Sadece ben değil traduction Russe
444 traduction parallèle
Sadece ben değil tüm Cefalu halkının onuru zedelendi. Yaşayanlar, gelecek nesiller ve bizimle bağı olan herkes.
... что оскорблённым чувствовал себя уже весь род Чифалу : старшие и младшие, ближние и дальние родственники.
Sadece ben değil, hepimiz değiştik
Да. И не мне одному. Все меняются.
Sadece ben değil, benim motelim var.
И причина не в том, что я хозяйка мотеля.
Sadece ben değil.
Я был не один.
- Sadece ben değil Will. Yıldız Filosu Güvenliği'nin başı bana kişisel olarak tam destek sözü verdi.
Шеф департамента безопасности Звездного Флота лично заверила меня в своей полной поддержке.
Hayır, hayır. Sadece ben değil.
Ќет, нет, не только мо €.
O böyle biri. Ben de Londo'nun yaptığı her şeyden hoşlanmıyorum sadece ben değil hiçbir uygarlık hoşlanmıyor ama arada iyi şeyler de yapıyor.
Мне тоже не всегда нравится, как действует Лондо ну, мне и многим цивилизованным мирам но, вы знаете, иногда он прав.
Ve sadece ben değil.
И не только я.
Sadece ben değil, diğer insanlar da görüyor, öyle mi?
- А другие тоже его видят, не только я?
Sadece ben değil. Bilim adamlarıyla tur rehberleri asla birlikte oturmaz.
Ученые и гиды никогда не сидят вместе.
Hayır, ben bir soyguncu değil, sadece bir baş belasıyım.
Нет, я не разбойник с большой дороги, скорее кость в горле.
Ben sadece politika için değil, hayatım için savaşıyorum.
Я сражаюсь за свою гражданскую жизнь.
- Hayır öyle değil. Ben sadece- -
Нет, я просто...
Sen değil, sadece ben.
Не у нас, у меня.
Evet, o, o... O bir şey değil. Ben sadece...
С ней все в порядке, я, просто...
Beni incitebileceğin anda incittin ben sadece bir paçavrayım senin erkeğin değil
♪ О да, мне крупно повезло, ♪ ♪ Ведь ты жена - на зависть всем!
Ben sadece sizin rahibiniz değil aynı zaman da arkadaşınızım.
Я не только ваш исповедник, но, но и друг.
Ama bu benim suçum değil ki, ben sadece okuyorum.
Это не моя вина! Я лишь читаю!
Ben sadece modası geçmiş bir karakterim, fazlası değil. Biraz üzgün güzel bir yabancı... gizemli... bir yerden diğerine uğrayan.
Я просто устаревший персонаж, ничего более... ну знаете, прекрасная незнакомка, немного грустная, немного загадочная... постоянно кочующая из одного места в другое.
Bu doğru değil! Ben sadece Matsu'yu yakacaktım...
Нет, я хотела её поджечь.
Ben sadece... Tamam önemli değil.
Отвезите меня в гостиницу.
- Başkası değil, sadece ben.
- He ктo-тo, a тoлькo я.
Sadece sen ve ben olduğumuz sürece hiçbir şey umurumda değil.
Раз больно тебе, а не мне, мне всё равно.
Bunun için senden para almayacağım. Bak, mesele bu değil. Ben sadece dış duvarları biraz temizlemek ve içerisini de düzenlemek istemiştim.
Я просто хочу немного почистить стены снаружи, немного убрать внутри и когда будет хоть какая-то прибыль, посмотрим.
Önemli değil. Ben sadece karından bana mahkeme celdi geldiğini söylemek istedim.
Я хотела сказать, твоя жена вызывает меня в суд.
Aynı şey değil mi? Ben sadece Kurakdiyarlar'daki bulmacayı çözmek istiyorum.
Я лишь пытаюсь разгадать тайну Леса.
Evet, benim bölümüm değil tabi ki, ben sadece kayıtlar bölümündeyim.
ƒа. Ќе в моем отделе, разумеетс €. я всего лишь из " аписей.
John Lennon'un bir sözü : "Ben, Beatles'a değil, sadece kendime inanırım."
Как говорил Джон Леннон, "Я не верю в Битлз, я верю в себя."
Oldukça inandırıcı bir şekilde size şunu belirttim : Evdeki tüm insanların arasında o belgeleri sadece siz, Bay Mayfield, Bay Carlile ve ben çalabilirdik, değil mi?
Я продемонстрировал достаточно убедительно что из всех, кто находился в доме, только Вы, мистер Мэйфилд, мистер Карлайл и я могли украсть бумаги.
aksine, onunla her saniye benim için büyük bir değer gibi her sabah meyve suyunu ben sıkarım ve yatağa ben yatırırım her gece o sadece benim patronum değil, aynı zamanda en iyi arkadaşım
Вообще-то, я ценю каждую секунду. Я выжимаю ему сок каждое утро. Я поправляю ему одеяло ночью.
Klingon olmak umurumda değil, ben sadece babamı görmek istiyorum.
Я не забочусь о том, чтобы быть "настоящим" клингоном. Я просто хочу видеть своего отца.
Umrumda değil! Ben genç bir personelim sadece.
Я не осмелился, я просто охранник.
ben sadece bir gencim, yani umrumda değil.
Я слишком молод, я не посмел.
Sadece, dağıtımcılık benim işim değil. Ben film yapımcısıyım, tamam mı?
Просто я никогда не выступал в качестве дистрибьютора, я ведь кинопродюсер, знаешь?
Belli ki değil, çünkü ben sadece dokuz kişiyle yattım.
Скорее всего нет... Поскольку я за всю жизнь переспал всего с девятью...
Sadece ben. Bu kurallara aykırı değil.
Это не противоречит правилам.
O gemilere bakarken sadece kendimin değil tüm insanlığın ölümünü gördüm ben.
Когда я смотрел на эти корабли, я видел не только мою смерть я видел смерть всей человеческой расы!
Şey, ben yemeğe karşı ilgisizim. Sadece Hana'nın yemeklerine değil.
Я вообще равнодушен к стряпне, не только к стряпне Ханы.
- Ben değil, müşterim. Ben sadece aracıyım.
Мне не нужны, нужны моим клиентам.
Sadece ben de değil. Herkes farkında.
И теперь это вижу не только я.
Ben sadece bir doktorum, Tanrı değil!
Я доктор! Я же не господь бог!
Ben değil, sadece o.
Не я. Это она.
Ben sadece bitirmeden bırakman hoş değil dedim.
Нельзя оставлять с таким стояком, ясно?
Ben sadece Rusya mısralarını işleyen bir şairim ve eli kolu bağlı biri değil, tepeden tırnağa silahlı biriyim!
Я всего лишь поэт, слагающий стихи о России... которая не преклонила колен, но вооружилась до зубов.
Hayır, sadece neden diğer on milyon doktor değil de ben diye soruyorum.
Нет, это заставляет меня гадать
Tabiî ki değil. Ben sadece bunun biraz aşırı olduğunu düşünüyorum,
- Нет, но жалоба - это уже слишком.
Yani, kazanacağımı düşündüğümden değil, ama ben sadece onu elimde tutup...
Не то, чтобы я думала, что выиграю но мне нравится держать билет в руках и думать :
Sorun değil. Ben sadece... Sabahtan beri tam bir sakarım.
Я просто - я сегодня такая неуклюжая.
Biliyorum, bu unutulacak bir şey değil ama sanırım ben sadece... beynimin bir yerlerine gömmüş olmalıyım çünkü... geçen hafta anayolda arabayı sürüyordum ve birden Mary'i düşünmeye başladım.
Я понимаю, что такое не забывается, и думаю... Я старался об этом не думать... Но на прошлой неделе я ехал по шоссе и вспомнил о Мэри...
Ben bir kere yaptım. Mesih ya da değil, o sadece bir insan..
я на этом обжегс €. ќна обьчна € смертна €.
Ben sadece değerlendirme yazıyorum, kitap değil.
Я пишу заключение, а не вывеску для магазина.
sadece benim 48
sadece beni 16
sadece ben 126
sadece beni dinle 27
sadece beni yalnız bırak 17
sadece ben varım 32
ben değilim 366
ben değildim 222
ben değil 585
değil mi 44479
sadece beni 16
sadece ben 126
sadece beni dinle 27
sadece beni yalnız bırak 17
sadece ben varım 32
ben değilim 366
ben değildim 222
ben değil 585
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32