English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / Because i'm black

Because i'm black tradutor Turco

215 parallel translation
Because I'm black.
Zenciyim de ondan.
Melina, I have everything, you know : all the scenes, and the black guy, and Buffalo Bill, and the script, and I have to furl the flag because I'm a poor bastard with no money
Melina, her şey var, biliyorsun : tüm oyunlar zenci adam, Buffalo Bill, senaryo ve yelkenleri salmam gerekiyor çünkü parasız budalanın tekiyim.
24 years ago... I was practising law in Lucknow I was the black sheep of the family, because I opposed social norm... and I had married a widow.
24 yıl önceydi... Lucknow'da hukuk stajımı yapıyordum. Ailemin yüz karasıydım, çünkü sosyal kurallara karşı çıkıp bir dulla evlenmiştim.
Just because I got black skin, I'm no minstrel.
Sırf kara deriliyim diye şair olacak değilim.
Monty, just because I'm black, do I have to be damn ignorant, too?
Monty, çünkü siyahım ben, lanet olası bir cahil olmak zorundayım.
It's because I'm using a black light.
Çünkü morötesi ışın kullanıyorum.
- What? Because I'm black?
Siyah olduğum için!
I mean about the help from white people. It doesn't matter so much. Because if tomorrow our agitation is successful, every student, demonstrator or not, black or white, will be considered an enemy, and it'll be easier to keep this tension that we've became a public threat.
Yani beyaz insanların yardımı hakkında, aslında, o kadar da çok farketmez çünkü eğer yarınki ajitasyonumuz başarılı olursa, bu da demek olacak ki her öğrenci, gösterimize katılmış ya da katılmamış olan, siyah ya da beyaz, düşman olarak nitelendirilecek, ve böylece gerilimi elde tutmak daha kolay olacaktır, ve bu sayede, biz hepimiz, yerel bir tehdit oluşturacağız.
I would tell the truth the story of black people like it's never been told because you never tell it... I would say what happens to Chicanos because the fruit-growers ain't gonna tell it
Size ne yapacağımı söyleyeyim. Siyahi insanların başlarından geçenleri daha önce anlatılmadığı şekilde anlatacaktım... çünkü siz anlatmıyorsunuz. ... Meksika asıllıların bu ülkede nelere maruz kaldığını anlatacaktım çünkü meyve toplayıcıları bunu anlatmıyor.
It's quite obvious because I'm black
Çok doğal Çünkü ben bir siyahım
Black government doesn't like me, because I'm Asian.
Siyahi hükümet benden hoşlanmadı, çünkü Asyalıyım.
You mean because I'm black?
Zenci olduğum için mi?
Just because I'm a mortician, she had the audacity to insinuate... that I might have knowledge of the black arts.
Levazımatçı olmam karanlık sanatlar * * * konusunda da bilgim olduğunu düşünme hakkını ona vermez.
Because I'm black! There are only two things for me.
Bu dünyada benim için iki şey var Birincisi : siyah kalmak, ikincisi : ölmek.
And I tried to catch the blood as it fell from the sky but I couldn't see because my eyes hurt because there were black spots in front of them.
Ve gökyüzünden düşen kanı yakalamaya çalıştım ama göremedim çünkü gözlerim yanıyordu çünkü önlerinde büyük kara noktalar vardı.
And then, after Vince kicked down our door and threatened us, I went to sleep because I said to myself, I said, "Balki, you should go to sleep because tomorrow, you're going to have to go to court and testify and you don't want to have those big black circles under your eyes, like..."
Sonra Vince kapımızı tekmeleyip bizi tehdit ettikten sonra, uyumuya gittim. Çünkü kendi kendime durmadan "Uyumalısın Balki" diyip duruyordum. Çünkü yarın, yarın mahkemeye gidip tanıklık etmek zorundasın ve gözlerinin etrafında koyu renk halkalar oluşsun istemezsin.
Because I'm black!
Çünkü ben siyahım!
Listen, I thought a lot about what was said last night, and I can't pretend that in my mind you weren't guilty, not because you're black, but so I'd have a better shot at making the team.
Dinle, dün gece söylediklerin hakkında çok düşündüm, ve sanki suçlu olduğunu düşünmemişim gibi numara yapamam, siyah olduğun için değil, ama yani takımda olabilmek için daha iyi bir şutum olması lazım.
- Because I'm black.
- Çünkü siyahım.
Just because I'm a black man, that's why.
Siyahiyim diye böyle yapıyorsunuz.
I just never been around a lot of white people and... it was different, because at a black school I could associate with the people.
Daha önce hiç bu kadar beyazla beraber olmamıştım... bu farklıydı, çünkü zenci okullarında kendimi diğerleriyle özdeşleştirebiliyorum.
- You're just saying that because I'm black.
Siyah olduğum için böyle diyorsunuz.
I'm sitting at this big banquet table and all the victims of all the murders I ever worked are there and they're staring at me with these black eyeballs because they got eight-ball hemorrhages from the head wounds.
Büyük bir şölen masasında oturuyorum. Üzerinde çalıştığım bütün cinayetlerin kurbanları da orada. Bana boş göz çukurlarıyla bakıyorlar.
I'm going because I'm a black man.
Zenci olduğum için gidiyorum.
She's mad because I'm a big, black, bald, beautiful, barbecue-cooking man.
Kızgın çünkü ben büyük, zenci, kel, yakışıklı, barbekü yapan bir adamım.
Is that because I'm black?
Zenci olduğum için mi?
Because if you did, then I'd have to take time away from us to wear black panties to his funeral.
Çünkü eğer öldürürsen, cenaze töreni için siyah kilodumu giymek zamanımızı çalacak.
WHAT YOU MEANT WAS YOU'RE SURPRISED I PLAY BASKETBALL BECAUSE I'M A GAY MAN, BUT, YOU SEE, STUART, I'M ALSO A BLACK MAN,
Demek istediğin şey, basketbol oynadığıma şaşırdığındı çünkü ben bir geyim ama gördüğün gibi Stuart, ben ayrıca bir siyahım da yani bu, senin modası geçmiş önyargınla yapmış olduğun bir savaş.
Not just because I'm running a "guess who the Black Wolf is" pool...
Sadece Siyah Kurt kim bahsine bir tahminde bulunduğumdan dolayı değil...
Because kids beat me up on the way to school, because I was humiliated by nuns, because of Christ and the crucifixion, because of Porky Pig in bondage, force-fed by some sinister creep in a black cape.
çünkü çocuklar beni okul yolunda dövdü ; çünkü rahibeler tarafından aşağılandım ; İsa ve Çarmıha gerilme yüzünden ;
Because I'm sure as hell gonna let the public know... that what's happening to them is because of you... your stupidity and Frank Black.
Çünkü halka sizin salaklığınız ve Frank Black yüzünden başlarına neler geldiğini öyle bir anlatacağım ki!
See, it also comes in silver, but I bought black because it looks cooler. - Yeah, but...
Bak, bu genellikle gümüştür, fakat ben siyah aldım çünkü daha iyi gözüküyor.
I just want you to know that I'm not doing this because you're black.
Bunu siyah olduğun için yapmadığımı bilmeni istiyorum.
- What was that? - I'm glad I cut you off because black Saab rules.
- Yolunu kestiğim için mutluyum çünkü siyah Saab kraldır.
That's because I thought you were black.
Çünkü senin siyah olduğunu sandım.
Why would you take me to a Spanish restaurant because I'm black?
Beni siyah sandığın için mi İspanyol restaurantlarına götürdün?
I hope you like your coffee black, because the boss's lightener...
Umarım siyah kahveyi seviyorsundur, çünkü patronun tek içeceği var...
Is it because I'm black?
Zenci olduğum için mi?
Yeah, I was gonna ask you why are you there... because it doesn't seem like the ideal working environment for a black woman.
Evet. Sana neden orada çalıştığını soracaktım. Çünkü siyah bir kadın için ideal bir iş ortamı değil.
I get a bit bloody suspicious because... this carpark is not very well lit, it's pitch bloody black... and I walk out there, I'm following him, and he stops dead... and he turns around... and he's looking over my bloody shoulder.
Kuskulanmaya basladim... cunku park kapkaranlikti. Ilerliyorum, onu takip ediyorum, bir anda duruyor... donuyor... ve omzumun uzerinden bakiyor.
Where I come from, people think because I dress in black, I'm some kind of sick killer or something.
Benim geldiğim yerdede sadede siyah giyindiğim için, beni hasta bir katil yada onun gibi birşey sanıyorlar.
Because we participated in the riot, but I was aware all the time that it was a black people's riot, i.e. they had more of an axe to grind and they had the guts to do something physical about it.
Çünkü ayaklanmaya katılmıştık ama bunun siyahi bir ayaklanma olduğunun farkındaydım... Yani bu bir dışa vurumdan fazlasıydı ve bu konuda fiziki bir şey yapacak cesaretleri vardı.
My friends, this is Larry David... the man who refused to hire a sister for a job... for which I was clearly qualified, because he's a racist, a bona fide racist... who preferred not to work with any black people under any circumstances... and gives all the good jobs to his white wife's white friends.
Dostlarım, bu Larry David yeterli niteliğe sahip olduğum bir işe, sırf siyah olduğum için beni kabul etmedi, çünkü o ırkçının teki, pis bir ırkçı hiçbir koşul altında siyahî insanlarla çalışmak istemeyen birisi ve bütün iyi işleri beyaz karısının beyaz arkadaşlarına veriyor.
I'm just making sure no one lays a hand on Jackers here. Because Natasha, his girlfriend, she's a black belt.
Sadece Jackers'a kimse el uzatmasın diye uğraşıyordum çünkü sevgilisi Natasha, tam bir kara bela.
Because I'm black.
Çünkü ben zenciyim.
Because I'm black, you say I got to do a B and E?
Zenci olduğum için hırsızlık yaptığımı da söylersin.
It's because I'm black.
Bunun nedeni benim siyah olmam.
Nobody even says anything to me because I'm black.
Hiçkimse zenci olduğum için bana birşey demiyor.
If you don't wanna hang out with me because I'm black, just let me know.
Eğer siyah olduğum için bana katlanıyorsanız lütfen soyleyin.
I'm only in the song because I'm a black guy
Şarkıda oluşumun tek nedeni Siyah oluşum
Because, regardless of if I am black or white, I am always the winner.
Çünkü, siyah yada beyaz olayım, mutlaka hep ben kazanırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]