Şimdi değil traduction Russe
4,046 traduction parallèle
Ama şimdi değil, tabii.
Но, разумеется, не сейчас.
- Ooh. - Ama şimdi değil.
Но не сейчас.
Hayır, şimdi değil.
Нет, не сейчас.
Onun yüzünden kendinden şüphe etme, şimdi değil.
Не позволяй ему заставлять себя сомневаться в себе.. не сейчас.
Şimdi değil!
Не сейчас!
Şimdi değil Eğer huzursuz edecek sen bilerek çok yakın ama değil?
Не оттого ли ты так дёргаёшься зная, что ты очень близко?
- Hayır şimdi değil, sonra.
Нет, не сейчас. Позже.
Ama şimdi değil.
Но не сейчас.
Ama şimdi değil.
Но не в этот раз.
- Neden simdi degil?
— Почему не сейчас?
Dur tahmin edeyim "Ye, Dua et, Sev" i okudun ve şimdi gidip, orda kendini bulmayı bekliyorsun değil mi?
Дайте угадаю... Вы прочитали "Ешь, молись, люби", и теперь хотите поехать в Индию, чтобы найти себя.
- 45! Hemen şimdi gitmemiz lazım değil mi?
Маркус это мукус.
Hiç bir şey önemli değil şimdi.
Это всё не важно сейчас.
Kendisi şimdi müsait değil.
Она не может говорить.
Eğer temizleseydim Brick'in öğle yemeği olmazdı şimdi var değil mi Ella?
Ну, если бы я тут прибралась, у Брика бы не было обеда, так ведь, Элла?
Şimdi o fotoğrafları direkt yukarıdaki komiser yardımcısına gönderebilirim ama kariyerin için pek iyi olmaz, değil mi?
Даже отбросил эту штуку подальше. Слушай, если ты про то, что Ли Энн и я вели себя аморально в твоем офисе, ну, за это я приношу извинения.
Şimdi bıçak kullanma zamanı değil.
Уберите скальпели.
Biz bu konuda konuşmak değil miyiz hemen şimdi?
Давайте не будем обсуждать это сейчас?
Hey, Angie, onu şimdi de sevebileceğimi söylemiştin, değil mi?
Энжи, ты говорила, что у меня есть шанс полюбить его сейчас, так?
Şimdi her şey ortada, değil mi?
Играем в открытую, да?
Şimdi zamanı değil, Luke beni test etmek.
Сейчас не время проверять меня, Люк.
Şimdi düşmanımızı tanımladık, ayrıca ne için savaştığımızı bilmeliyiz, değil mi?
Но если мы сможем распознать нашего противника, мы должны знать, за что сражаться. Как считаете?
Önceden Kepner hakkında ne düşüneceğim konusunda kararsızdım ama şimdi sadece arkadaşı değil, aynı zamanda hayranıyım.
Ты знаешь, я всегда сторонилась Кепнер, но сейчас я не просто подружка, я - фанат.
- Şimdi gitmiyorsunuz, değil mi?
Ахх! Ты ведь не уходишь, правда?
Şimdi keyfi yerinde değil.
У него только что был приступ.
Şimdi bana iğneyi vuracaksın ve güçlerimi alacaksın, değil mi?
Сейчас вы поставите мне тот укол. И заберете мои способности, да?
Birbirimize soracağımız çok şey var ama şimdi sırası değil.
У тебя много вопросов ко мне, у меня к тебе. Но сейчас не время.
Karşı koymamız lazım. Şimdi zamanı değil.
Ещё не время!
Şimdi hatırlayın, teknik olarak şu anda Rus topraklarındayız. Eğer yakalanırsak Sibirya'ya gideriz. Rikers'e değil, anladınız mı?
Теперь запомните, технически, мы на русской земле, что значит, если мы попадемся, нас ждет Сибирь не Рикерс, понятно?
- Hayır, sorun değil. Sekiz aylık hamileyken öğrenmektense şimdi öğrenmem daha iyi.
Лучше узнать сейчас чем когда, знаете, выйдешь замуж и забеременеешь.
Bunu biliyorsun değil mi? Şimdi kıçını oradan çıkart.
Знаешь, что, теперь уноси свою задницу оттуда
Şimdi pek işime yaramazlar, değil mi?
Сейчас они уже точно ничего не расскажут, не так ли?
Şimdi aptalca gelmiyor değil mi?
Звучит не так глупо сейчас, не так ли?
Şimdi benim de Joe'yu vurmam gerekiyor değil mi?
То есть теперь я должен стрелять в Джо, так?
Kullanılacak taşları seçecek kişinin neden ben ya da mühendisim değil de sizin olmanız gerektiğini şimdi anlıyorum.
Теперь я понимаю, почему вы, а не я и не мой инженер, должны быть тем, кто выберет, какие именно плиты надо взять.
Şimdi gerçekten iyi bir zaman değil.
Сейчас не лучшее время.
Şimdi beni dinle, bu bir kalabalığın önünde söyleyeceğim sözlerden değil ama sadece ikimiz olduğuna göre ölüm karanlık ve kör edici bir şerefsizdir onun geldiğini görsen de görmesen de.
Послушай, это не то, что я сказал бы пастве, но, так как мы тут только вдвоём, смерть... это тёмная и ослепляющая хуйня, и неважно, предвидишь ты её приход или нет.
Sorun değil. Çünkü şimdi kullanacağız.
Ничего страшного, ведь мы используем их сейчас.
Şimdi, benimle misin, yoksa değil misin?
Так ты со мной или нет?
Şimdi, hatırladığım kadarıyla... kendi başıma çalışmamı istemiyordun, değil mi?
Тогда, насколько я помню, ты не был так резок по отношению ко мне, работающему самостоятельно, не так ли?
Şimdi de hamile. Yani bir geleceğe sahip olmak istiyor, sadece kendisi için de değil.
Теперь, когда она беременна, я имею в виду, когда она мечтает о будущем, и не только для себя.
Evet, ama şimdi kolay değil, değil mi?
Да, но... сейчас ведь не всё так сладко.
- Şimdi iş ciddiye bindi, değil mi?
Теперь дошло, не так ли?
Şimdi iyisin ama, değil mi?
Сейчас-то ты в порядке?
Cesaretin hakkında çok fazla şey duydum. Üstelik şimdi bir değil iki saf kalp taşıyorsun.
Я слышала много историй о твоем мужестве, и сейчас в тебе не одно чистое сердце, а целых два.
Şimdi zamanı değil Larry lütfen bizi yalnız bırak.
Сейчас не время, Лэрри. Пожалуйста, уйди.
Teşekkür ederim.Ama şimdi zamanı değil.
Спасибо. Сейчас не время.
- Anlıyorum. Şimdi iç eteğini asmak istiyorsun, değil mi?
Вот теперь ты не против повесить юбку, да?
Şimdi ağlıyorsun değil mi orospu?
Вот теперь ты плачешь, сучка?
İşte şimdi rahatsız etmeye başladın. Ne söylersen söyle umurumda değil.
– Это потому что я не верю в скорый конец света.
- Şimdi sırası değil. - Kurallara uyarsın.
– Я несправедлив к тебе, да, Томми?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66