English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / Bless her heart

Bless her heart tradutor Turco

70 parallel translation
Bless her heart.
Tanrı onu kutsasın.
She's a grand girl, bless her heart.
Harika bir kızdır, eksik olmasın.
We're goin'to Kate Hamilton's, bless her heart.
Kate Hamilton'un yerine.
Well, bless her heart, what does she do?
Tanrı bağışlasın, ne yaptı biliyor musun?
Lena, bless her heart, simply won't allow it.
Lena bunu yapmama izin vermiyor.
Oh, but bless her heart, she could always tell you just how it happened.
Ama nur içinde yatsın, nasıl olduğunu hep anlatabiliyordu. Safford açıkça dengesiz.
I know it takes a good deal of planning to feed over 500 people... but, bless her heart, she even had Father Dryer napping.
Anlıyorum, 500 küsur kişiyi organize etmek büyük iş,.. ... ama peder Dryer bile uyukladı.
Well, bless her heart.
Alalh ondan razı olsun.
Bless her heart.
Allah rahmet eylesin.
I went to see Mrs. De Fabritiis, bless her heart.
Bayan De Fabritiis'e dua etmeye gittim.
Slummin'a little, God bless her heart.
Takılıyor biraz. Tanrı kalbine zeval vermesin.
Bless her heart.
Toprağı nur olsun.
I was so proud of my sister, bless her heart.
Çok gurur duymuştum kız kardeşimle, yattığı yer nur olsun.
God bless her heart, she passed away when I went to school.
Tanrı günahlarını affetsin, ben okula giderken, vefat etti.
The excruciating pain was offset by an impressive swelling which Ramona Kincaid- - Bless her heart. - -found extremely fascinating.
Çektiğim korkunç acıyla birlikte şişmeye başlamıştı ve iyi kalpli Ramona Kincaid bunu büyüleyici bulmuştu.
Bless her heart.
Toprağı bol olsun.
And she's so funny and darling, you know, but... She has never surprised me, not one day in her life, bless her heart.
Ve çok tatlı, sevimli ama biliyor musun Tanrı onu korusun, beni hayatında bir gün bile şaşırtmadı.
Bless her heart.
Yazık kıza.
Bless her heart.
Tanrı onun kalbini korusun.
Still showing up for work, bless her heart.
Hâlâ işe geliyor. Tanrı yardımcısı olsun.
Yes, bless her heart.
- Evet, ne tatlı çocuk.
No. Bless her heart, she was alive for a few hours after the attack.
Hayır, saldırıdan sona bir kaç saat hayatta kalmış.
No. I mean, of course, I'm not happy that she died- - poor thing, bless her heart- - but it does mean that her house is available, and I have wanted to live in that house since I was a tiny girl.
Hayır, yani elbette ki öldüğü için sevinmiyorum zavallı şey, kalbi çok temizdi.
Bless her heart.
Kalbi çok temizdi.
Damn Mary Carlson fell and broke her wrist, bless her heart.
Lanet Mary Carlson düşüp bileğini kırmış, umarım iyileşir.
Bless her heart, I know she means well, but too much money and too little to do is a bad combination.
Tanrı onu kutsasın, onu iyi tanıyorum. Ama çok para ve küçük olmak kötü bir birleşim oluşturuyor.
She took me in, bless her heart, and looked after me, but she decided there wasn't enough room for two people upstairs in the flat.
Beni bağrına basıp, bana baktı fakat yukarıda iki kişi için yeterli oda olmadığını düşündü.
Bless her heart.
Tanrı yardımcısı olsun.
You're gonna warn me that Agent Darcy's playing games with me, she's trying to investigate me on the sly, bless her heart.
Dedektif Darcy'nin benimle oyun oynayacağı konusunda beni uyaracaksın beni çaktırmadan soruşturmaya çalışıyor, Tanrı'ya razı olsun.
Bless her heart.
Ruhunu kutsa tanrım.
Unfortunately, elves'big ears make for very sensitive hearing, and Jingle, bless her heart, was still learning to find the right note.
Ne yazık ki elflerin koca kulakları çok hassastı ve Jingle, sağ olsun, hala doğru notayı bulmayı öğrenememişti.
She thinks you're hot, bless her heart.
Seni seksi buluyor. Kalbini kutsasın.
She went through chemo three different times, bless her heart.
Kadıncağız üç kez kemoterapi almak zorunda kaldı.
Bless her little heart
O küçük kalbi
Bless her stupid little heart.
Onun şu aptal yüreğine sağlık.
Bless your heart, you kept every one of them.
Kalbine şükür, Kuralların her birine uydun.
# Each new day # # Bless your heart, bless your soul #
# Her yeni güne # # kalbini kutsa, ruhunu kutsa #
Bless her sweet, little ol'heart.
Tanrı onun o tatlı, yaşlı kalbini kutsasın.
Bless her heart.
Yazık olmuş.
She didn't name names, bless her little heart.
İsim vermiyorsunuz, bu ne yücelik.
We will invite only those people who will bless her with all their heart do you understand that...?
Sadece kalpten kutsayacak kişileri davet edeceğiz. Anladınız mı?
Bless her little heart.
Kalbi altın kaplı.
We used to play checkers with each other every day and bless his heart, Shilo would always let me win.
İsmi Shilo'ydu! Birlikte her gün dama oynardık ve tanrı kalbini kutsasın, Shilo her zaman kazanmama izin verirdi!
We used to play checkers with each other every day, and bless his heart, Shilo'd always let me win!
Birlikte her gün dama oynardık ve tanrı kalbini kutsasın, Shilo her zaman kazanmama izin verirdi!
The immutable truth is, I am leaving tomorrow, and Mahoney, bless her timid heart, will be given care of you.
Yadsınamaz gerçek şu ki, yarın gidiyorum. Ve ona şükret ki, senle Mahoney ilgilenecek.
God bless her little juvenile-delinquent heart.
Tanrı onun o küçük, asi kalbini kutsasın.
Bless her little Asian heart.
Tanrı asyalı kalbini korusun.
Bless your heart, always thinking of others.
Ne de iyi kalplisin, her zaman başkalarını düşünürsün.
Young Eric has been here every day for the past two weeks bless his heart.
Eric son iki haftadır her gün geliyor, sağ olsun.
Uh-huh. Well, bless her clogged, overworked heart, but from now on, I'm buying your clothes, and they're gonna show off your bitchin'bod.
Tıkalı, aşırı çalışan kalbi sağ olsun ama şu andan itibaren kıyafetlerini ben alacağım ve müthiş vücudunu gözler önüne serecek.
Oh, she is a romantic, bless her tender heart.
O bir romantik, Tanrı hassas kalbini korusun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]