Always and forever tradutor Turco
271 parallel translation
My complete love is with you always and forever.
Daimi sevgim her zaman ve sonsuza dek seninle.
They were my parents since always and forever.
Onlar sonsuza dek benim annem ve babamdı.
Love will always and forever break your heart.
Aşk daima ve sonsuza dek kalbinizi kırar.
Love always and forever, Brandon.
Aşk her zaman ve sonsuza kadar. Brandon.
They'll show up, know their dialogue, hit their marks occasionally steal a scene or two but they will remain always and forever an impenetrable mystery.
Ortaya çıkarlar, diyaloglarını bilirler, kendilerini gösterirler ara sıra, bir iki sahne çalarlar ama her zaman ve daima anlaşılmaz bir gizem olarak kalırlar.
Always and forever.
Her zaman ve sonsuza kadar.
"A" is for always and forever.
"A", ahirete kadar sürsün diye.
If you are reading this letter, I am no longer with you... and I miss you... and love you always and forever.
Bu mektubu okuduğuna göre ben hayatta değilim... ve seni özledim... ve seni hep ve daima seviyorum.
Heart to thee, body to thee, always and forever, so mote it be.
Kalpten sana, vücuttan sana, her zaman ve sonsuza, yani tüm zerreleri.
He had accepted his fate of being Bubba... always and forever.
Sonsuza kadar Bubba olarak kalacağını kabullenmişti.
Promise we'll be best friends always and forever,
Her zaman ve sonsuza dek en iyi arkadaşım olacağına söz ver.
Always and forever now.
Daima ve sonsuza kadar, şimdi.
Always and forever, even after we grow up
Her zaman, sonsuza dek. Büyüsek bile...
By their 21st birthday... most carriers are mature enough to understand... and from then on, your son can live his life... knowing that always and forever... his experiences and adventures will be revisited and relished,
Çoğu taşıyıcı 21. yaş gününde... bunun anlamını anlayacak olgunluğa erişmiş olur. O andan itibaren oğlunuz... bütün tecrübe ve maceralarının... ileride gözden geçirileceğini bilerek yaşayacaktır.
Always and forever.
Daima ve sonsuza kadar.
She is my forever idol... she is my rival whom I can never win against, she is the one who always makes me happy, and she is my mother.
Daimi idolüm, yenilmez rakibim, kalbimi titreten kadın... anneciğim.
For good, forever and for always.
Bitti, finiş.
I am and always will be yours forever. Yours!
Sonsuza kadar senin kalacağım.
- SHE'LL ALWAYS BE WITH US, FOREVER AND EVER AND EVER.
Her zaman bizimle olacak, sonsuza dek...
We want you to know, we'll be forever grateful and you'll be in our hearts always.
Sana hep müteşekkir olacağımızı ve kalplerimizde yaşayacağını bilmeni isteriz.
They were forever after miserable, because they always regretted it, and they felt that that they had taken second best.
Ondan sonra sonsuza kadar mutsuz oldular, çünkü her seferinde pişman oldular ve ikinci iyiyi seçtiklerini düşündüler.
I don't want to rot in this town, and I don't want to waste my life always in the saddle, waiting for the money from the weapons forever.
Hayatımın geri kalanını at sırtında soygunlardan gelecek para için geçirmek istemiyorum.
You'll always be on the run... forever a fugitive... hunted by the police and bounty hunters... like a wild animal... only to end up at the gallows once again.
Her zaman koşacaksın. Sonsuza kadar kaçak... Vahşi bir hayvan gibi...
And forever I will always remain so.
Kalkın. Yürüyün.
And well always be friends forever, wont we?
Sonsuza kadar dost olacağız, değil mi?
And well always be friends forever, wont we?
Ve sonsuza kadar dost olarak kalacağız, değil mi?
I always thought that if I could split that rock there and get to the gravel underneath, there's gold been waiting there forever.
Şu kayayı parçalayıp... altındaki kuma ulaşabilirsem, oradan çok altın çıkacağını düşünüyorum.
- While remaining forever unforgettable. Here lie two noble, brave women, whose struggle for progress, peace and justice, will always be our model.
İki asil, cesur kadın, barış ve adaletin ilerlemesi için mücadele eden, her zaman bizim modelimiz olacak.
And so that ye and all your male descendants will be hated in this place forever Lower Uncton shall always be in darkness though other towns nearby stand in sun.
Burada senden ve soyundan gelen erkeklerden nefret etsinler diye yakındaki diğer kasabaların güneş görmesine karşın,.. ... Aşağı Uncton hep karanlıkta kalacak.
And so that ye and all your male descendants will be hated in this place forever Lower Uncton shall always be in darkness.
Burada senden ve soyundan gelen erkeklerden nefret etsinler diye Aşağı Uncton hep karanlıkta kalacak.
As words such as "sweetheart" and "honey britches" and "forever" and "always" burned away, the cowgirl squirted a few fat tears.
"Tatlım, sevgilim, sonsuza kadar, her zaman"... sözcükleri yanarken dişi kovboyun birkaç damla yaş süzüldü.
I remember I was up in the cockpit with the pilot... and I was forever looking out, left and right... and I could see ice floes over Hudson Bay... and I was always looking for polar bears or seals to spot.
Hatırlıyorum da, pilotla kokpitteydim. Ha bire bir sağa bir sola bakıyordum. Hudson Körfezi'ndeki buz kütlelerini görebiliyordum.
I always believe in first impressions, and his good opinion once lost, is lost forever.
ve bir kere onun gözünden düştünüz mü, bir daha giremezsiniz.
Be together in Heaven... forever, and always.
Birlikte, cennette! Daima ve sonsuza dek!
I will always be with you. Forever and ever.
seninle olacağım sonsuza kadar.
I give myself to you... forever and always.
Kendimi sonsuza dek sana adıyorum.
And we shall always suffer because the original state of innocence has been lost forever. "
Ve biz her zaman acı çekmeliyiz, çünkü masumiyet doğal olarak sonsuza dek sürmez. "
I want to be the baby's father, forever and always.
Çocuğumun babası olmak istiyorum. Daima ve her zaman.
So, no matter what you decide... Sam is my son... forever and always.
Yani siz ne karar verirseniz verin Sam, daima ve her zaman benim oğlum olacak.
I've always been in love with you.. and I'll always love you.. forever..
Sizi hep sevdim... ve seveceğim... sonsuza dek.
Eventually, he never moved at all but his eyes always stayed open staring ahead forever all through the darkness of each night and the next day and the next day...
Hiç kımıldamadı ama gözleri hep açık kaldı her gecenin karanlığında dümdüz önüne baktı. Ve bir gün daha. Ve bir gün daha.
I've always waited for that one moment of truth to set me free and change my life forever.
Hayatım boyunca beni özgür kılacak o anın gelmesini ve hayatımı değiştirmesini bekledim.
always, it was you I loved... and I loved and I loved... and I loved forever.
Her zaman sendin sevdiğim. ve sevdim, ve sevdim ve çok sevdim.
always, you I loved... and I loved and I loved... and I loved forever.
Hep senin için bitanem. bitanem, bitanem. sonsuza dek benimsin.
And as Earth dies, remember, I will always forever be Shinzon of Remus.
Ve unutma, Dünya öldüğünde ben sonsuza dek Remus'lu Shinzon olacağım.
Forever and always Mallory.
Her zaman ve daima Mallory.
But when the sun sets on Denver tonight, and forever more, let it always set on we the people, secure in our land of the free and home of the brave.
Bugün Denver'da güneş ardında bu özgürlük ve cesaret ülkesinin insanlarını güven içinde bırakarak batsın.
Always and forever
- Avukat mı tutmuş?
And as we continue this healing light, we know, Jesus, that You are with us, and You are always with us, for Thine is the power, and the glory, forever and ever.
Ve bu iyileştirme süreci boyunca biliyoruz ki İsa, sen bizimlesin. Ve sen her zaman bizimlesin güçlüsün ve ihtişamlısın sonsuza kadar.
He had invented several types of gadgets to collect data. He used to send sound signals into space... and always said that a sound is something that never dies. That it reverberates in space forever.
... veri toplamak için bir kaç cihaz icat etmişti bunlarla zaya ses sinyalleri gönderir ve sesin asla yok olmayan bir şey olduğunu uzayda ebediyyen yankılandığını söylerdi bir gün, gönderdiği sinyaller başka bir gezegenden işitilecek ve ona cevap verilecekti bundan emindi.
d Why do you love me d d Why do you need me d d Always and forever d d We met in a chat room d d Now our love can fully bloom d dSure the World Wide Web is great d
Beni neden seviyorsun Bana neden ihtiyacın var Her zaman ve sonsuza kadar
and forever 16
forever 1407
forever young 28
forever and ever 111
always 2079
always alone 22
always ready 22
always has been 106
always a pleasure 163
always remember 37
forever 1407
forever young 28
forever and ever 111
always 2079
always alone 22
always ready 22
always has been 106
always a pleasure 163
always remember 37