And behold tradutor Turco
493 parallel translation
So I looked and behold, a pale horse.
Baktım ve seyrettim solgun atı. *
And of course this is very important because if one projects that fault out along its length, lo and behold, it projects to exactly the position of the oceanic trench.
Ve elbette bu çok önemli zira, eğer biri bu fay hattının uzunluğu boyunca izdüşümünü alırsa işte, tam olarak okyanus hendeğinin olduğu yere çıkıyor.
" I have seen all the works that are done under the sun... and behold... all is vanity... and vexations of Spirit.
"Bu alemde yapılmış ne varsa hepsini gördüm..." "... ve fark ettim ki, her şey boştur... " "... rüzgarı kovalamaya kalkışmaktır! "
Here I go over to Sereny Harper with all that rubbish about that dream, and, lo and behold, she found out from Joe you was over here and heard all the talk we had that night!
Kalkıp, bütün o aptalca rüya için Sereny Harper'e gidiyorum ve farkına varıyorum ki, Bayan Harper, Joe'dan senin o gece burada olduğunu ve bizim bütün konuşmalarımızı duyduğunu öğrenmiş!
Because hocus-pocus Lo and behold
# Because hocus-pocus Lo and behold #
Lo and behold, I got it, so I'll thank you not to make any overtures.
Bak şu işe, ben kaptım... başka bir teklif olmayacağı için sana teşekkür ederim.
Lo and behold, he was the young man she loved.
Gözlerine inanamadı! Damat, sevdiği adamdı!
And lo and behold, place is turned into Egypt... and you're the queen of the Nile, sitting on your throne... swilling down my liquor.
Sen de tahtına oturup, benim içkimi içen Nil Kraliçesi oldun! Ben buna ne derim biliyor musun?
And behold, the cage and the nightingale disappeared.
Ansızın kafes ve bülbül ortadan kaybolmuş.
" Awake to help me, and behold.
Kalk bana yardım etmek için.
You were the widower kite, doting so on your child in every aspect of his upbringing, that lo and behold, the child grew not into a kite but a magnificent young hawk.
Çocuğunun gelişimine her yönden destek çıkan onun üzerine titreyen dul bir çaylak kuşuydun sonra ne olsa beğenirsin çocuk, çaylak kuşu olmakla kalmadı, harika bir genç atmacaya dönüştü.
Lo and behold preserved in plaster forever.
Ve buyurun işte, mükemmel bir kalıp size.
# And behold Thee on Thy throne
# And behold Thee on Thy throne
Lo and behold You're someone's wife
Ne olsa beğenirsin Birinin eşisin
And God saw everything that He had made... and behold, it was very good.
Ve Tanrı yaptığı herşeye baktı ve işte, çok iyi idi.
And behold, I will bring a flood of waters upon the Earth... to destroy all flesh.
Ve işte, bütün mahlukları yok etmek için yeryüzüne bir tufan göndereceğim.
Lo and behold.
İşte sana kadın.
Lo and behold!
İşte sana kadın!
Lo and behold!
Ne çıksa beğenirsiniz!
Look in the mirror of reality... and behold things as they truly are.
Gerçeklik aynasına bak her şeyin gerçekte ne olduğunu gör.
"all the works that are done under the sun. " And, behold, " all is vanity and vexation of spirit.
"Kendimi bilgeliği deliliği ve akılsızlığı anlamaya adadım."
"Now death and nature with surprise Behold the trembling sinners rise To meet the Judge's searching eyes."
"Dünya ve kainat sarsılacak, ölüler kalktığında, efendilerine cevap verecekler..."
And you'll behold the truth!
Ve gerçeği görmek gerekir!
"that they may abound in every work that is good and acceptable unto Thee ; " and let them behold their children's children like a newly planted olive orchard...
Böylece senin için yapılan tüm iyi ve kabul edilebilir işlerde bolluğa erişsinler ve torunlarına yeni dikilmiş bir zeytin bağı gibi bakmalarına müsaade et.
You've just shown me a sight lovely to behold, and I'd like to reciprocate.
Görülmeye değer bir şey gösterdiniz, karşılığını vermek isterim.
And when she struck, that angel started marching. It was a sight to behold.
Ve o melek hareket ettiği zaman nereye gittiğinizi farkediyorsunuz.
"For, behold, the day cometh, that shall burn as an oven ; and all the proud, yea, and all.."
"İşte ateşin, fırın alevi gibi yandığı gün geldi ; ve bütün kibir..."
Such men as he be never at heart's ease whilst they behold a greater than themselves, and therefore are they very dangerous.
Onun gibilerin içi rahat değildir hiçbir zaman kendilerinden üstün kişiler karşısında. Onun için de korkulur böylelerinden.
Blood and destruction shall be so in use, and dreadful objects so familiar, that mothers shall but smile when they behold their infants quartered with the hands of war.
Kan dökmeler, yakıp yıkmalar alıp yürüyecek. Öylesine alışılacak ki korkunç şeylere analar bakıp gülümseyecek savaşın didik didik ettiği çocuklarına.
" And he said,'Behold, here I am.'
'Dikkat et. Ben buradayım.'
Man does not behold the face of the Gorgon and live.
Gorgon'un yüzünü gören insan yaşayamaz.
Now behold Jonah... taken up as an anchor and dropped into the sea... into the dreadful jaws awaiting him.
İşte şimdi Jonah bir çapa misali gemiden atladı ve denize onu aşağıda bekleyen heybetli ağzın içine düştü.
From the burning bush, O Lord, you charged me to bring the people to this holy mountain, to behold your glory and receive your law.
Tanrım, yanan çalıdan halkı bu kutsal dağa getirmemi istedin, ihtişamını görsünler ve yasalarını alsınlar diye.
And he said unto me, " Behold the new land with thine eyes.
Ve o bana dedi ki " Gözlerinle yeni ülkeyi gör.
And again, the Lord God Jehovah spoke to his servant David : "Behold, a son has been born unto thee, a man of peace."
Sonra yine yüce Tanrı kulu Davud'a dedi ki, senden bir oğul dünyaya geldi, bir barış adamı "
Because thou hast asked this thing and hast not asked for thyself long life, nor riches for thyself, nor the life of thine enemies, but hast asked for understanding to discern judgement. Behold, I have done according to thy words.
Benden iyi ile kötü arasındaki farkı görebilmeyi istedin, ama bunu kendin için zenginlik için yada düşmanlarını yenmek için değil sadece halkını daha iyi yönetebilmek ve insanların arasındaki huzuru sağlayabilmek için istedin.
And when the sun hit her stirrups she was a dazzling sight to behold.
Ve güneş üzengilerine vurduğunda görünüşü muhteşemdi.
We follow them along soon mountains and valleys... and we will be desperate struggle behold... to hold enormous resources.
Onları vadi ve dağlarda izleyeceğiz... ve onlarla birlikte, çaresiz biçimde servet peşinde koşanların... Maceralarını yaşayacağız.
"And, behold, a star appeared in the heavens."
"Ve cennette bir yıldız belirdi"
And, behold, a greater than Solomon is here.
İşte, Süleyman'dan üstün olan buradadır.
Now, behold, I am sending wise men and prophets to preach to you.
İşte bunun için size peygamberler ve bilginler gönderiyorum.
have finded hard to believe many wonders I behold join my travels fine caravans, travellers who journey from today and tomorrow.
Uçan karavanlar bugünden yarına yolculuk eden gezginler.
And He said, "Behold, the people is one..."
Ve dedi ki : " Bunlar bir kavimdirler ve hepsinin dili birdir.
And as for Ishmael... God has said "Behold..."
Ve İsmail'e gelince Tanrı dedi ki :
Behold, my covenant is with thee... and I will make thee... exceedingly... "fruitful."
Bak, benim ahdim seninle ve seni son derece verimli yapacağım. "
♪ This cannibal orgy is strange to behold ♪ And the maddest story ever told
Bu yamyam partisi tam bir acibe şimdiye kadar anlatılan en delice hikaye.
"Behold, I have taught you statutes and judgments... " even as the Lord, my God, commanded me.
Efendimiz Tanrının bana buyurduğu yasalar ve uygulamaları öğretiyorum, ben de sizlere. "
Once, just once, I'd like to be able to land someplace and say, "Behold! I am the archangel Gabriel."
Bir gün şöylesine bir yere inerek ve "Durun, ben Melaike Cebrail'im." Demek isterdim.
Behold my mother and my brethren!
İşte annemle kardeşlerim!
When now I think you can behold such sights and keep the natural ruby of your cheeks when mine is blanched with fear.
Sen de aynı şeyleri görüyorsun ama yanaklarının allığı değişmiyor oysa benimkilerde korkudan renk kalmıyor.
The efficiency and variety of our light industrial installations are a joy to behold.
Hafif sanayi tesislerimiz etkinlik ve çeşitlilik içermektedir.
behold 460
and by 340
and by the way 907
and beyond 30
and besides 937
and breathe 35
and besides that 26
and ben 22
and by god 23
and before i forget 16
and by 340
and by the way 907
and beyond 30
and besides 937
and breathe 35
and besides that 26
and ben 22
and by god 23
and before i forget 16
and beyond that 27
and before you know it 100
and by that 52
and back 42
and better 23
and before you ask 32
and bang 29
and blue 32
and boy 49
and before i knew it 33
and before you know it 100
and by that 52
and back 42
and better 23
and before you ask 32
and bang 29
and blue 32
and boy 49
and before i knew it 33