All people tradutor Turco
23,223 parallel translation
You of all people understand the importance of our research.
Araştırmamızın önemini herkesten iyi sen anlıyorsun.
Well, I, of all people, understand that sometimes doing a job means pissing people off.
Ben işini yapmanın bazen insanları kızdırmak demek olduğunu herkesten iyi anlarım.
Now, Lars, I'm sure, shared the discovery of the lamp with you, knowing that you of all people would appreciate its value, but what he wasn't counting on was your professional jealousy.
Şimdi, eminim Lars bulduğu şeyi sizinle paylaşmıştır Bulduğu lambayı, tüm insanlar içerisinde Onun değerini en iyi bilecek kişi olduğunuzu,
The money was transferred an hour after the gun was stolen from one of Wailoa's offshore accounts to one of his shell corporations that you, of all people, have access to.
Para silah çalındıktan bir saat sonra, Wailoa'nın offshore hesaplarından, paravan şirketlerinden birine gönderilmiş. Bu hesaba en başta siz erişebiliyorsunuz.
All people!
Tüm insanları!
Of all people, I'm the one you tell!
O kadar insanın içinden, söylemen gereken kişi bendim.
All people have something, I think.
Herkesin kendince bir derdi var bence.
I would think that you, of all people, would find that limiting.
Herkesten çok sen bunu kısıtlayıcı bulursun sanmıştım.
Look at all those people at our door.
Kapımızda bekleyen onca insana bak.
You murdered all those people!
O kadar insanı öldürdün!
- Cisco, we all make mistakes to protect the people that we love.
- Cisco, sevdiklerimizi korumak için hepimiz hata yaparız.
All Wally wants to do is to help people.
- Wally'nin tek istediği insanlara yardım etmek.
Man, it would take one major asshat to make a move against all these people.
Bu kadar insan içerisinde bir şey yapmak için aptal olmak gerek.
I think that you owe it to the people of Star City to give me an opportunity to earn that trust, and I promise you I can't do that if I'm spending all of my energy dodging all of these grenades that you're lobbying at me,
Sana temin ediyorum ki tüm enerjimi bana attığın bombalardan kaçınmak için kullanırsam güven kazanmaya enerjim kalmaz.
Yes, we do, because the mayor's chief of staff is a former night club owner, and all the right people still owe me the right favors, so--I mean,
Evet var çünkü.. .. başkanın personel şefi eski gece kulübü sahibi ve.. .. insanların bana iyilik borcu var.
Who needs a fancy part at city hall when all the most important people are right here?
En önemli kişiler buradayken kim belediye binasında süslü bir parti ister ki ya?
The American people just want you all to work together.
Amerikan halkı sadece hepinizin birlikte çalışmasını istiyor.
People I work with all think my name is Rosa Diaz.
İş arkadaşlarım adımı Rosa Diaz sanıyor.
One of you is really smart and kind and helps people all the time.
İçinizden biri gerçekten akıllı, nazik ve insanlara her zaman yardım eden biriymiş.
So what you're gonna do is you're gonna give us a list of the names of all the people you tried to sell them to, anybody you mentioned it to ;
Şimdi şöyle yapacaksın. Planları satmaya çalıştığın, üniformadan bahsettiğin kişilerin listesini vereceksin.
The hoodie also had blood spatter on it that... let's be honest, we all know it's going to come back a match for the people you shot at the diner today.
Ayrıca kapüşonun üzerindeki kan lekeleri de... Haydi, dürüst olalım. Bugün lokantada vurduğun insanların kanıyla eşleşeceğini hepimiz biliyoruz.
All the other people he shot were just window dressing.
Vurduğu diğer kişiler sadece göz boyamak için.
Full moon, November 29th, when all the media people were here?
Dolunayda, 29 Kasım'da, medyanın tüm adamları buradayken?
Castle, by all accounts, Victor Crowne has helped millions of impoverished people by providing them with clean drinking water.
Castle, tüm bu söylediklerine rağmen, Victor Crowne birçok fakir insana Yardım etti Onlara temiz içme suyu sağladı.
If the fire and the murders were all committed by the same person, could the # 1 suspect, Gang Hyeong Cheol really have killed so many people?
- Eğer yangın ve cinayetler, bir kişi tarafından işlendiyse, - bir numaralı şüpheli, Gang Hyeong Cheol, bu kadar fazla kişiyi öldürmüş olabilir mi?
People meet people all the time, and it isn't weird.
Herkes sürekli birbiriyle tanışıyor. Garipsenecek bir şey değil.
People do it all the time.
Millet sürekli yapıyor.
- Wow. - And all I'm supposed to do until the day I die is guide and protect my people.
- Ve öleceğim güne kadar tüm yapmam gereken insanlarıma rehberlik etmek ve onları korumak.
I want it all to change, but... I don't know how to do that without death and destruction and violence and hurting the people that I love.
Her şeyin değişmesini istiyorum, fakat bütün bunları ölüm olmadan yıkım ve şiddet olmadan, sevdiklerimi incitmeden nasıl yaparım bilmiyorum.
With Hunt, of all people.
Bütün güzel şeyleri o elde ediyor. Hunt'la ve diğerleriyle.
Yeah, it's so good to know that all of the best people in this family are dead.
Ailedeki bütün iyi insanların öldüğünü öğrenmem iyi oldu.
You know, all kinds of drama... crazy family stuff, we both almost died, losing people we love.
Her türlü dramı yaşadık. Çılgın aile olayları, ikimizin de neredeyse ölmemiz, sevdiklerimizi kaybetmemiz.
All those people!
Hem de bir sürü.
And I proved him right by killing all the wrong people.
Yanlış insanları öldürerek de ona haklı olduğunu gösterdim.
Possibly for the first time in human history, people from different groups came together around shared beliefs and, in those first formative moments of religion, they may have shared stories about where they all came from, stories that celebrated a shared past
Belki de insanlık tarihinde ilk kez olmak üzere farklı gruplardan insanlar ortak inanç etrafında bir araya gelmiştir. Dinin bu ilk birleştirici anlarında nereden geldiklerine dair hikayeler anlatmışlardır.
You're never going to have great sex if all you do is stand around watching other people have it.
Asla mukemmel bir seks yapamayacaksin eger etrafta dikilip baskalarının sahip olmasini beklersen.
I believe the American people deserve the truth, and that's what my presidency will be about, transparency. All right, that's it.
Amerikan halkı doğruları hak ediyor ve benim başkanlığımın esas temeli de şeffaflık olacak.
Stop, please. Of all the people with a private air fleet, Keen just picks your name out of a hat?
Bir sürü özel uçak filosu olan insan varken Keen rastgele mi seni seçiyor?
You know, I just started worrying about all the shit people were gonna say when they find out I botched the Wonderlic.
Harika çocuk beceremeyince insanlar ne düşünür diye dert etmeye başladım.
Did I tell you to bring all those people into the deal, including your friends?
Sana tüm o insanları anlaşmaya getirmeni ben mi söyledim arkadaşlarını dahil etmeni?
And then they said that even with all that, he might never really be able to, you know, relate to people in any real way.
Sonra dediler ki bunlara rağmen... O yine de bir daha, bilirsin... insanlarla ilişki kuramayabilir....... hiçbir şartta.
That's true, but the people on the other end can, all right?
Doğru ama telsizin öbür ucundakiler uçurabilir.
But may be, all those people can help us later.
Belki o insanların hepsi daha sonra bize yardım eder.
We all need to meet new people.
Hepimizin yeni insanlarla tanışması gerekiyor.
You... you brought all those people together, you... with the signs, you know.
Bu insanları bir araya işaretlerle sen getirdin.
50 % of the world population, that's three and a half billion people don't have access to a bank account, but by 2020, almost all of them will have a cell phone.
Dünyanın nüfüsunun % 50 si ki bu 3 buçuk milyar insan demek bir banka hesabına erişim sağlayamıyor, ancak 2020'de neredeyse hepsinin bir cep telefonu olacak.
Except for all the people I'm going to kill.
Benim öldüreceklerim hariç.
It's seedy... and it's got all the wrong kinds of people.
Köhne bir yer ve tuhaf insanlar var.
All right, people, listen up!
Pekâlâ millet dinleyin!
Yell at people for not having proof, or, uh, at one of my detectives for going after a pair of assassins all by his lonesome.
Kanıt getirmedikleri için insanlara bağırmak ve dedektiflerimden birine suikastçıların peşine yalnız düştüğü için bağırmak güzel.
The Flash, of all the people, you're setting me up.
Onca insanın arasından sen, Flash bana tuzak kuruyorsun. Kahraman.
people 5151
people don't change 46
people of earth 28
people like you 105
people like me 81
people screaming 74
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people don't change 46
people of earth 28
people like you 105
people like me 81
people screaming 74
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people make mistakes 71
people are scared 36
people are dying 81
people get hurt 32
people are watching 31
people do 54
people will die 36
people lie 29
people were killed 27
people died 98
people are scared 36
people are dying 81
people get hurt 32
people are watching 31
people do 54
people will die 36
people lie 29
people were killed 27
people died 98