English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / A bit

A bit tradutor Turco

76,334 parallel translation
Well, now, she'd had a bit to drink... that's true... but she seemed lucid and certainly sincere.
İçkiyi biraz kaçırmıştı tabii ama aklı başında ve son derece samimi görünüyordu.
- Next up, we have a bit of a celebrity.
- Devamında, aramızda ünlü biri bulunmakta.
A bit of a snafu at the airport, but we're here, and I am raring to go.
Havaalanında ufak bir pürüz oldu ama buradayız ve her şey için sabırsızlanıyorum.
So that relationship's a bit dicey.
Dolayısıyla bu ilişki biraz sıkıntıda.
We just wanted you to know, it's gonna be a bit of a late night for us.
Bizim için biraz uzun bir gece olacağını bilmeni istedik.
It's got a bit of a ghost town vibe, but people seem nice.
Biraz hayalet kasaba gibi ama insanları naziktir.
Some, like Xylda, stop for a bit and move on.
Bazıları, Xylda gibi, ara verir ve devam ederler.
That's a bit premature.
Biraz erken değil mi?
I'll... I'll text you in a bit.
Sana birazdan mesaj atarım.
A bit.
Biraz.
I dwell on them a bit.
Onlar kafamı kurcalıyor biraz.
Yeah, I heard Bell was a bit of a shrew about punctuality.
Bell'in dakiklik konusunda biraz uyuz biri olduğunu duydum.
It's all been a bit hectic here.
Burada her şey biraz karmaşa içinde.
She looks a bit like Hana Reznikova, doesn't she?
Hana Reznikova'ya biraz benziyor, değil mi?
A bit too early for me, sir.
Benim için biraz erken, efendim.
It's a bit early for me too, but certainly a cloud's been lifted.
Benim için de biraz erken, ama kesinlikle bir gerekçemiz var.
Could you tell me a bit more, please?
Biraz daha detaylı konuşur musunuz lütfen?
Her husband, on the other hand, he has a bit of a temper.
Diğer taraftan, kocası biraz asabi.
"My problem is a bit private."
"Problemim biraz özel."
But he decided to stay on for a bit, have a swim.
Ama o yüzmek biraz daha kalmaya karar verdi.
He was a bit starstruck, that's all.
O biraz ünlüye özenen biriydi. Hepsi bu.
That's a bit much.
Bu biraz fazla olmuş.
You probably think Mummy's a bit of a crank.
Sanırım annemin de biraz garip olduğunu düşünüyorsunuz.
Won't that be a bit minty?
Biraz naneli olmaz mı?
Keep a clear head for a bit?
Biraz kafamı temiz tutmak için?
Christopher's become a bit of a spare wheel. But that's show business.
Christopher biraz yedek lastik haline gelmiş ama gösteri dünyası.
You're a bit late for that.
Biraz geciktin sanırım.
I'll stay a bit longer.
Ben biraz daha kalacağım.
A bit. Less than before.
Biraz, eskisinden daha az.
Well, we are stretched a bit thin.
- Hattımız fazla uzadı.
Yes, it is a bit much.
Biraz abartı gerçekten.
Well, I seem to recall them giving you a bit of trouble as well.
Onların sana da biraz sıkıntı çıkardığını hatırlıyorum.
Oh, y-you... you girls go on a little bit.
Siz devam edin kızlar.
I am beginning to understand her a little bit.
- Hayır ama sanırım onu biraz anlamaya başladım.
But I would... just like to keep the sun from going down a little bit longer.
Ama güneş batmadan önce biraz daha dursun istiyorum.
Whoa, whoa. A little bit more where you were.
Biraz daha sana doğru çevir.
Traditional computers store information in bits, which can represent a 1 or a 0.
Geleneksel bilgisayarlar, bilgileri 1 ve 0 olarak gösterebilen bit olarak depolarlar.
Mommy's been having a little bit of a hard time lately.
Annen son zamanarda zor br dönemden geçiyor.
Can you show me any terrain where you may have slowed down, even a little bit?
Az da olsa yavaşlamış olabileceğiniz yerleri gösterebilir misin?
Ms. Coyle gave you a little bit of authority, and now you're running around school like you're in charge of everything.
Bayan Coyle sana biraz yetki verdi ve şimdi patronmuş gibi dolaşıyorsun.
So I think, if they're cheating, then why can't we cheat the system a little bit?
Yani onlar aldatıyorsa neden biz de sistemi biraz aldatmayalım ki?
- Get to know him a little bit.
- Onu tanımaya çalışıyorum.
You look a right bit local to me, am I correct?
- Yerli birine benziyorsun. Doğru mu?
You need a little bit more care.
Biraz daha bakıma ihtiyacın var.
I'll be back in a little bit to clear it up.
Tabağı almak için gelirim.
You might wanna walk a little bit faster.
Biraz daha hızlı yürü bence.
With your permission, I would like to aim a little bit higher.
Sen de izin verirsen biraz daha iyi bir şey hedeflemek istiyorum.
I'm not gonna bring her here just so we can feel a little bit better about Norman murdering my mother.
Norman'ın annemi öldürmesi konusunda daha iyi hissedebilelim diye onu buraya getirmeyeceğim.
Maurice gets a little bit stabby when you hold out on him.
Maurice bekletildiğinde biraz huysuzlaşır..
And there's gonna be a little bit of time management, okay?
Biraz zaman yönetimi de yapmamız gerekecek, tamam mı?
I guess I'm having a little bit of a moment... at the moment.
Sanırım şu an iyi bir zaman geçiriyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]