Blue shirt tradutor Turco
315 parallel translation
Will you give me your blue shirt?
Mavi gömleğini ödünç alabilir miyim?
You don't happen to have a blue shirt?
- Mavi bir gömleğiniz var mı acaba?
You see, as soon as these cowards hear a Blue Shirt's around, they run.
Bu ödlekler mavi üniforma lafını duydular mı kaçıyorlar.
And blue shirt?
Mavi tişört?
When last seen, he was wearing tan chinos pale blue shirt, brown coat or sweater, dark gloves.
Son görüldüğünde, kahverengi bir pantolon mavi bir gömlek, kahverengi bir ceket, koyu eldivenler giyiyordu.
I should mention here that if any of you... were at the big parade downtown earlier this morning... and are wondering if that fella in the blue shirt... on the Roan horse is gonna compete today... I can tell you he will.
Bu sabah şehir merkezinde olup, törendeki mavi gömlekli adamın bugün yarışıp yarışmayacağını merak edeniniz varsa size yarışacağını söyleyebilirim.
Here's five dollars for the blue shirt in the window.
İşte, vitrindeki mavi gömlek için beş dolar. Başkasına satmayın.
I was wearing a blue shirt.
Mavi bir gömlek giymiştim.
And I put a pair of gray flannel pants on him and a blue shirt, and striped tie.
Sonra ona gri flanel pantolonuyla mavi gömleğini giydirip çizgili kravatını taktım.
He's got jeans and a blue shirt on.
Üzerinde kot ve mavi gömlek var.
You should include capitalization, administrative costs, income prospectus, marketing, cost analysis... Blue shirt, fifth row, wake up!
Planda sermaye kullanımı idari harcamalar, beklenen gelirler... pazarlama, satış analizleri-Beşinci sıradaki mavi gömlekli UYAN!
The white boat on the canal... with a driver in a blue shirt.
Kanaldaki beyaz tekne kaptanı mavi gömlekli.
The Cid, in a blue shirt, rides the heavens! "
Ve diktatör ; demir yıldız, Süzülüyor mavi gökyüzüne! "
Oh, my. He was wearing a blue shirt and khaki pants.
Üzerinde mavi shirt ve haki pantolon vardı.
O.k. I'm wearing jeans and a light blue shirt.
Peki. Kot pantolon ve mavi bir gömlek giyiyorum.
Miranda, where's my blue shirt?
Miranda, mavi gömleğim nerede?
Lock yourself in a room for three days... and all you can do is come out and say, "Where's my blue shirt?"
Kendini üç gün boyunca odaya kapatıyorsun, çıktığında söylediğin ilk şeyse "mavi gömleğim nerede" oluyor.
Wore a blue shirt with a black penguin on the pocket.
Cebinin üstünde siyah bir penguen olan mavi bir gömlek giymişti.
National blue shirt and brown pants day?
Ulusal mavi gömlek ve kahverengi pantolon günü mü?
I opened the door, and there you stood in an... old blue shirt with a frayed collar, and... whoever cut your hair forgot about this little part there.
Kapıyı açmıştım ve karşımda duruyordun. Eski mavi bir gömlek ve yıpranmış bir jean. Saçını kim kestiyse şurada bir parça unutmuştu.
Tweeds, oatmeal flecked with brown, a coat with patch pockets... a scarf, felt hat, brown shoes, a tussle shirt... and a small blue handkerchief in her breast pocket.
Tüvit, kahverengi lekeli yulaf rengi, yapıştırma cepli... Eşarp, keçe şapka, kahverengi ayakkabı, etek... ve göğüs cebinde küçük bir mendil. Hatırlayamadığım.
He's just another dogface soldier in dirty-shirt blue.
O, asık suratlı, Kirli mavi ceketli bir asker.
Men in dirty-shirt blue and only a cold page in the history books to mark their passing.
'Mavi ceketliler tarih kitaplarına parlak altın harflerle yazıldılar.'
Blonde hair, blue eyes. Suspect was wearing tweed sport coat, khaki trousers, white shirt.
Şüpheli kareli spor bir palto giyiyor, haki renk pantolonlu, beyaz gömlekli.
Navy-blue suit, a red tie and white shirt.
Lacivert takım, kırmızı kravat, beyaz gömlek.
I make nice bath, put blue suit, beautiful shirt, banker-style tie.
Güzel bir banyo yapıp, mavi takımımı giyeceğim, güzel bir gömleğin üzerine bankacı stili kravat...
Light blue garbadine pants, light blue cotton shirt, folded on an aluminium coffee table.
Açık mavi gabardin pantolon, açık mavi pamuk tişört. Alüminyum sehpanın üzerine konulmuş.
And his shirt wasn't blue, it was white. I remember now.
Ve tişörtü... mavi değildi, beyazdı.
One shirt, blue.
Bir adet mavi gömlek.
You didn't see a blue T-shirt around?
Etrafta mavi bir t-shirt gördünüz mü?
Paul, you see a blue T-shirt around with my crusher?
Paul, ezicimin yanında mavi t-shirt vardı, gördün mü?
You can wear my green west for the party or that blue sport-shirt that you like.
Düşündüm de, cumartesi partin için, yeşil ceketimi giyebilirsin, hani şu çok sevdiğin.
I could see you in your blue suit and white, starched shirt... in Thomas's funeral parlor on Bradshaw Street.
Kolalanmış gömlek ve lacivert takım elbise içinde... Thomas'ın cenaze evinde yatarken de görebilirdim seni.
What does a stuffed shirt know about blue-collar poetry?
Laf ebesi bir snop işçi sınıfı şiirinden ne anlar ki?
There at the end of the runway, at the end of the ramp, rather, was Jeffrey's father, smiling, well-tanned, little red, white and blue checkered golf pants on, short-sleeved shirt.
Güneşten yanmıştı ve gülüyordu. Kırmızı beyaz, pöti kareli bir golf pantolonu ve kısa kollu gömlek giymişti.
- Red jacket, striped shirt, blue jeans.
Kırmızı mont, çizgili gömlek ve jean.
T-shirt, blue shorts.
Tişört, mavi şortlu.
"Last seen wearing blue polo shirt with white stripes, blue jeans and white sneakers, carrying a blue knapsack."
" En son görüldüğünde üzerinde beyaz çizgili mavi polo gömleği kot pantalon beyaz spor ayakkabısı ve mavi sırt çantası vardı.
He's got a blue shirt on.
Mavi gömlekli olan.
My favorite blue shirt.
En sevdiğim mavi gömleğim.
I was wearing a blue silk shirt?
Mavi ipek gömlek mi giymişim?
Do you have the shirt in blue? Now you try.
"Bu gömleğin mavisi var mı sizde?" Şimdi siz deneyin.
The one with the blue and gray shirt?
Hani şu mavi, gri çizgili tişörtlü mü?
- No, I left my blue T-shirt.
- Hayır, mavi tişörtümü unuttum.
I left my blue T-shirt at...
Mavi tisörtümü sende...
That blue Armani shirt l got you would go better with this tie.
Sana aldığım mavi Armani gömlek bu kravatla daha iyi gider.
Okay, you and you, you and you... you and the boy in the blue and... you, in the pink shirt, you and you.
Şimdi, sen ve sen, sen ve sen sen ve mavili sen ve pempeli en son olarak da sen ve sen.
- You have done with the blue T-shirt? - Yes.
- Mavi gömleği bitirdin mi?
The man over to your right in the blue wool shirt, hanging out...
Sağındaki mavi gömlekli adam.
- Blue trousers, white T-shirt and black socks.
- Mavi pantolon, beyaz atlet ve siyah çoraplar. - Tamam.
Another hostage three feet to her right, with blue jeans and a checkered shirt.
Bir metre sağında, kot pantolon ve gömlekli bir rehine daha.
shirt 881
shirts 361
shirt contest 17
shirt off 16
shirt that says 19
blue bloods 102
blue jeans 16
blue eyes 153
blue water 26
blue moon 21
shirts 361
shirt contest 17
shirt off 16
shirt that says 19
blue bloods 102
blue jeans 16
blue eyes 153
blue water 26
blue moon 21