Behind the wall tradutor Turco
387 parallel translation
Take cover behind the wall.
Duvarın arkasına siper alın.
Get behind the wall.
Duvarın arkasına geçin.
I'm in here behind the wall.
Duvarın arkasındayım.
" If Mr. Rassendyll desires to know the whereabouts of the king let him come tonight at 2 : 00 to the deserted summerhouse behind the wall on Boulevard Elphberg.
" Eğer Bay Rassendyll kralın yerini bilmek istiyorsa bu gece saat 02 : 00'de Elphberg Bulvarı'nın arkasındaki ıssız bağ evine gelmeli.
We're right behind the wall!
Tam duvarın arkasındayız. Tam arkasında.
SECRETS BEHIND THE WALL
DUVARLARIN ARDINDAKİ SIRLAR
With your damsons and your prunes, hiding behind the wall bars with your quinces.
Ayvalarla duvarların ardındasınız. Sizin için hazırım.
What he heard, my lord, were only my friends behind the wall, in the library. In the library.
Duyduğu şey, Lordum, duvarın arkasında, kütüphanedeki dostlarımdı.
He could be almost anywhere. He could be behind the wall, inside the water barrel Beneath a pile of leaves, up in the tree
Duvarın arkasında, su varilinin içinde yaprak yığınının altında, ağaca çıkmış arabanın arkasında çömelmiş, bir çukura saklanmış veya yüzlerce çalıdan birinin arkasında büzüşmüş olabilir.
He's in there, behind the wall.
Orada, duvarın arkasında.
The radio is behind the wall.
Radyo duvarın arkasında.
- What about the houses behind the wall?
- Duvarın arkasındaki evler ne durumda?
Down behind the wall!
Aşağı duvarın arkasındaki!
When we're gone, block this run and get everyone back behind the wall.
Biz çıkınca, açığı kapatın ve herkes duvarın arkasında dursun.
He was behind the wall, spying.
Duvarın arkasından gözetlemiş.
There he is. Behind the wall.
İşte orada, duvarın arkasında.
Hey, it's like there's a room behind the wall.
Sanki duvarın arkasında bir oda var.
If we hit a clear spot behind the wall, the sound of the waves are gonna change.
Eğer duvarın arkasında bir boşluk bulursak ses dalgaları değişir.
Behind the wall.
Duvarın arkasına!
There's a girl... the assistant mistresses found her... she was a prostitute every evening... behind the wall.
Bir kız var, Müdür Yardımcısı öğrenmiş. Her gece fahişelik yapıyormuş.
"Behind this wall lies the'Holy forest', where no European may enter!"
"Bu duvarın arkası, hiçbir Avrupalı'nın giremediği'Kutsal Orman'."
- Look on the wall behind you.
Arkandaki duvara bak.
The only unexposed wall space in this room is behind this embroidery.
Bu odadaki üstü açık olmayan tek duvar bu çin işinin arkasında.
- That hole in the wall behind you.
- Evet, tam arkanda duran duvardaki delik.
It's on the wall, behind the desk.
Masanın arkasındaki duvarda.
How the farmers gave them ball for ball, From behind each fence and farmyard wall.
Çiftçiler topa topla karşılık verdi, çitlerin ve duvarların arkasından.
It saw the evening sun behind the prison wall
Hapis duvarı arkasında akşam güneşini görür
The whispering and the smothered laughter behind the stupid flowered paper on the wall!
Fısıltılar ve bastırılan kahkahalar duvardaki aptal çiçekli kağıdın arkasında!
Do you remember the sign on the wall behind the counter?
Tezgahın arkasındaki tabelayı hatırladınız mı?
Mike, for the 500th time, there's a glass wall behind you.
Mike, beş yüz kere söyledim ama arkandaki duvar camdan.
- Behind the wall.
- Tamam bu.
As she approaches death, he carries he behind the steam ducts'protective wall, then straddles her and begins strangling her again, this time using a hand towel as a ligature, until she expires.
Kız ölüme yaklaşırken, sanık kızı buhar borularının koruyucu duvarı arkasına çeker sonra kızın üstüne çıkarak boğazını sıkmaya devam eder. Bu kez ellerini bağlamak için el havlusu kullanmıştır. Böylece kız son nefesini verir.
Remember, everyone must remain behind the pit wall... except the regular crew.
Görevli personel dışında servis alanı duvarının önünde... kimse kalmamalı.
Here he is behind Car Number 43... hitting the wall, trying to get by... and he made it.
Ve işte 43 numaralı aracın arkasında... yanından geçmek için duvara vuruyor... ve başardı.
All the parades and jubilation were just the wall behind which innocent people were condemned and executed.
Tüm geçit törenleri ve büyük sevinçler, arkasında masum insanların mahkûm edilip idam edildiği bir duvardı yalnızca.
Look on the wall behind you.
Arkandaki duvara bak.
Hid it in a wall behind the blackboard.
Kara tahtanın arkasındaki duvarın içinde.
We put the money in the wall, behind the blackboard.
Parayı kara tahtanın arkasındaki duvarın içine koyduk.
We just bought property behind the Great Wall.
Daha yeni arazi aldık...
Behind the desk, against the wall over there.
Masanın arkasında, duvarın dibinde.
And the wall behind me was cold. And damp. I was hiding.
Arkamdaki duvar soğuk ve nemliydi.
We're down here on the third level in metallurgy... just behind the back wall of your lab.
Burada, 3. seviyedeyiz, metalurjide, laboratuarınızın arka duvarının gerisinde.
With the field closing in fast behind them two riders, the final two that will qualify and the field is eating them up coming up the Wall.
Artık son metrelere giriliyor son iki yarışçı, turu geçecek son iki yarışçı Duvar'a tırmanırken yol yarışçıları bitiriyor...
Look behind the Berlin Wall!
Berlin Duvarı'nın gerisine bak!
- It's on the wall behind you.
- Arkanızdaki duvarda yazılı.
When you're on a stakeout do you find it's better to stand up against the wall or kind of crouch down behind a big plant?
Birini takip ederken.. .. duvara yaslanmak mı iyidir.. .. yoksa büyük bir bitkinin arkasına çömelmek mi?
They made me stand against the wall, like this with me arms outstretched... and my legs stretched out behind me.
Yüzümü duvara çevirdiler, kollarımı ve bacaklarımı böyle uzattırdılar.
It's behind the panelled wall on the left as you enter.
Girişte, sol taraftaki duvar panellerinin arkasında.
As you can see behind me... the San Diego P.D. and the C.H.P. are working feverishly... to create an impenetrable wall of force... here at the gateway into Mexico... in hopes of stopping this heinous chase from crossing the border.
Arkamda gördüğünüz gibi... San Diego ve Kaliforniya otoban devriyeleri Meksika sınır kapısında bu çirkin kovalamacanın sona ermesi için geçilmez bir barikat kurmaya çalışıyorlar.
The data processing system is behind this wall, Captain.
Veri işlem sistemi, şurada duran duvarın arkasında, Kaptan.
The explosion was caused by a rupture in the power conduit behind that wall.
Patlama şu duvarın arkasında bulunan güç kanalının kopması yüzünden oldu.
behind the scenes 17
behind the door 17
behind the bar 22
the walls 37
the wall 69
the wall street journal 16
wall 219
wallet 107
wallace 444
walls 61
behind the door 17
behind the bar 22
the walls 37
the wall 69
the wall street journal 16
wall 219
wallet 107
wallace 444
walls 61
wallop 17
waller 30
wally 498
wall street 110
wallets 27
behind 161
behind you 472
behind your back 37
behind me 73
behind my back 33
waller 30
wally 498
wall street 110
wallets 27
behind 161
behind you 472
behind your back 37
behind me 73
behind my back 33