And beautiful tradutor Turco
10,648 parallel translation
'A mum and dad who loved her'and beautiful gardens around a big house.
Annesi babası onu çok sever, büyük evlerini güzel bahçeler çevrelermiş.
Amram was brave and beautiful and gentle.
Amram cesur, yakışıklı... ve nazik idi.
Everyone is young and beautiful.
Herkes genç ve güzel!
I hear it's quite green and beautiful.
Çok yeşil ve güzel olduğunu duydum.
And yes, it's also true that she was funny and smart, And beautiful, and... Always had your back when you needed it.
Ayrıca evet, komik, zeki ve güzel olduğu doğru ve ihtiyacın olduğunda hep yanındaydı.
And you worked so hard on it and you trick yourself into thinking it's beautiful and you display it proudly in the entryway on you divan.
- Onunla o kadar uğraşırsın ki kendini, onun güzel olduğuna ikna edersin ve evinin girişinde gururla sergilersin.
And you're so beautiful.
ve sen çok güzelsin.
Yes, and chez katia sends you a beautiful pair of shoes In the wrong size.
Evet ve Chez Katia sana yanlış numara bir çift ayakkabı yollamış.
That I say these things to women even though I got a mother that I love and three beautiful sisters, okay?
Sevdiğim bir annem güzeller güzeli üç kız kardeşim olmasına rağmen dedim.
He's my fake fiancé, Kimmy, and we're going to live a beautiful fake life together!
O benim sahte nişanlım Kimmy ve sahte hayatımız mükemmel olacak!
But when you get old and more beautiful it would be my honor to take care of you.
Ama çok güzel bir yaşlı olduğunda...... sana bakmaktan onur duyacağım.
In the run-up to D-Day, I went to a tea dance. And there was the most beautiful girl that I'd ever seen.
Normandiya'ya sancağın çekildiği gün bir çay partisine gitmiştim ve orada hayatımda gördüğüm en güzel kızla karşılaştım.
He sidles up to me... I love that word, "sidle." and he says, "You are more beautiful than any painting here."
Bu lafı çok seviyorum "yanaşmak" ve dedi ki "buradaki tüm resimlerden daha güzelsiniz."
This is a beautiful beginning to surely what will be A long and fulfilling life together.
Bu, uzun ve tatmin edici yaşamınıza çok güzel bir başlangıç oldu.
He told me I was beautiful, and I believed him.
O güzel olduğumu... ve ona inandım söyledi.
Your blouse is so beautiful, and your hair...
Bluzun çok güzel ve saçların...
I wiped their minds of the clutter and the anxiety. And I put them somewhere beautiful.
Zihinlerini kargaşadan ve stresten arındırdım ve onları çok güzel bire yere koydum.
And all beautiful girls.
Evet. Çok güzel kızlar var.
And this time you'll be beautiful.
Ve bu sefer daha güzel olacaksın.
He lives with his parents in a beautiful house and...
O anne-babasıyla güzel bir evde yaşıyor ve...
"And you will see the most beautiful, the most magical..."
"Ve sonra en güzel, en büyülü..."
It was a beautiful room, huge bed, and the two of us curled up on the bathroom floor together, all night.
Çok güzel bir odaydı. Kocaman bir yatak vardı ama ikimiz de banyoda yerin üzerinde kıvrılmıştık,... bütün gece boyunca.
She's beautiful, just like her mother and her doctor.
Çok güzel, tıpkı annesi ve doktoru gibi.
If you do nothing, you and your beautiful children, you die.
Bir şey yapmazsan sen ve güzelim çocukların ölecek.
- and he'll be beautiful.
- Çok güzel bir şey olacak.
Tonight's thrilling tale takes us deep into the heart of the Ardennes Forest, where Hitler's Nazi guard have ambushed the 107th Infantry and taken Betty Carver, the battalion's beautiful triage nurse...
Bu gecenin nefes kesen hikayesi bizleri Hitler Nazi Birliklerinin Ardennes Ormanı'nın kalbinde, 107. piyade taburunu pusuya düşürüp ve taburun güzel hemşiresi
This is a big dream, And everybody can have beautiful dreams.
Bu büyük bir hayal ve herkes güzel hayaller kurabilir.
We have three beautiful kids, Cheyenne, Abilene and Dakota.
Cheyenne, Abilene ve Dakota adında üç güzel çocuğumuz oluyor.
I guess I'm not going to get my wings and I'm never going to hear that beautiful sound.
Sanırım kanat alamayacağım ve o güzel sesi asla işitemeyeceğim.
So beautiful, spunky, and wise.
Çok güzel, atak ve zekice.
And we need to make that beautiful.
Bu ürünü güzel bir şekilde sunmamız gerekiyor.
And it's another beautiful day here in Central City.
Central City'de bulutsuz güzel bir gün ile yine karşınızdayız.
My wife was standing there, beautiful as the day I met her, welcoming me home and making me feel safe and loved, just as she always has.
Karım orada duruyordu, onu tanıdığım günkü kadar güzeldi, beni karşılıyordu ve beni güvende ve sevilmiş hissettiriyordu, her zaman yaptığı gibi.
Such a beautiful knife and I have men with guns to protect me.
O çok güzel bir bıçak ve beni koruyan silahlı adamlarım var.
Will you sit down here and enjoy this beautiful breakfast with me?
Lütfen oturup, bu güzel kahvaltının keyfini benimle beraber çıkartır mısın?
She was beautiful and bored.
Güzel ve sıkılmış görünüyordu.
And we're gonna bring hope and prosperity back to this beautiful county, our home, Harlan County, once again.
Bu güzel ilçeye, yuvamıza, Harlan ilçesine yeniden umut ve bolluğunu geri getireceğiz.
You're so... beautiful. And naive. - You probably don't deserve this.
O kadar güzelsin ki.
And, if I'm being completely honest a particularly beautiful girl.
Ve dürüst olmam gerekirse özel, güzel bir kız.
- I can't tell you that, but I can tell you that he was beautiful... and... that his idol was Derek Jeter.
- Adı neydi? - Size bunu söyleyemem ama çok harika bir çocuk olduğunu ve idolünün Derek Jeter olduğunu söyleyebilirim.
Let me get that beautiful hair up off your neck, and oh, Frankie, you've even got cute ears!
İzin ver boynundaki o güzel saçlarını da kaldırayım ve Frankie kulakların çok sevimli.
Well, it's beautiful, and your mom's gonna love it.
Pekala, bu çok güzel. Ve annen buna bayılacak.
- Simon says, "Beautiful wife and a new home." - Aww.
Simon derki, "Güzel bir eş ve yeni bir ev."
And we have a couple of beautiful children, and she's taken both of them.
İki tane güzeller güzeli çocuğumuz vardı. Onları da götürdü.
I just opened a beautiful'74 Barolo, and I've got an entire case inside, so there's plenty to go around.
Ben de demin güzeller güzeli bir'74 Barolo açmıştım ve içeride bir kasa daha var, etrafta dolaşmaya yeter.
But there are a select few who seek it out, who use it as a tool to create something so beautiful that it transcends this world and makes them immortal.
Ama acıyı, bulan, bu dünyayı aşan ve ölümsüz olmalarını sağlayan çok güzel bir şey yaratmak için bir araç olarak kullananlar da vardır.
Torture yourself with the life that mom imagined for the two of you in the cottage with the beautiful little flower garden and the root cellar.
Annemin ikiniz için hayal ettiği, güzel bir çiçek bahçesi ve yer altı mahzeni olan kulübeyle kendine işkence etmeyi.
Uh-uh-uh! You punch my ticket to South Africa, and will I hand over this beautiful, semi-automatic Mr. Shotty to you.
Güney Afrika biletimi onaylarsan, bu güzel, yarı otomatik Bay Shotty'yi sana veririm.
And we were starting our life over again with our beautiful daughter.
Hayatımıza tekrardan başlıyorduk. Güzel kızımızla beraber.
What a beautiful machine gun, easy to use, with a cartridge belt.. And a rate of fire... Of six hundred bullets...
Ne kadar güzel bir makineli tüfek kullanımı kolay fişek kemerli ve dakikada altı yüz kurşun atabilme kapasiteli.
She is absolutely beautiful, and an inspiration.
Kendisi kesinlikle çok güzel biri, ve bir ilham kaynağı. - Aynen
beautiful 3039
beautiful boy 45
beautiful day 103
beautiful eyes 27
beautiful morning 18
beautiful mind 19
beautiful baby 17
beautiful wife 24
beautiful house 19
beautiful night 26
beautiful boy 45
beautiful day 103
beautiful eyes 27
beautiful morning 18
beautiful mind 19
beautiful baby 17
beautiful wife 24
beautiful house 19
beautiful night 26
beautiful girl 48
beautiful lady 17
beautiful things 16
beautiful woman 51
beautiful place 18
beautiful thing 24
beautiful people 17
beautiful women 29
beautiful work 17
beautifully 23
beautiful lady 17
beautiful things 16
beautiful woman 51
beautiful place 18
beautiful thing 24
beautiful people 17
beautiful women 29
beautiful work 17
beautifully 23
and by 340
and by the way 907
and beyond 30
and besides 937
and breathe 35
and besides that 26
and before you know it 100
and before i forget 16
and by god 23
and by that 52
and by the way 907
and beyond 30
and besides 937
and breathe 35
and besides that 26
and before you know it 100
and before i forget 16
and by god 23
and by that 52
and back 42
and ben 22
and behold 28
and beyond that 27
and before you ask 32
and blue 32
and bang 29
and boy 49
and before i knew it 33
and better 23
and ben 22
and behold 28
and beyond that 27
and before you ask 32
and blue 32
and bang 29
and boy 49
and before i knew it 33
and better 23