Yaşlı adam traduction Russe
2,508 traduction parallèle
Oysa ki ben aynaya baktığımda arkamda dikilen bu yaşlı adamı görüyorum.
А я смотрю в зеркало и вижу старика перед собой.
Yaşlı adamın dolabını iç etmemize hiç gerek yok.
Нет необходимости рыться в шкафу старика.
Yaşlı adam kendi zamanında bundan 20 yıl önce Senato adaylığı için yarışıyordu.
Он управлял 34-м 20 лет, давным давно.
Sokağın ilerisindeki yaşlı adam elma ağacından elma alabileceğimi söyledi.
Старикашка дальше по улице сказал мне, что я могу нарвать с его дерева сколько хочу.
Ne yapıyorsun, yaşlı adam?
Что ты делаешь, старик?
Benim yaşlı adam benden bir şey yapmamı istediğinde, genellikle kendi ister.
Если мой старик хочет, чтобы что-то было сделано, он обычно сам меня об этом просит.
- Yaşlı adam römorkun altında sızmış.
Что случилось? Старик напился и вырубился под моим прицепом для лодок.
O yaşlı adamı bulup paramı geri almamız gerek.
Надо найти того старика и забрать мои деньги.
Ve ben yaşlı adamın içki dolabında ne var bakmaya gideceğim.
А я посмотрю, что у старика есть в шкафчике с выпивкой.
Yaşlı adamın hemşiresine ne oldu?
Что насчет сиделки старика?
Tipik yaşlı adam hatası.
Типичная ошибка старшего поколения.
Ve neden her zaman yaşlı adam kıyafetleri giymek zorundasın?
И почему ты все время одеваешься, как дед.
Yaşlı adam kıyafetleri giymiyorum ki.
Я не одеваюсь, как дед.
Yaşlı adam o pantolonu Danny Glover'in Büyükbaba'sından mı çaldın?
Эй, старик, ты что, украл эти штаны у дедушки Дэнни Гловера?
Güneş gözlüğüyle dar pantolon giyen yaşlı adamı mı?
Старик в узких джинсах и темных очках?
Whistler, Dar kotlar içindeki yaşlı adamımız, sapıkmış.
Уистлер, наш старикашка в узких джинсах - извращенец.
Ben de, yaşlı adam. Ama tüm eğlenceli şeyler bitince, Eve seni ziyarete geleceğim.
Я тоже, старик, но, как только веселье закончится, я навещу тебя дома.
Dışarıda bıçak yarasıyla bulduğumuz yaşlı adamın cebinden bu çıktı.
Мы нашли старика на нашей территории с ножевым ранением, это было у него в кармане.
Benim yaşlı adamı alabilirsin.
Сможешь заняться моим старым парнем.
Yaşlı adam yalan söyledi.
Тот старик лгал.
Yaşlı adam büyü yaparak zar zor geçiniyordur.
Вряд ли старик зарабатывает на жизнь магией.
Eminim ki, yaşlı adamın zarar vermeye niyeti yoktu.
Наверняка старый колдун не таил злого умысла.
İnanmıyordum. Ta ki bir gün, Barı açmadan evvel aynaya baktım, barın arkasındaki. Tamamen siyah giyinmiş yaşlı adamı gördüm.
Я не верила в это, пока однажды, до открытия, не взглянула на зеркало, которое за баром, и увидела этого пожилого мужчину одетого во всё чёрное.
Neden çizmiyorsun? Şu yaşlı adamı biz de görsek?
Почему бы тебе его не нарисовать?
Şu yaşlı adam mı?
Старик?
Güzel, genç ve çekici bir kızın yaşlı adam için atağa geçeceğine inanmam çok zor, üzgünüm.
Ну мне очень сложно поверить, что молодая привлекательная девушка взяла и набросилась на престарелого дядьку, извини.
- Yaşlı adam?
- Престарелого дядьку?
yıllarını vermiş komedyen... üzgün yaşlı adam.
Всеми любимый эстрадник... грустный старик!
Bana ne yapacağımı söyleme, yaşlı adam.
Не учи меня жить, старичок.
Yaşlı adam mı?
Старичок?
Yaşlı adam demek.
Старичок.
Ajussi, sen de kimsin? ( Ajussi - yaşlı adam )
Дяденька, а вы кто, собственно?
Ne olacak yaşlı adam?
Ну так что, папуля?
Yaşlanırlar, suratsız olurlar, tuhaf olurlar sonra bir bakmışsın yaşlı bir adam olmuş çıkmış bahçende koşuşturan çocuklara bağırıyorsun. Onlara " benim bahçemde koşuşturmayın.
Они стареют, мрачнеют и становятся ненормальными, а потом ты уже старик, кричащий на детей, бегающих по твоему двору, вопя им : " Хватит носиться по моему двору.
Daha sonra durdum ve yaşlı bir bir adam kavşaktan geçiyordu.
Я останавливаюсь, а из-за угла выезжает старичок.
Eğitimsiz bir göz bunu çizgi roman okuyan yaşlı bir adam olarak algılayabilir ama- -
На первый взгляд, это может выглядеть так, словно взрослый мужчина читает комиксы, но...
Havuzla ilgilenen adam yaşlı, bıyığı var ve adı da...
Наш работник старый и усатый, его зовут...
Bizim şu adam, Joe Durban var ya onu tam sekiz saat boyunca izledim, yaptığı tek şey yaşlı bayanlar için kapı açmak ve şimdi de vitrinlere bakıyor.
. Наш парень, Джоуи Дербан... Я слежу за ним 8 часов, и все что он делает это - открывает двери для пожилых дам, а сейчас гуляет, любуясь витринами.
Adam yaşlıydı, o yüzden Josh adamın elinden silahını alabildi.
Это был старик, поэтому Джош отобрал у него пистолет.
Örnek olarak, bütün havaalanı çalışanları durmuş bizim duygusal dakikalarımızı izlerken ilk olarak senin bagajını kontrol eden yaşlı zenci kadın güvenlik bile durmuşken, fakat tüm bu olanlardan sonra gelip alçakça "gidip onu al" diyen olaylara yeni adam tedbir olarak bunu polise ihbar edecek.
Было бы ужасно если вся охрана соберётся вокруг, смотреть на этот эмоциональный момент, и даже та старая черная женщина с ручным сканером которая остановит тебя на проверке багажа, но, узнав о твоих намерениях, скажет, "Беги за ним, дитя" в вопиющем принебрежении всех вновь-реализованных мер безопасности после 11 сентября.
Bana bir gün ver sana emekliliğin yaşlı bir adam için ne kadar harika olduğunu göstereyim. - Ben de bir kere kornaya basmana izin vereyim.
Дайте мне один день, чтобы показать все прелести жизни на пенсии, а я дам разок погудеть.
Adamın şişko, çirkin, yaşlı ve yüzünün siğillerle dolu olduğunu söylüyor.
Говорит, что он толстый, уродливый старый пердун весь в бородавках.
Şu adam senin eve taşınma partine o yaşlı köpeği getiren adam değil mi?
А это что, тот парень, который привел своего старого пса на твою вечеринку в честь новоселья?
Yaşlı beyaz adam için fena değil.
Неплохо для белого старичка.
Hücrelerde yaşlı bir adam var.
Там пожилой человек в камере.
Ama yaşlı bir adamı, büyücüyü duymuş.
Но он слышал об одном колдуне, старике.
Yaşlı bir adam, gri takım elbiseli birinin iki cinayet alanından da ayrıldığını görmüş.
Далее, один и тот же пожилой горожанин в сером костюме промелькнул в обоих этих местах.
Affedersiniz. Acaba kalbinizde dürüst bir adam ve yaşlı ailesi için bir yer bulunur mu?
У вас не найдется местечка у камина для честного человека и его пожилых родителей?
Sen sadece yaşlı bir adam değilsin, değil mi?
Но ты же не простой старик.
Bir gözümü açacağım bu el yaşlı bir adamın eli olacak.
Глазом моргнуть не успеешь, как эта рука покроется морщинами.
Ayrıca Chad'in otel odasının dışındaki çalılıkların etrafında dolaşan orta yaşlı bir adamı gören bir görgü tanığı bulmuşlar.
Да, и они подтвердили отчет свидетелей о мужчине средних лет, который копался в кустах у окон номера Чада.
adam deli 37
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
yaşlı 147
yaşlılar 28
yaşlıyım 21
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
yaşlı 147
yaşlılar 28
yaşlıyım 21
yaşlılık 18
yaşlı kadın 40
yaşlı cadı 18
yaşlı bir kadın 19
yaşlı bayan 17
yaşlı kız 17
yaşlı bir adam 43
yaşlı mı 20
yaşlı dostum 27
yaşlı tilki 16
yaşlı kadın 40
yaşlı cadı 18
yaşlı bir kadın 19
yaşlı bayan 17
yaşlı kız 17
yaşlı bir adam 43
yaşlı mı 20
yaşlı dostum 27
yaşlı tilki 16