim.
Теперь посмотрим, что будет, когда я прикинусь пастухом.
Neyse ne, Ben onu almalı.
Что бы там ни было, Бен, наверное, забрал его.
Ben sadece onunla konuşmak istemiştim ama bazen ne kadar öfkeli biri olabileceğini sen de biliyorsun, değil mi?
Я-то просто хотел с ним поговорить, но тебе-то известно, каким бывает этот злобный ублюдок, да?
Ben sadece oğlumun sümüklü böcekle ne kadar eğleneceğini düşünüyordum.
Думаю о том, как мой сын побежал бы прочь от первого же слизняка.
Cinsel hayatınızın konusu ne zaman açılacak diyordum ben de.
Я надеялся, что твоя сексуальная жизнь в разговоре не всплывёт.
Ben de öyle. Gerçi ben Kadim Torf olarak Büyük Yıldız Patlaması'ndan Yedi Ay Birleşmesi'ne kadar her şeyi gördüm.
Хотя, как Торф Древний, я уже повидал всё от Великого Звёздного Взрыва до Седьмого Лунного Альянса.
Toplantıya geç kaldığım için Haley'nin Corolla'sını aldım ben de. - Ne güzel.
Я опаздывала на встречу, тому взяла Короллу Хейли.
Ne öğrettim ben sana?
Как я тебя учил?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]