But why not tradutor Turco
2,671 parallel translation
This talk of "pay" or pie sounds like a hassle, but why not just do it if it sounds fun?
Bu "ücret" gibi konular karmaşık şeyler sanki... Kulağa eğlenceli geliyorsa neden hemen denemiyoruz?
I... But why not?
Ama neden?
But why not?
Neden?
The difference between us is that I believe the two men were equally at fault. And I do not. But why not, Ma?
Seninle benim aradaki fark şu ki iki adamın da aynı derecede hatalı olduğuna inanıyorum.
i saw this when i was taking inventory but didnt think to ask why it was here... untill now we pump our own water now, fuck the utilities right... you cant fill this waterpark off a well its not a standard well
Bunun niye burda olduğunu merak ediyorum Su çekiyoruz.. baban söyledi di mi? Bu su parkını gölden dolduramazsınız
- But why he does not eat?
- Neden yemiyor ki?
- Not why, but how.
- "Neden" değil, ama "nasıl" ihanet edersin.
But why? - What do you mean? Why not?
Tüm bunlar bu adamın ne çok şeye...
Which is why I ran off and tried to be a good guy, but I'm not!
Ki o yüzden kaçtım ve iyi adam olmaya çalıştım ama değilim!
I'm not sure of how or why these things happen, but they do. And to be frank with you, we have very few options.
Emin değilim nasıl oldu ama oldu işte.. ve bi kaç seçenek var.
But instead of spreading sickness, why not change the formula?
Fakat hastalık yaymak yerine, niye kaideyi değiştirmeyesin?
He doesn't listen. See? It's really natural for couples to look to me to referee, but it's honestly not why I'm here.
Çiftlerin hakemlik yapmamı beklemesi çok normal ama burada olmamın sebebi bu değil.
You know, I know I'm not an expert like yourself, but seeing as we're seven points out, I don't see why the vice presidential campaign can't make a quick stop there in the middle of the night.
Ben uzman değilim tamam ama 7 puan eksiğiz diye niye başbakanlık için kendimizi geri çekiyorz gecenin bi yarısı
But I do not... know why I I do not remember.
Ama ben neden hatırladığımı biliyorum.
Yes, in 1878... but do not mention... Why Ihes gave such generous gifts.
Evet, 1878 ama böylesine cömert hediyelere neden layık görüldüğünüzden hiç bahsedilmiyor.
But still do not understand why.
Ama hala nedenini anlamadım.
I thought it might become expensive but if it makes her happy why not.
Çok pahalıya mâl olacaktı ancak onun mutluluğu söz konusuydu.
But that's not why you hate me.
Ama benden bu yüzden nefret etmiyorsun.
But that's not why it's my favorite movie. Why, then?
Ama en sevdiğim film olması bundan değil.
But like, if you're casting your fantasy rapist, why not go all the way?
Ama eğer sadece tecavüzcü fantezisi rolündeysen neden bütün şeyleri denemeyesin?
Well, yeah, I do hate hip hop, but that's not why.
Yani evet, hip hoptan nefret ederim ; ama ondan değil.
Maybe not to you, but why else would Diana be back?
Senin için olmayabilir ama Diana başka ne için geri dönsün ki?
I will eat your roughage, but we both know that's not why you're here.
Senden arta kalanları yiyeceğim ama ikimizde biliyoruz ki burada olma sebebin bu değil.
But that's not why I asked you here.
Ama ben seni bu yüzden buraya çağırmadım.
I don't know why he confessed, but I am satisfied that Calvin did not kill Amy. You don't know that.
Neden itiraf ettiğini bilmiyorum ama Calvin'in Amy'i öldürmediğinden eminim.
But why me and not the others?
Ama neden ben de bir başkası değil?
OK, well, the club makes sense as a dropping point, but why would Roper leave his money in there, not in his own office?
Tamam. Kasanın bırakıldığı yerin kulüp olması akla yatkın. Ama Roper parasını nasıl kendi ofisinde değil de orada bırakıyor?
I understand his need for revenge, but not why he's coming after us now, it's been two thousand years.
Onun İntikam İhtiyacı Olduğunu Biliyorum, Ama Neden Şimdi, Neden İkibin Yıl, Sonrasında O Peşimizde Düştü?
I know you're not with me for that, but why. And that is not pluck.
Çünkü biliyorum saçım için değil, benim için benimlesin ve bu da yolunmaz.
Now, I'm not going to tell you your job, Prime Minister, but I can't see why you want to set me up as the head of a very expensive public inquiry team if you're going to dish out surmise and half-truth to the Fourth Estate before I've got my feet under the desk.
Size işinizi söylemek istemiyorum başbakanım ama medyaya yarı gerçekler ve kanaatlerinizi söyleyecekseniz böyle çok pahalı bir halk soruşturmasının başına beni neden getirdiğinizi anlamıyorum.
And that's why you compel people or you sire them or you try to buy them off, but that's not how it works.
Bu yüzden başkalarını etki altına alıyor ya da efendilik bağıyla kontrol ediyorsun. Ya da paranla satın almaya çalışıyorsun. Ama bu böyle olmaz.
I'm descended from, but I'd really rather not find out by dying, so why don't we just find the stake, destroy it so we can all be safe?
O yüzden neden hepimizin güvende olması için kazığı bulup yok etmiyoruz?
That's why you've been so distant. But why would you not tell me?
Bu yüzden bu kadar uzak duruyordun, bana neden söylemedin?
I'm not sure exactly why, but she does.
Neden seviyor bilmiyorum ama seviyor işte.
Yeah, but that's not why he gave you the pills, is it?
Evet ama hapları sana bu yüzden vermedi değil mi?
The reason why our fees are higher than any other firm is because of our unparalleled ability to not only assess value but to create it in our clients'businesses.
Bizim ücretleri başka bir firma daha yüksektir nedeni çünkü bizim benzersiz yeteneği olan tek değer değerlendirmek değil ama bizim müşterilerimizin işletmelerinde oluşturun.
And then for ten very long minutes he told me point by point why every word out of my mouth was not only wrong, but potentially the dumbest thing any politician had ever said.
Ama o çok uzun 10 dakika boyunca tek tek, ağzımdan çıkan kelimelerin sadece yanlış değil aynı zamanda da potansiyel olarak bir politikacı tarafından söylenebilecek en aptalca kelimeler olduğunu söyledi.
They might not be able to pin a crime on you, but they'll start asking questions about the rape video and why you and your husband were buying Coumadin from Mexico.
Suçu üzerine yıkamayabilirler ama tecavüz görüntüleriyle ve neden siz ve kocanızın Meksika'dan Kumadin satın aldığınızla ilgili sorular soracaklardır.
But that's not why we're here.
Ama buraya bunun için gelmedik.
But you need me to survive, that's why you're not letting me go.
Ama hayatta kalmak için bana ihtiyacın var, o yüzden beni bırakmıyorsun.
Why don't you just tell your dad your business is doing well but not as well as you would've hoped.
Niye babana işlerin iyi, ama umduğun kadar da iyi gitmediğini söylemiyorsun?
I-I'm not even gonna give you his name, because I don't want to embarrass him, but the thing is, when I told him why I was coming to see you today, he told me a crook... Would never give me my money back.
Adını vermeyeceğim çünkü onu utandırmak istemiyorum ama durum şu ki, ona bugün buraya seni görmeye geleceğimi söylediğimde bana bir sahtekârın paramı asla geri vermeyeceğini söyledi.
Hey, uh, I'm not sure why you're not answering my calls, but it's very important that we speak. So, please, Tim, call me back.
Telefonlarıma neden cevap vermiyorsun bilmiyorum ama konuştuğumuz şey gerçekten de çok önemli.
But that's not why I'm here.
Ama bunun için burada değilim.
You and Ayim never married, but you followed him to Canada shortly after he brought Ibrahim here, so why come if not to be closer to your son?
Sen ve Ayim hiç evlenmemişsiniz, ama o Ibrahim'i buraya getirdikten kısa bir süre sonra sen de peşinden gelmişsin, yani oğluna yakın olmak için değilse neden geldin?
Oh, yeah, you know, I never saw us as trophy on the mantle people, but yours looked so gosh darned good up there, I figured, why not be proud of what we've done?
Şöminenin üstüne ödüllerini dizen tiplerden değilizdir ama seninki o kadar harikulade durdu ki ikimiz de başarılarımızla gurur duyalım dedim.
But if your anguish drove you to booze and endless women, why not divorce her?
İçki içip alem yaparken sana acı çektiren kadını neden boşamadın?
I know we were talking about getting dinner soon, but I've always been a "why not now?" kind of a guy.
Biliyorum yemeğe yakın zamanda çıkmaktan bahsediyorduk ama ben her zaman neden hemen olmasın ki diyen bir adamımdır.
Yeah, but I didn't, and that's why you didn't reap me, because I'm not evil.
Evet ama yapmadım, işte o yüzden beni öldürmedin çünkü ben kötü değilim.
But why are you sure it was suicide and not murder?
Ama sen neden cinayet değil de intihar olduğunu düşünüyorsun?
Which is why what I'm about to say to you comes not as a police officer but someone that wants to help you.
Hangi polis memuru benim sana yaptığım gibi sana bu şekilde gelir? Ama birileri sana yardım etmek istiyor.
but why 1666
but why me 74
but why are you here 25
but why now 44
but why you 19
but why here 30
why not 13238
why not me 94
why not now 66
why not you 77
but why me 74
but why are you here 25
but why now 44
but why you 19
but why here 30
why not 13238
why not me 94
why not now 66
why not you 77
why not here 16
why not us 18
why not just 19
nothing 25771
not allowed 48
note 183
noth 18
not yet 7691
notes 105
notebook 23
why not us 18
why not just 19
nothing 25771
not allowed 48
note 183
noth 18
not yet 7691
notes 105
notebook 23
notice 40
not really 5709
notorious 29
not at all 5606
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing to see here 87
not really 5709
notorious 29
not at all 5606
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing to see here 87
nothing else matters 82
not me 3274
nothing to hide 21
nothing much 304
not anymore 2246
nothing more 611
not tonight 725
not my type 47
nothing happened 754
nothing at all 597
not me 3274
nothing to hide 21
nothing much 304
not anymore 2246
nothing more 611
not tonight 725
not my type 47
nothing happened 754
nothing at all 597