Satılık değil traduction Russe
260 traduction parallèle
Ama benim kocam satılık değil.
Мой муж не продается.
- Satılık değil.
- Не продается!
- Hiçbir fiyata satılık değil.
- Оно не продается ни за какие деньги!
Ama satılık değil.
Но она не продаётся.
- O da satılık değil.
- Простите, она не продаётся
Oh, özür dilerim. Bu satılık değil.
Простите, но она не продается.
Satılık değil çünkü. Ama inanın bana, eğer benim olsaydı, yarın sabah kapınızda olurdu.
Если б моя воля, сегодня же бы она ждала вас у ваших дверей.
- Señor, satılık değil.
Сеньор! Это не продается!
- Çiftlik satılık değil.
Ранчо не продается.
Satılık değil, tamam anladım.
Вы ее не продаете, согласен.
Altını ne yapayım! Ayrıca o satılık değil.
- Мне не нужно золото и этого я не продам.
Bu ev satılık değil.
Он не продается.
Satılık değil.
- Спасибо. Он не продается.
Mogwai satılık değil.
Могвай не продаётся.
Üzgünüm, ama hiç biri satılık değil.
К сожалению, мы всё продали.
O satılık değil.
Он не продаётся.
Üzgünüm bu at satılık değil.
Эта лошадь не продаётся.
Satılık değil.
Не пойдёт.
Üzgünüm, Harv, ama daha önce de söylediğim gibi satılık değil.
Извините, но как я уже сказал, он не продается.
Ev artık satılık değil.
Дом не продается.
- Satılık değil. - Her şey satın alınabilir.
Он не продается Все продается
Benim şatom satılık değil mösyö.
Мой замок не продается, господин граф.
Bu takım satılık değil.
Этот костюм не продается.
Satılık değil misiniz? Satılık olmayan hiçbir şey yoktur.
"Не продаёмся".
Satılık değil.
"Не продаёмся".
Satılık değil.
Он не продается.
- Bu ev satılık değil.
Нет.
Satılık değil mi?
На продажу, да?
Satılık değil, kiralık istediğimi söyle.
Скажи ей, что я ее снимаю, а не прибретаю.
- 50 dolar hiç de az sayılmaz. - Satılık değil.
- Пятьдесят долларов - это совсем неплохо.
Shannon Billiard'ın şirketi satılık değil.
"Шеннон Бильярдс" не продаётся.
- Fikirlerim satılık değil.
Мое мнение не продается.
Üzgünüm, ama onlar satılık değil!
Простите. Но анчоусы – не для продажи.
Çünkü o satılık değil.
Чаша не для продажи.
O resmi olarak satılık değil.
Это вообще-то не для продажи.
Koleksiyonumda bir tane.. Twenties'ten Hindu 78 olacaktı ancak satılık değil.
У меня есть одна Хинди 78... из моей коллекции Двадцатые... но она не для продажи.
O satılık değil.
Это не на продажу.
Satılık değil
И ничего
Bugün af satılık değil.
Оно сегодня не продается.
Satılık, değil mi?
Вы ведь продаёте машину?
Çok erken değil m? Bu uzun zamandır gün ışığına çıkmamış tablolar bir süreliğine satılık olmayacak.
О нет, этот шедевр я не буду продавать еще очень долго.
Satılık değil! - Güle güle.
О как я хочу это произведение!
Benim saatim satılık, fakat kimse satın almak için istekli değil.
Я хочу продать свои часы, но никто не желает купить их.
TV dünyasına girmek kadar göz alıcı değil ama başlamak için mükemmel bir alan ve satılık çok fazla radyo var.
То есть, это, конечно, не так эффектно, как сразу нырнуть в телевидение. Но это солидное начало, и предложение на рынке большое.
Satılık değil.
- "Пламенный Мо" не продается.
Ev satılık, kiralık değil.
Он продается, а не сдается.
Bunlar satılık değil.
Они не продаются.
Satılık değil ha!
Не продаются?
Satılık değil!
Так не бывает.
O satılık değil.
Часы не продаются!
Peki, size burayı satmayı düşündürecek şey ne olabilir? Burası satılık değil.
А что нужно сделать, чтобы Вы захотели его продать?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66