Çok var traduction Russe
26,720 traduction parallèle
S.H.I.E.L.D. çevreyi kontrol altına almak için hazırlık yapıyor ama buna daha çok var.
Теперь Щита маршалинге силы для контроля периметра, но это часах езды.
Çok güzel haberlerim var seninle paylaşmazsam olmaz.
У меня отличные новости, но это не телефонный разговор.
Ve bu yüzden New York Senfoni orkestrasına olan bağlılığınızı yenilemenizi isterken çok heyecanlıyız. Size verecek harika haberlerimiz var.
Потому у нас есть для вас потрясающие новости.
Daha çok John var gibi.
Это почти как с Джонами.
Kendi partileri ile aynı görüşte değilken birbirleri ile daha çok ortak noktaları var.
У них больше общего друг с другом, чем с собственной партией.
- Burada çok insan var.
Здесь так людно!
- Yapılacak çok şey var.
Там слишком много нужно сделать.
Dört çocuğum var, hepsi erkek. Yani gürültü çok oluyor.
У меня четверо детей, все мальчики, поэтому бывает шумно, вы знаете.
Ben söyleyeyim. Bu cinayetle ilgili pek çok yerel endişe var.
— Скажу вам, с чем столкнулся я – множественное негодование по поводу этого убийства.
Yani Minty, benim de var olduğumu kabul edebilirsen çok daha yardımcı olursun.
Так что, Минти, если Вы можете признать, что я существую, это поможет сдвинуть дело с мёртвой точки.
Bu ülkede saklanabileceği çok az yer var.
В этой стране ведь так много мест, куда можно сбежать.
İnternette çok şey okudum. Bunun üstüne kitaplar var.
Я прочитал кучу подобного в интернете, об этом даже книги есть.
Meclisin sana karşı çok fazla kanıtı var.
Доказательства против вас исчерпывающие.
Çok fazla terapistimiz var.
Ну, мы были у многих терапевтов.
Daha çok pornografi hız treni, pornografi, pornografi Burger King reklamı, pornografi ve bi'de bu var.
На данный момент тут, в основном, порнография, американские горки, порнография, порнография, реклама Burger King, порнография, и... вот это.
Çok ilginç bir gelişme var.
У меня для вас интересная информация.
Senatör Healy'nin bir çok meclis çalışanı ile yakın ilişkisi var.
У сенатора Хили были интрижки с несколькими сотрудниками конгресса.
Yapacak çok şey var.
У нас столько дел.
Biliyor musun, içinde daha var. Düşündüğünden çok ortak.
Знаешь, вы с ним не так уж отличаетесь.
Çok güvenlik var Bir tahıl deposu için.
Многовато охраны для зернохранилища.
İsterim. Sadece var Çok çalışmak için.
Я бы с удовольствием, но мне нужно заниматься.
Sizi çok tutmayayım. Gelişme var mı?
Не хотела вас беспокоить, но нет ли новостей?
Arayı kapatmamız gereken çok şey var.
Ладно, нам много надо нагнать.
Çok fazla sivri uç var. Bu çok havalı.
Много острых краев.
Çok fazla insan var.
Тут полно свидетелей.
Çok alakası var çünkü böyle bir davada ilk aranan şart budur.
Здесь всё связано, потому что в подобном случае это является определяющим фактором того, подходит дело или нет.
Mike sana söylemeye hazır olduğum çok fazla şey var. Ama bu onlardan biri değil.
Майк, я о многом готов тебе рассказать, но не об этом.
Çok kötü bir geçmişimiz var Sayın Hakim.
У нас непростое прошлое, ваша честь.
Bir geçmişimiz var ama ben bu davada ondan çok daha uzun süredir bulunuyorum.
У нас есть история, но я занимаюсь этим делом дольше, чем он.
- Ettiler. O zaman şampanyadan çok daha iyi bir şeyim var...
Тогда у меня есть кое-что получше шампанского...
Çok az erzağımız var zaten.
У нас мало припасов.
Babası da geliştirmen. Çok parası var.
Её муж - предприниматель, хранит дома много наличности.
Kod 3, çok sayıda kurban var.
- Код три. Множество жертв.
En derin yer 100 metreden fazla derinlikte ve çok fazla taş var.
Самая низшая точка чуть выше 100 метров. Но там слишком много скалистых пород.
İçeride çok fazla demir var anlaşılan.
В той стороне много железняка.
- Evet, hala çok fazla toplamam gereken eşyası var.
Да, всё ещё много вещей... которые нужно упаковать.
- Ortada çok büyük bir fark var.
Есть большая разница.
- Bilmiyorum... Bu tuhaf, sanki bu tuhaflık... Onlara baktığımda çok tuhaf bir fanilik anına yakalanıyorum ve neredeyse burada 80 tane kitap var.
Ну, я не знаю, у меня появляется странное... ощущение собственной смертности, когда я смотрю на эти
Konuşulacak çok şey var.
Долго рассказывать.
Söyleyeceğim çok heyecan verici bir şey var.
У меня тоже есть чем тебя порадовать.
Çok fazla özel ihtiyaçlarımız var.
У нас много хлопот.
Yapılması gereken çok fazla iş var. Küçük bir kuruluşuz ve böylesi daha yönetilebilir.
Они требуют много внимания, мы маленькая организация и так получается.
Çok fazla yıldız var, bu gece.
Сегодня много звёзд.
Gidemezsin. Gidemezsin Daha anlatacak çok şeyim var.
Мне так много нужно вам рассказать.
Bu gece binada çok sansli insanlar var hissedebilirsiniz.
Некоторые люди сейчас абсолютно счастливы, это чувствуется.
Twitter'da 3 milyondan fazla takipçimiz var Facebook'ta final için neredeyse 5 milyon beğeniye ulaştık... Entertainment Weekly dergisine bir çok kez kapak olduk ülke genelinde 100'lerce fan sitemiz var.
У нас три миллиона подписчиков в твиттере, почти пять миллионов лайков в Фейсбуке, обложки в "Энтертейнмент Уикли", сотни фан-сайтов, конвенты по стране.
Yeni sezonda olmayı kabul etme nedenlerinize dair birçok tahmin var. Kendimi savunmadan adımı kötüye kullanmalarına... izin vermeyeceğim. Çok basit.
- Есть много предположений о том, почему вы согласились на второй сезон.
Sözleşmede herkesin imzaladığı çok sağlam bir feragatname var.
Вы освобождены от ответственности контрактом, все его подписали.
Dışarıda bizi bekleyen çok şey var.
Нас ещё столько всего ждёт.
İzinsiz yolcukları ne kadar çok sevdiğini biliyorum ama kriz durumunda burada olmana ihtiyacım var ve şu an bir kriz -
Я знаю, как ты любишь совершать несанкционированные полеты, но ты мне нужен в случае кризиса, и сейчас, как раз, кри...
İnsan öldürmek gibi çok kötü bir alışkınlığın var.
И одной очень плохой - убивать людей.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19