Bring him in tradutor Turco
2,337 parallel translation
But his fingerprints being there was enough for us to bring him in.
Ama parmak izleri onu çağırmamıza yetti.
So we bring him in, and he proceeds to kick our asses, okay?
Adamı çağırdık ve adam bizi çiğnedi.
Why didn't you bring him in?
Neden tutuklamadınız?
Mind if I bring him in?
İçeri gelebilir mi?
Bring him in.
Getirin onu.
Which is why we want to bring him in quickly and quietly, minimum force.
Bu yüzden onu çabucak ve sessizce, azami güç kullanarak yakalamak istiyoruz.
We're to bring him in alive.
Onu canlı getireceğiz.
No, we should bring him in.
Onu teslim etmeliyiz.
When we bring him in.
Onu teslim ettiğimizde.
Will he be safe if we bring him in?
Onu teslim etsek daha güvende mi olur?
We're getting set to bring him in.
Şimdi onun teslimi için düzenlemeler yapıyoruz.
Please tell me you're not going to bring him in alone.
Lütfen, onu yalnız getirmeyeceğini söyle bana.
Holleran didn't bring him in.
O adamı buraya getiren Holleran değil.
Bring him in the office tomorrow.
Onu, yarın ofise getir.
He may not be that person now, but he was, and when I bring him in, you ask him yourself.
Şimdi o kişi olmayabilir, ama öyleydi, ve onu içeri getirdiğimde, sen kendin sorarsın.
Then, once he's stable, you walk back the dosage, bring him in for a soft landing.
Durumu stabil olduğunda dozajı azaltırım ve onu hayata döndürürüm.
We tried talking him out of it, but he cried and cried, so we thought we'd bring him in, see if you thought he had what it takes.
Vazgeçirmeye çalıştık ama çok ağladı. Size getirirsek neler yapması gerektiğini öğretirsiniz diye düşündük.
Dan, do you want to... which way do you guys want to bring him in?
Dan, atı ne tarafa... Atı ne tarafa getirmek istiyorsunuz?
Is this enough to bring him in?
Bu onu içeriye atmak için yeterli mi?
- Bring him in. - Whoa, whoa, whoa.
Onu buraya getirin.
We can always bring him in, question him.
Sorgulama için buraya getirebiliriz.
We tried as church members to bring him in to a little more of a normal life.
Biz, kilise üyeleri olarak... onu, normal yaşama biraz adapte etmeyi denedik...
I'm not gonna bring him in based on your hunch
Bulduğun yanmış bir parça ipliğe bağlı...
It's that simple, Mrs. Shapiro. ( Traci ) We close at 6 : 00. Is there any way to bring him in?
Yeni arabasının anahtarını bizzat ben vereceğim.
Bring him in.
Bana getir onu.
Bring him in.
Onu getir.
Bring him in.
- İçeri al.
So once I bring him in, then we do a handoff with the laptop.
Yani onu içeri alacağım sonra da laptopunu elinden alacağız.
We know we're gonna bring him in- - 24, 48 hours from now.
Onu, 24 ile 48 saat arasında tekrar sorguya çekeceğimizi biliyoruz.
We need to bring him in.
Onu bulmamız gerekiyor.
Bring him in.
Buraya getirin.
Find this roomer and bring him in. I would, but he died two years ago.
Getirirdim ama iki yıl önce ölmüş.
We need to grab song and bring him in.
Song'u alıp buraya getirmeliyiz.
If we don't bring him in, we don't get the point.
Eğer onu biz götürmezsek, puanı alamayız.
The idea was that I would live with Nim and I would train him for a certain period of time in the house, but then I would bring him in every day to Columbia University.
Onunla beraber yaşayıp,... onu belli bir süre için evde eğitecek, ve sonra onu her gün Columbia Üniversitesi'ne götürecektim.
We can bring him in for murder anytime,
Onu cinayet sebebiyle istediğimiz zaman alabiliriz Bay Deeks.
- Bring him in.
- Getirin.
What in the hell did you bring him back here for?
Hangi akla hizmet onu buraya geri getirdin?
If you call the sheriff's office, they're only going to bring him back!
Şerif'in ofisini ararsan, sadece onu geri getirmelerine neden olursun!
And if they bring him back, he's only going to want to marry me, which isn't quite what I had in mind!
Geri geldiğindeyse tek istediği benimle evlenmek olacak ki böyle bir durum benim için söz konusu bile değil!
Scooter and Usher both know me and they decided that it was a good thing to bring Justin in to work with me ahead of time, prior to the recording, just to get some basics underneath him.
Scooter ve Usher beni tanıyorlardı. Justin'ın benimle çalışmasının iyi olacağını düşünmüşlerdi. Kayıttan önce temel olarak öğrenmesi gerekenler için.
It was him that got caught trying to bring in the wiring on their last run.
Son işlerinde kabloları getirmeye çalışırken yakalanan oydu.
No one here understands with what courage he drove that bamboo sword into his flesh, in order to bring attention to the agony eating away at him and his family.
Buradaki hiç kimse Motome'nin tahtadan bir kılıçla hara-kiri yapmaya çalışırken ortaya çıkan cesaret ve ızdıraptan bahsetmeyecek.
I know what Chess did to him and we can bring Fleming to justice.
Chess'in ona ne yaptığını ve birlikte Fleming'i adalete teslim edebiliriz.
One time, some people started teasing him, and I went up to him about 12 feet away in this golf cart, thinking that would bring him away from the fence, and instead he looked back at me,
Bir keresinde, bazı kişiler ona sataşmaya başlamıştı. Golf arabasıyla üç buçuk metre kadar bir mesafeye yaklaştım. Bu onu çitten uzaklaştırır diye düşünüyordum.
mean, I bring him a glass of warm milk every night, just in the hopes that we'll have a little lady-chat.
Biraz kız kıza sohbet ederiz diye ona her akşam ılık süt getiriyorum.
Oh, very. Bring him in.
Getir onu.
Just, um, wanted to bring Nath over, seein'how he's leaving in the morning, and Steve's driving him, so just want to bring him over to say see ya and that.
Nath'i getirmek istedim. Çünkü bugün gidiyor. Steve onu götürecek.
Well, if he's so scrupulous in not leaving us any clue as to his identity, perhaps we can attempt to bring the clue to him.
Efendim, eğer kimliğine dair bir kanıt bırakmama konusunda bu kadar titiz biriyse, belki de biz kanıt bırakmasını sağlayabiliriz.
Bring him up to his room. I'll be up in a few.
Onu odasına çıkar, ben de birazdan gelirim.
He would even try to, not engage directly in sexual relationships with the animals, but definitely to bring them to him and to his penis area.
Hayvanlarla direk cinsel ilişkiye girmeye çalışmasa da onları penis bölgesine getirmeye çalıştığı kesindi.
bring him in here 17
bring him up 49
bring him home 34
bring him to me 82
bring him 79
bring him back 59
bring him along 26
bring him down 34
bring him out 34
bring him over here 16
bring him up 49
bring him home 34
bring him to me 82
bring him 79
bring him back 59
bring him along 26
bring him down 34
bring him out 34
bring him over here 16
bring him here 75
bring him back here 16
ines 33
in fact 10253
internet 115
india 252
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
bring him back here 16
ines 33
in fact 10253
internet 115
india 252
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
indian 84
indiana 185
intelligent 217
indeed 4544
instant 24
international 47
intel 28
interpol 81
inside 950
indian 84
indiana 185
intelligent 217
indeed 4544
instant 24
international 47
intel 28
interpol 81
independence 32
incredible 769
indians 76
insight 19
instead 1488
intelligence 152
internal 17
interview 123
inch 105
inferno 25
incredible 769
indians 76
insight 19
instead 1488
intelligence 152
internal 17
interview 123
inch 105
inferno 25