Çok da kötü değil traduction Russe
150 traduction parallèle
- Çok da kötü değilmiş, değil mi?
Вот, не так уж и плохо.
Kendimi sizin kızınız olarak tanıttım. - Bu, çok da kötü değil.
Я обманула Кристиана, я ему сказала, что я ваша дочь.
Yine de, burada çalışmak çok da kötü değil.
Особенно он. А здесь неплохо работается.
Kedileri dışarı çıkarırsak çok da kötü değil.
Если убрать из дома кошек, здесь будет неплохо.
- Çok da kötü değil, değil mi?
Не так уж и страшно?
Çok da kötü değil.
Ничего страшного.
Aslında çok da kötü değil.
Все не так уж плохо.
Çok da kötü değil, Ted.
Все не так уж и плохо, Тед.
Dougal, bu mu "çok da kötü değil"?
Дугал, это и есть "не так уж и плохо"?
Bu çok da kötü değil.
Ничего страшного.
Çok da kötü değil.
Не так уж плохо.
Çok da kötü değil, değil mi?
Неплохая работа, правда?
- Çok da kötü değil.
- Это неплохо.
Çok da kötü değildi, değil mi?
Ну, это было не так плохо, да?
Tamam. Çok da kötü değil.
Ну что ж, все не так плохо.
Güzel, genç insanlar. Üçünden birini tutturmak çok da kötü değil herhalde.
Одно верное слово из трёх, это уже неплохо, я думаю.
Ama delilik çok da kötü değil. Belki de iyi bir oyundu.
Сумашесшествие сыграл, может не всё так плохо.
Ama çok da kötü değil.
Но не безнадёжно.
Çok da kötü değil aslında. Artık acı çekmiyor.
Ну, ничего, отрезали, зато болеть перестало.
Tamam, bu çok da kötü değil.
Ладно, это не так уж и плохо.
Çok da kötü değil.
Не так уж и ужасно.
Rakiplerin peşinden gitmek çok da kötü değildir, değil mi?
Не слишком ли негативно мы отзываемся о конкурентах?
Hepinizin bilmesi açısından, orada hayat çok da kötü değil.
По слухам, там не так уж плохо.
Evet ama çok da kötü değil.
Да уж, ну, кстати, не все так плохо.
Çok da kötü değil.
Недурно!
Çok da kötü değil.
Не так и плохо.
- Çok da kötü değil, değil mi? - Hayır.
- Здесь неплохо, правда?
Minik bir yetim olmak çok da kötü değil.
Быть сироткой не так уж и плохо
Hamile kalmak çok da zor bir şey değil. Kötü düşüncelere kapılma.
Так что не мучай себя плохими мыслями.
Mulligan, sadece kulağın değil parmakların da çok kötü.
Маллиган, у вас не только плохой слух... у вас еще и деревянные пальцы.
Üç karın olması hiç de kötü değil. Ama diğer açıdan da çok kötü.
Не плохо очень иметь три жены, Но очень плохо с другой стороны.
Çok da kötü bir yer değil.
А тут совсем неплохо.
Çok da kötü değil.
Неплохо.
Uyandırmak bazen çok da kötü bir şey olmuyor, değil mi?
Иногда просыпаться - это неплохая идея, правда?
Bu da çok kötü değil, aslında.
Это тоже не так плохо.
Gidilecek çok da kötü bir yer değil.
Не самое плохое место для ухода.
Sadakatiniz gibi, bu da hayatın gerçeği. Daha çok ya da daha az kötü değil.
Это такой же неоспоримый факт, как и твоя добродетель.
Çok da kötü bir şey değil.
Это не самое плохое.
Akciğer kanserini yenmek için hapishane çok da kötü bir yer değil.
Мало того, что в тюрягу загремел, так ещё и рак лёгких цапанул.
Çok da kötü değil.
" Местные авиалинии :
Çok da kötü bir kader değil, Ellie.
Может, всё не так плохо.
- Çok da kötü değil.
Ну, не так уж это и страшно.
Meşrubat kâsesinin yanında durup kötü dans seyretmek çok da yâd edeceğim bir anı değil.
Папа, я не уверен, что стоять у миски с пуншем и наблюдать за плохими танцорами - воспоминания, которые я буду лелеять.
Kötü bir şarkıcı olmam yetmezmiş gibi, çok fazla da sigara içerdim. Beterin de beteriyim, değil mi? Ona hamileyken sigarayı bırakmak istedim.
да? но мне надо было бросить насовсем.
Biliyorsunuz, tam da şu anda en kötü pembe dizileri seyreden pek çok kişi var ; bir gezegen dolusu, ve benim onları kurtarmam mümkün değil.
В мире полно людей, которые смотрят, знаете, худшие образцы мыльных опер прямо в данный момент. Их тут целая планета, и мне их не спасти.
Çok da kötü değil.
Недурно...
Orada gardiyan olmaması da çok kötü, değil mi?
Пожалуй, жаль, что там... больше нет охранников, да?
- Avlanmak çok da kötü bir şey değil.
Ты не плохо охотишься.
Ailenizin olmaması çok da kötü bir şey değil.
Это неплохо - никого не иметь.
Şu an yaşadığımız edebiyat skandalı çok da kötü bir şey olmak zorunda değil.
Вот жеж литературный скандал который не обязательно является чем-то плохим.
Göbeğim o kadar da kötü değil. Sadece çok yemek yemiş gibi görünüyorum.
И живот не слишком заметен, просто как будто я съела большой ланч.
çok daha iyiyim 55
çok daha fazlası 28
çok dar 20
çok daha fazla 27
çok daha iyi 204
çok daha iyi hissediyorum 20
çok da önemli değil 21
çok daha kötü 18
kötü değil 112
çok düşüncelisin 96
çok daha fazlası 28
çok dar 20
çok daha fazla 27
çok daha iyi 204
çok daha iyi hissediyorum 20
çok da önemli değil 21
çok daha kötü 18
kötü değil 112
çok düşüncelisin 96