English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / But what's going on

But what's going on tradutor Turco

1,197 parallel translation
I don't know what's going on with Carmen, I don't care, but when you get it sorted out, come home.
Carmen'le aranızda ne var bilmiyorum ve umurumda da değil. Ama onu aklından çıkardığın zaman eve dön.
All right, but I need to know what's going on with my family.
- Pekala, ama aileme neler olduğunu bilmem gerekiyor.
But can you tell me what's going on?
Ama söyler misin, neler oluyor?
I... I don't know what's going on, but it sure beats fire and swords.
Neler olduğunu bilmiyorum ama ateş ve kılıçtan iyidir.
Hey, I don't know what's going on between cupcake and her icing but you know how she feels about you.
Hey, minik kekimle şeker kremam arasında neler oluyor bilemiyorum ama onun senin hakkında neler hissettiğini biliyorsun.
I'm not going to comment on evidence, but what I will say is that this animal... has provided us with a mountain of evidence and we will not sleep till we've been all the way through it because we know
Deliller konusunda yorum yapmayacağım ama şu kadarını söyleyebilirim. Bu hayvan, bize dağlar kadar delil bırakmış ve olayı çözene kadar uyumayacağız.
I don't know what's going on here, but this is not you, literally.
Burada ne olduğunu bilmiyorum ama bu sen değilsin. Tam olarak.
I--I don't know what the hell's going on between you two, but don't drag me into this, and don't call me your work wife.
Bakın, aranızdaki sorun ne bilmiyorum ama beni bu işin içine çekmeyin ve bana iş karım da deme.
I don't know how it started, but--but--but she said something about things not going well with her and Stuart, you know, like, he's old and everything. And before I knew it, I said, yeah, and what if you guys do wanna have kids- - I just thought of that one right there on the spot- -
- Nasıl başladı bilmiyorum ama Stuart'la iyi gitmeyen bir şeyler olduğundan bahsetti yani yaşlı olduğundan falan ve farkında olmadan evet dedim ve ya çocuk yapmak isterseniz diye sordum.
But then he has to take the thing and slice it open and see what's going on in there.
Ama sonra onun içini kesip açarak içinde neler olduğunu görmesi lazım.
But we're not mind-readers, and if you're not going to say what's going on with you, that's fine, but there's not a whole hell of a Iot we can do.
Ama bizler akıl okuyamayız neler olduğunu söylemeyeceksen, tamam ama o zaman bir şey yapamayız.
- Well, I'm not sure, but they deserve to know what's going on.
- Emin değilim, ama olup biteni öğrenmeyi hak ediyorlar.
- I want to buy my apartment... but I have no money. - What's going on?
- Neler oluyor?
When I realized what was going on, I just wanted to run and not take the test. But I did.
Olup biteni fark ettiğim zaman kaçmak ve sınava girmemek istedim.
I can certainly argue that point, but, David, she was under duress... and this woman is going to describe in great detail... exactly what she saw when she's up on the stand.
Bunu ben de iddia edebilirim, ama David, kadın baskı altındaydı... ve kürsüde, bütün gördüklerini... tüm detaylarıyla anlatacaktır.
Look, I don't know what the hell's going on here, sheriff... but our son is dead.
Bakın, burada neler olduğunu bilmiyorum şerif ama oğlumuz öldü.
I don't know what's been going on between you and my daughter, but she has made it clear she never wants to see you again.
Seninle kızım arasında neler olduğunu bilmiyorum, ama kızım her şeyi silmek ve seni bir daha görmek istemiyor.
Your father wrote that, but he wrote it 600 years ago. What's going on here?
Yani, evet bunu baban yazmış ama 600 yıl önce yazmış.
I didn't know what the hell she was going through... but it was sure taking its toll on me.
Ne tür bir dönemden geçtiğini bilmiyordum ama acısını benden çıkardığı kesindi.
Seemed fine to me. But you never really know what's going on with a person.
Ama insanların içini bilemezsin.
Maybe not knowing the answers, but going on living - that's what life's all about.
Belki de cevapları bilmeden yaşama devam etmek hayatın kendisidir.
I do, but, I mean, don't you want to see what's going on in the world, you know? What's going on in the world, you know? Anything?
İstiyorum.Ama, dışarıda neler olduğunu merak etmiyor musun?
I don't Know what's going on there, but this is a very dangerous situation.
Neler olduğunu bilmiyorum ama bu çok tehlik eli bir durum.
And at first the reporters will be serious about it, But after awhile they'll be laughing and making jokes, And then everyone will be distracted from what's really going on.
İlk başta spikerler ciddi davranır, ama bir süre sonra espri yapıp gülüşmeye başlarlar, sonrada insanlar gerçekte olup bitenlerden uzaklaşır.
- We're not sure what's going on, but it's really big.
- ne olduğunu bilmiyoruz ama gerçekten büyük birşey.
I know how you feel, but it's important to understand what's going on here.
Neler hissettiğini anlıyorum ama sen de neler olup bittiğini anlamak zorundasın.
- I don't know what's going on but let's do what we can - Actually, I was going to...
- Aslında, ben de- -
I don't know what's going on, but talk to his young wife
Neler oluyor bilmiyorum,... fakat onun genç eşiyle konuşun.
Sebassis, I don't know what's going on here, but we are not behind it.
Burada neler oluyor bilmiyorum ama bunları yapan biz değiliz.
But you are hands down the weirdest person I know so I figured I'd ask you what's going on.
Fakat sen benim tanıdığım en tuhaf kişisin ben de sana neler olduğunu sormak istedim.
Oh, well, he didn't want to rehearse today... but I do think I have a handle on what he's going through.
Oh, bugün prova yapmak istemedi... ama durumunu gözden geçirmem gerek.
I'm sorry to jump all over you guys, but I have to tell you what's really going on.
Size ters davrandığım için özür dilerim ama olanları size anlatmam gerek.
Phoebe, I love you. And I don't know what's going on, but maybe I could help.
Phoebe seni seviyorum ve neler olduğunu bilmiyorum.
I don't know what this means to you in the context of everything that's going on, but I've always liked you.
Bu senin için ne anlama geliyor bilmiyorum özellikle şu anda içinde bulunduğumuz şartlarda, ama senden hep hoşlandım.
I don't know what's going on here, but I cannot be here.
Burada neler olduğunu bilmiyorum, ama daha fazla duramam.
I DON'T KNOW WHAT THE HELL'S GOING ON OVER THERE, BUT THEY'D BE CRAZY TO LET SOMEONE LIKE YOU GO.
Orada neler oluyor, bilmiyorum ama senin gibi birinin gitmesine izin vermeleri delilik olur.
You know, work has been so crazy. But what's going on?
Son günlerde işler çok yoğundu.
Okay, for the record, I was hoping to skip this and start fresh... but what's going on with you and the double finger?
Bunu geçip yeni bir başlangıç yapacağımızı umut ettim. - Şu iki parmak hareketi neydi?
What I don't understand is you're willing to walk into bullets for me... but you won't share what's going on inside.
Anlamadığım nokta, Benim için mermilere karşı yürüyebiliyorsun ama içinde olup biteni, kimseyle paylaşmıyorsun.
I'm trying to help your son but I can't unless you tell me what's going on.
Neler olduğunu söylemezseniz ona yardımcı olamam.
I don't know what's going on in there, but it's gonna stop.
Orada neler oluyor bilmiyorum, ama sona erecek.
But until we have a better understanding of what's going on, I'd prefer to err on the side of caution.
Ama neler döndüğünü iyice anlayana kadar, ihtiyatlı olmayı tercih ederim.
You know, what ’ s going on with Brooke really hurts but I think in a couple days when I start to heel, I ’ m gonna be really psyched that Donna let me squeeze her ass. I mean, even now I ’ m reflecting upon on how soft it was
biliyorsun, Brookla ne olduysa gerçekten canımı yaktı ama birkaç gün içinde düzelmeye başladığımda, gerçekten çıldırmaya başlayacağım Donna poposunu sıkmama izin verdi. demek istediğim, şu anda bile onun ne kadar yumuşak olduğunu yansıtıyorum
I don't think so - but I think I do know what's going on with this family.
Ama sanırım bu ailenin içinde neler döndüğünü biliyorum.
But thanks for the concern. You gonna tell me what's going on now?
Neler olduğunu bana şimdi anlatacak mısın?
But you've seen what's going on here.
Ama burada neler olduğunu gördün.
What you're going to do here is grab on to one of the... essentially one of the nipples, and just pull it firmly but gently towards the pail.
Şimdi yapman gereken şeylerden birini... memelerden birini tutmak, ve kovaya doğru sıkıca ama yumuşakça çekmek.
I think you do know, but we can't help you unless you tell us what's going on.
- Sanırım biliyorsun... ama söylemezsen sana yardım edemeyiz.
But then there's the reality of what's going on here... and there's the future.
Ama gerçekleri de görmek gerek. Geleceği.
But what makes you think that something's going on?
Bir şeyler olduğunu neye dayanarak söylüyorsun?
You must think this is very odd, but... basically I feel that I had to talk to you because of what's going on just now with my family.
Herhalde bunu çok garip buldun ama şu an ailemde olanlar yüzünden konuşmamız gerektiğini hissettim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]