Going once tradutor Turco
6,218 parallel translation
1.1 million going once, twice...
1.1 million'a gidiyor... 1,2..
Going once. 600,000.
Gidiyor. 600,000.
$ 2 million, going once, twice.
$ 2 million, satılıyor 1,2..
The bid is $ 3 million, going once.
Teklif $ 3 million, gidiyor... 1,
Fair warning, last chance, $ 1.9 million going once, going twice... 2.4.
Açık uyarı, son şans, 1.9 milyon dolar. Gidiyor, gidiyor... 2.4.
I'm going to break up Lois and the fat man before they can conceive me.
Lois ve şişman adam beni yapmadan önce onları birbirinden ayıracağım.
Did you know they were going to do it before they did it?
Onlar bunu yapmadan önce haberin var mıydı?
No matter what's going on, once a week, we just do this.
Ne olursa olsun, haftada bir bunu yapalım.
Before I write you a script, you're going to have to answer some questions from the army's mental fitness survey.
Bu reçeteyi yazmadan önce, size ordunun akıl sağlığı anketinden bazı sorulara cevap vermenizi isteyeceğim.
I'll be going to paradise sooner than I planned.
Planladigimdan önce cennete gitmis olurum
'Cause we're gonna go back out there, and we're gonna prove to him once and for all that there is absolutely nothing going on between us. All right?
Anladın mı?
You eat first and while going take the parcel also.
Önce ye, giderken alırsın.
You will get the code before going in the command.
Amir gitmeden önce şifreyi alırsın.
I thought I was really going to die.
Az önce gerçekten de öleceğimi sandım.
I was going to say'yes'a second ago.
Bir saniye önce "Evet" diyecektim.
'Help your neighbors when they are going through hardship.'
Sıkıntıda olan komşunu sorgulamadan önce yardım et.
I think the kind of investigation I was saying before that we do as part of any restoration, even preliminary to any restoration, has shown some other interesting things about this painting, and I'm going to take my one visual aid here.
Bu restorasyona başlamadan önce yaptığımız ön hazırlık sırasında bu resimle ilgili çok ilginç bir şey daha fark ettik. Bu size göstermek istiyorum.
For example, the sky is painted around the head, the head isn't on top of it, because we don't see that going through.
Örneğin, burada gökyüzü başın etrafında boyanmıştır. Yani, önce gökyüzü boyanıp sonradan da üstüne baş figürü oturtulmamıştır.
Days before their journey, Your parents stopped by to say they were not going to the northern isles.
Yolculuklarından günler önce aileniz bana, aslında Kuzey Adaları'na gitmediklerini söylemek için uğradılar.
I was really only going to smoke just once...
Sadece bir tane içecektim...
Odd rumors were going around about that family a few years ago.
Bu aile hakkında bir kaç yıl önce garip dedikodular dönüyordu.
First you swallow our plutonium Now you're going to piss it all away
â ™ ª Önce plütonyumumuzu yutuyorsun â ™ ª â ™ ª Şimdi de hepsini işiyorsun. â ™ ª
Maybe we're finally going to Paris like we intended four years ago, when we crash-landed in Cleveland.
- Belkide dört yıl önce - tasarladığımız gibi Paris'e gidiyoruzdur. - Hiç Cleveland'a inmemişizdir.
Which is going to come from where? You just said we were in bad shape.
Hangisi nereden gelecek.Kötü durumda olduğumuzu biraz önce söyledin.
Wasn't it she was, like, waiting in line, going to her death, and handed it to somebody right before she walked into the gas chamber?
Sanki, hani ölüme gitmek için sıra bekliyordu da tam gaz odasına girmeden önce onu birisine vermişti, değil mi?
For once, one of us Was going to get a chance to be one of them.
İlk kez, bizden biri onlardan biri olma şansını elde ediyor.
I'm going to leave first, and then when the time is right, like when the maître d's not looking, you meet me down the street.
Önce ben gideceğim ve doğru an geldiğinde, mesela baş garson bakmazken caddenin ilerisinde benimle buluş.
Yeah, hey, once he realizes his retirement plan has disappeared from those safe-deposit boxes, he will, and your boy's going to be standing right next to him when he makes his move, okay?
Bir defa banka kasalarındaki emeklilik planının kaybolduğunu fark etsin geçecek. Bizim adam da hareketini yaptığında tam yanında olacak. Tamam mı?
His family were going to have to go into hiding once the arrests were made, but... It looks like someone, somewhere, told people higher up the chain what he'd done, so...
Tutuklamalar yapıldığı zaman ailesi de saklanmak zorunda kaldı ama birisi, zincirin üstündeki insanlara Ashley'nin öttüğünü söylemiş işte.
Well, I thought I'd talk to you privately first, because your next call is going to be from Pete Campbell.
Önce ikimiz konuşalım istedim çünkü birazdan Pete Campbell arayacak seni.
A few years back, right, when I started going to the Calypso Cafe for me breakfast... I got trapped by a lie just like yours.
Bir kaç yıl önce Calypso Cafe'ye kahvaltı için gitmeye başladığımda... seninki gibi bir yalanla tuzağa düştüm.
We were going to live as we had never lived.
Daha önce hiç yaşamadığımız gibi yaşayacaktık.
Uh, about a half-hour ago, he said he was going out to read a report I got for him.
Yarim saat önce onun için aldigim raporu okumak için disari çikti.
Uh, she just left... said she was going for a walk.
Biraz önce çikti. Yürüyüse gitti.
He said some of those guys make up to $ 100,000 a city Once they get going, But he never saw that kind of money.
Bu işi yapanlardan bazılarının gittiği her bir şehirden yüz bin dolar civarı kaldırdığını söylüyordu ama kendisi öyle bir kazancı hiçbir zaman göremedi.
I would've run a while ago if I was going to.
Kaçacak olsa daha önce kaçardım.
Neal, please explain to me what's going on, before I have an aneurysm.
Neal, ben bir anevrizma geçirmeden önce lütfen bana burada neler olduğunu açıkla.
If you're going to do base jumping in Yosemite, as I have heard, do you prefer probably just at dawn or just before dusk.
Eğer Yosemite'ye BASE atlama için gitmek istiyorsan, duyduğuma göre, şafaktan hemen sonra ve gün batımından hemen önce yapman gerekecek.
Yeah, I'm not gonna lie to you, going to the ATM before I got here was a little weird, kind of awkward.
evet sana yalan söylemeyeceğim, Buraya gelmeden önce ATMye gittim Biraz garipti tuhaftı.
I'm going to sleep for a month once it's over.
Bittiğinde gidip bir ay boyunca uyuyacağım.
I put you away once, Zaheer, and I'm going to do it again.
Seni bir kez hapse tıktım, Zaheer. Yine yapacağım.
Remember... Once you lift that lock, The offspring's going to be running loose on the inside.
Unutma kilidi kaldırınca, Yavru binanın içinde serbest kalacaktır.
Well, I will say this... His wife must never put out, because once we really started going, it was like he couldn't get enough of me.
Ama şunu diyebilirim ki, karısı sevişmeyi hiç kabul etmiyor olmalı çünkü yapmaya bir başladık mı, sanki bana doymak bilmiyor.
You're just accepting two planes going down.
Az önce iki uçağın düşmesini kabul ettiniz.
Hey, before we go in there, you need to know what's going on.
İçeri girmeden önce neler olup bittiğini bilmen gerek.
Well, that gives me a shit load of confidence going into this meeting.
İşte bu bana toplantıya gitmeden önce bir dolu güven verdi.
It was going so well, and then I messed it all up.
Önce çok iyi gidiyordu, sonra batırdım.
Bradley, we are going to head north-east first to collect Maebh from Trafalgar Square, then we'll go south to the river.
Bradley, önce Maebh'i Trafalgar Meydanından almak için kuzeydoğuya gideceğiz ardından güneye nehre ineceğiz.
I've just informed you that a solar flare is going to wipe out your planet.
Az önce gezegenini bir güneş patlamasının yok edeceğini söyledim sana.
Okay, I'm going to go before you say something else you'll regret.
Pişman olacağın bir şey söylemeden önce gidiyorum.
I didn't want to say anything, but if you weren't accepted anywhere by spring break, I was really going to start to worry.
Hiçbir şey söylemek istemedim ama bahar tatilinden önce herhangi bir yere kabul edilmeseydin gerçekten endişelenmeye başlayacaktım.
once 1546
once upon a time 600
once again 1042
once or twice 100
once and for all 239
once in a lifetime 20
once more 250
once a week 102
once a month 91
once is enough 17
once upon a time 600
once again 1042
once or twice 100
once and for all 239
once in a lifetime 20
once more 250
once a week 102
once a month 91
once is enough 17
once in a while 156
once a day 16
once there 37
once you're inside 16
once before 22
once was enough 18
once that's done 19
once you're in 33
once a year 76
once that happens 28
once a day 16
once there 37
once you're inside 16
once before 22
once was enough 18
once that's done 19
once you're in 33
once a year 76
once that happens 28
once you do 17
once inside 39
once in 16
once every 16
going 418
going to school 16
going my way 25
going forward 36
going somewhere 221
going out 103
once inside 39
once in 16
once every 16
going 418
going to school 16
going my way 25
going forward 36
going somewhere 221
going out 103
going twice 111
going up 86
going to 34
going well 18
going on 106
going to work 25
going down 118
going home 92
going back 37
going in 43
going up 86
going to 34
going well 18
going on 106
going to work 25
going down 118
going home 92
going back 37
going in 43