Going on tradutor Turco
104,418 parallel translation
What's going on out there?
Dışarıda neler oluyor?
What's going on?
Neler oluyor?
Find out exactly what's going on. On it.
Anla bakalım tam olarak neler dönüyor.
Did you tell her what's going on here?
Burada olanlardan bahsettin mi ona?
He wants me to manage this brand-new project that he has going on.
Başlayacağı yeni projenin başına geçmemi istiyor.
What's going on?
- Neyin var?
What's going on with you?
Neyin var senin?
- What's going on, Mike?
- Neler oluyor Mike?
There have clearly been some things going on with this family.
Açıkça görülüyor ki, bu ailede yolunda gitmeyen bir şeyler var.
What's going on underneath there?
Bu görüntünün altında ne var?
What is going on?
Neler oluyor?
If you couldn't tell, there's lots more going on at this party... [thudding ] - [ cheering ] - [ narrator]... than meets the eye.
Fark etmediyseniz söyleyeyim, bu partide gözle görünenden çok daha fazlası oluyor.
You think what's going on in Rome is not your problem?
Rome'da olanlar senin sorunun değil mi yani?
You saw what was going on out there.
Dışarıda olanları gördün.
What the fuck is going on, Owen?
Neler dönüyor lan Owen?
Did you hear Megan's dad going on and on about the programs?
Megan'ın babasının programlarla ilgili söylenmesini duydun mu?
Rob, what is going on?
Rob, ne oluyor?
I... I see what's going on here.
Burada ne olduğunu anladım.
- So, what's going on in here?
- Peki, burada neler oluyor?
It's totally crazy what's been going on on campus lately, and I just wanted to do something to help.
Son zamanlarda kampüste yaşananlar resmen delilik ve ben de yardımcı olmak için bir şey yapmak istedim.
What's going on between daddy daughter?
Baba kız ne kaynatıyorsunuz?
He keeps going on world tours saying that he's going to get orders.
Durmadan dünya turundan bahsediyor, gereksiz istekleri olur.
Construction of our house is going on, right? This was for that.
Evimizin inşaatı devam ediyor da onun için aradı.
Construction is going on, right? You'll need the money.
İnşaat devam ediyor değil mi?
Let him know what's going on.
Neler olduğunu bilmesine izin ver.
What's going on in Tennessee?
Tennessee'de ne oluyor?
Tennessee. What the hell's going on in Tennessee?
Tennessee'de neler oluyor?
What the hell's going on?
Neler dönüyor?
What's going on is we're gonna win Pennsylvania and Ohio.
Pennsylvania ve Ohio'yu kazanacağız.
The kind that's been going on for 100 years that we got caught in.
100 yıldır devam eden ve bizi de tuzağına düşüren türden.
That's all that's going on there...
Tek başına bu da devam ediyor...
If you're gonna start going on about that Alfa Romeo Giulia Quadrifoglio,
Devam etmeye başlayacaksan Alfa Romeo Giulia Quadrifoglio hakkında,
That's what's going on there.
Orada neler oluyor böyle.
- Maybe we should explain to people in America what's going on here.
- Belki açıklamalıyız Amerika'daki insanlara burada neler olduğunu.
This sort of thing is still going on today because I've got news of one here.
Bu tür bir şey bugün hala devam ediyor. Çünkü burada bir haberim var.
We're going on a proper road trip to a lovely part of the world in very, very evocative, exotic cars...
Düzgün bir yolculuğa çıkacağız Dünyanın güzel bölgesine Çok hatırlatıcı, egzotik otomobillerde...
- What's going on?
- Neler oluyor?
She knew going on that station would be a risk.
O istasyona gitmenin riskli olduğunu biliyordu.
Two, what's going on?
İki, ne oluyor?
YYou think I don't know what's going on?
Aklındakini bilmediğimi mi düşünüyorsun?
What's going on?
Ne oluyor?
I'd like to use your ship's communications to let my people know what's going on.
Halkıma ne olduğunu bildirmek için... geminin iletişim sistemlerini kullanmak isterim.
Android, do you read? ♪ Hey, something weird's going on with my computer.
Android, duyuyor musun? Hey, bilgisayarıma garip bir şeyler oluyor.
But I for one plan on fighting to the death, because that's exactly what it's going to take.
Ama ben bununla ölümüne mücadele edeceğim çünkü tam olarak bunu gerektirecek bir şey bu.
Okay, you've been going in on that bag for the past 20 minutes.
20 dakikadır o paketin içindekileri yiyorsun.
He's going to focus on real estate as a full-time job.
Tamamen gayrimenkul işine odaklandı.
I call it the MGD, and now I'm going to find out how well it works on a road.
Buna MGD diyorum. Ve şimdi öğreneceğim Bir yolda ne kadar iyi çalıştığını.
So I'm going to plug it in and then after eight hours, we'll see how far I can drive on electricity that's been generated in there.
Ben de onu takacağım Ve sonra sekiz saat sonra, ne kadar süreceğimi göreceğiz Orada üretilen elektriğe.
I'm going to the hotel now but I'll leave this on so you can stay in tune with what they're doing.
Şimdi otele gideceğim, ancak bunu bende bırakacağım Bu nedenle yaptıklarıyla uyumlu olabilirsiniz.
Which side of this corporate war is Mikkei going to fall on?
Mikkei, savaşının hangi tarafında olacak?
You going soft on him now?
Yumuşadın mı şimdi?
going once 140
once 1546
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onward 91
onions 55
one day at a time 90
ondrej 26
once 1546
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onward 91
onions 55
one day at a time 90
ondrej 26
one moment please 57
only you 239
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
only you 239
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57