English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ O ] / Onunla konuştum

Onunla konuştum traduction Russe

581 traduction parallèle
Çok fena biri. Onunla konuştum.
Да он совсем плох.
Onunla konuştum. Dans ettim.
Альберто, я его видела.
Gözaltındayken onunla konuştum.
Во время разговора с ним в камере.
Onunla konuştum.
- Я видел его. - Я говорил с ним.
Onunla konuştum ve ona bu konuda uzmanlaşmasını söyledim.
Я поговорила с ней и сказал ей, что она должна на этом специализироваться.
- Şaplak hakkında onunla konuştum.
И он... - Я поговорил с ним про шлепок.
Onunla konuştum, söyledim.
Я им так и сказал.
Baba, bir kadın var, bir doktor. Onunla konuştum.
Папа, есть одна женщина, врач, я... говорила с ней.
Hiçbir şey. Sadece onunla konuştum.
Ничего.я только начала Говорить с нею.
Neler oldu? - Dün onunla konuştum.
- Говорил с ним вчера.
Onunla konuştum, ta ki öldüğünü farkedenedek.
Я говорил с ней, пока не понял, что она мертва.
Az önce onunla konuştum. Seni de davet etti.
Я разговаривала с ней и тебя пригласили.
- Bugün öğleden sonra onunla konuştum.
- Я Думаю, что я говорил с ним сегодня днем.
Evet, az önce onunla konuştum.
Я только что с ним говорила.
Onunla konuştum o konu hakkında.
Я уговорил её на это.
- Ben de onunla konuştum.
- Это тот же парень, с которым я разговаривал.
Evet. Bay Bleibner'ın avukatını buldum, onunla konuştum.
Да, я отыскала адвоката мистера Блайбнера и разговаривала с ним.
- Nereden bildin? Az önce onunla konuştum.
Я только что с ней разговаривал.
Onunla konuştum ve hastayken haftalarca onun için dua ettim.
Я уговаривала его,... молилась за него неделями, когда он болел,
Bugün onunla konuştum.
Я поговорила с ним.
Evet, onunla konuştum.
Да, правильно понимаешь.
Evet onunla iki kez konuştum ama bir şey söyleyemedim.
Да, я разговаривал с ним дважды, но мы так и не поговорили.
- Evet, onunla şimdi konuştum.
- Да, я только что говорила с ним.
O gece ben kendim konustum onunla, ama ise yaramadi.
Я разговаривал с ним каждый вечер, но ничего не мог с ним поделать.
Sonra onunla ve ablasıyla konuştum, akabinde de yaşı gelene kadar başka hiçbir silah almayacağına dair aramızda anlaşmaya vardık.
Потом я поговорил с ним и его сестрой, и мы договорились... что у него не будет оружия, пока он не достигнет совершеннолетия.
- Sorun değil onunla hemen konuştum.
Итак, вы согласны пожить с нами, молодой человек?
Daha birkaç gün önce konuştum onunla ve iyiydi.
Я говорил с ним несколько дней назад, и он был в полном порядке.
Az önce onunla konuştum. O hala aç.
Он только что звонил, он еще их ищет.
Onunla sadece birkaç kez konuştum demişti.
Но в школе он боялся с ней заговорить.
Bu sabah onunla uzunca konuştum.
Я говорил с ним утром.
Geceyi Sally Bolton'ların evinde geçiriyor. Konuştum onunla.
Она переночует дома у Салли Болтон, я говорила с ней.
Onunla orduya katılması konusunda konuştum.
Я предложил ему вступить в армию.
Onunla az önce konuştum.
Я только что общался с ним. Только что повесил трубку.
Onunla daha geçen hafta konuştum.
Я говорил с ней на прошлой неделе.
- Onunla yarım gün konuştum.
- Говорил с ней наверное полдня.
Konuştum onunla.
Я её видела. Я говорила с ней.
Onunla geçen hafta konuştum.
С Элейн? Я говорила с ней на прошлой неделе.
Onunla bir saat önce konuştum.
Говорил с ней час назад.
- Babalarımızdan biri ile tanıştım. Onunla New Mexico'daki bir adam hakkında konuştum... - Annemizin nerede olabileceğini bilen birisi hakkında
- Один из отцов сказал мне, что человек из Нью Мексико знает, где живет наша мама
Evet. Onunla yeni konuştum.
Я обменялся с ним любезностями.
Evet, onunla konuştum.
Да, я с ней говорила.
- Lisa ile konuştum ve onunla biraz ilgilenmelisin bence - bencede anne. bence biraz birlikte olmalılar
Ему нужно внимание. - Я переживаю за тебя и за Лизу. - Я тоже.
Ben Nicky ile tanıştım, konuştum onunla.
Я знаю малыша Ники! И не раз говорила с ним.
Belediye başkanıyla konuştum bile, onunla anlaştık.
Я выступлю против. Я беседовал с мэром, и наши позиции сходны.
Çünkü onunla telefonda konuştum ve buraya gelmek üzere yola çıktığını söyledi.
Нет, я разговаривал с ним по телефону, сказал, что уже едет.
Az önce, onunla telefonda konuştum.
Я только что говорил с ним по телефону.
Onunla az önce konuştum. Tamam.
Время кончается.
Onunla bir centilmen gibi konuştum.
Я разговаривала с ним, как с джентльменом.
Boston'dan dönerken onunla tartıştığımda çok açık konuştum ve bu ona zor geldi.
Когда, возвращаясь из Бостона, я открыто заговорил с ним об этом, я был чересчур прямолинеен и черств.
Çünkü onunla az önce konuştum.
Потому что я только что с ней разговаривал.
- Onunla konuştum.
- Я просто поговорил с ним.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]