Can you imagine tradutor Turco
7,157 parallel translation
Can you imagine the loneliness that I felt in the last five years?
Şu beş senede yalnızlığımı hayal edebiliyor musun?
Can you imagine that?
- Bunu hayel edebiliyor musun?
Can you imagine how I cried?
Ne kadar gözyaşı döktüğümden haberin var mı?
Can you imagine how incredible that must have been?
Kim bilir ne inanılmazdır.
Can you imagine?
Düşünebiliyor musun?
MANOL : Can you imagine?
Düşünebiliyor musun?
Can you imagine what it would be like to, say, lose your girlfriend.
Diyelim ki, kız arkadaşını kaybetmenin... nasıl olacağını hayal edebiliyor musun?
What can you imagine?
Ne hayal ediyorsun mesela?
Can you imagine if I bought your house?
- Senin evini aldığımı düşünebiliyor musun?
Can you imagine being stuck for a hundred years, watching the world go by?
Hayat geçip giderken, yüzyıllar boyunca sıkışıp kalmayı hayal edebiliyor musun?
Can you imagine?
Hayal edebiliyor musun?
I mean, can you imagine?
Yani, düşünebiliyor musun?
Can you imagine, a farmer found three million dollars buried in a field?
Bir çiftçi tarlasına gömülü üç milyon dolar bulmuş.
Can you imagine?
Düşün sene?
Can you imagine?
Düşünsene?
How can you imagine that I could care for you?
Senden hoşlanabileceğimi nasıl düşündün?
Can you imagine the police showing up at the Old Globe and arresting the guy playing Othello for murdering Desdemona?
Polisin tiyatro salonuna girip Othello'yu oynayan adamı Desdemona'yı öldürmekten tutukladığını düşünebiliyor musun?
You can't imagine how difficult it was for us to call you in here like this.
Seni bu şekilde buraya çağırmanın ne kadar zor bir karar olduğunu hayal edemezsin.
And I imagine you can guess it's because there's information those men are privy to that we'd just as soon not have plied out of them by your girls.
Yine fark etmiş olabileceğin üzere bunun nedeni adamların sakladığı sırrın kızlarınca ifşa edilmesine mani olmak.
You can't imagine.
Hayal bile edemezsin.
Well, I don't know, but you can imagine.
Bilemiyorum ama akla geliyor.
Hasn't been an easy day, as you can imagine.
Senin de tasavvur edeceğin gibi kolay bir gün değildi.
And soon agony beyond what you can imagine.
Ve yakında, tahmin ettiğinin ötesinde ızdırap.
You can't imagine how many times I dreamed you would say those words.
Senden bunları duymanın hayalini ne çok kurdum tahmin edemezsin.
You can't imagine what he is going through up there. I mean, he's 50 million miles away from home.
Dünyadan 80 milyon kilometre ötede neler yaşadığını hayal bile edemezsiniz.
You know, somehow I can't imagine you in Brooklyn.
Biliyor musun, bir şekilde seni Brooklyn'de hayal edemiyorum.
Although in that case, it was a positive, because now you can imagine that wedding however you want.
Fakat yine de iyi oldu yani. Çünkü düğünü nasıl istersen öyle hayal edebiliyordun.
Father, can you not imagine my own humiliation?
Baba, utancımı hayal edemiyor musun?
As you can imagine, sucked all the fun right out of my childhood.
Tahmin ettiğin gibi, çocukluğumda hiçbir.. ... eğlenceden mahrum kalmadım.
And, as you can imagine, given my line of work, that side of the column is pretty god damned full, so I'm fairly certain that your friend here did something on his end, let's just say
Tahmin ettiğiniz gibi, benim burada olmam.. ... sütunu doldurmuş olmam anlamına geliyor.. ... ve şimdi de..
You can imagine how terrible I have felt every day since then.
O zamandan beri hissettiklerimin ne kadar korkunç olduğunu hayal edebilirsin.
Residents, though, are, as you can imagine, just stunned.
Burada yaşayan halk ise şok olmuş durumda.
You will be rewarded with more power than you can imagine.
Hayal edebileceğinden çok güçle ödüllendirileceksin.
I can't imagine how you feel about things now.
Bu konuda nasıl hissettiğini düşünemiyorum bile.
They're just illustrations, really - but you can imagine...
Bunlar sadece çizim ama gerisini sen hayal et.
You can imagine what it was like in Sardinia.
Sardinia'da her şeyin nasıl olduğunu hayal edebilirsiniz.
You can imagine my surprise when we found you alive and Conrad dead.
Seni hayatta, Conrad'ı da ölü görünce ne kadar sevindiğimi tahmin edemezsin.
I can't even imagine what you must've seen.
Neler görmüş olabileceğini tahmin bile edemiyorum.
Imagine you were born in a poor family, in a poor city, in a poor country, and by the time you were 28 years old, you have so much money you can't even count it.
Fakir bir ülkenin fakir bir şehrinde fakir bir ailede doğduğunuzu ve 28 yaşına gelmeden sayamayacağınız kadar paranızın olduğunu hayal edin.
You can't imagine how much this is going to help our cause.
Bunun davamıza ne kadar yardımcı olacağını hayal edemezsin.
Want happened? - You can't imagine.
- Anlatsam inanmazsın.
More than you can imagine.
Hayal edebileceğinden çok.
More than you can imagine.
Hayal edebileceğinden fazla.
You can't imagine how full of joy your heart feels when you save somebody.
Birini kurtardığında, kalbinin nasıl mutluluk ile dolacağını hayal edemiyor musun.
It's time we see a bang bigger than any bang you can imagine.
Artık hayal bile edemeyeceğiniz büyük patlamanın zamanı geldi.
I can't imagine you're not schooled in all the social graces... especially mendacity and betrayal.
Tüm sosyal incelikler konusunda eğitim aldığınızı tahmin ediyorum. Bilhassa da yalancılık ve hainlik konusunda.
I can't even imagine how hard that must have been for you.
Böyle bir şey istemenin ne kadar ağırına gittiğini düşünemiyorum bile.
Jack, I'm sure you've lived quite the life but I can't imagine that your secrets are anything like mine.
Zor bir hayat yaşadığından eminim Jack ancak sırrının benimki gibi olduğunu sanmam.
Can you just imagine what they're going though?
Neler yaşıyorlardır aklınız alıyor mu?
I can't imagine a more reasonable time for you to experience depression.
Şu anda senin için depresyon geçirmenden daha normal bir zaman olduğunu düşünemiyorum.
Oh, you can't imagine the depths of my suffering there.
Oh, acımın derinliğini anlayamazsın.
can you imagine that 97
can you speak english 16
can you swim 39
can you hear me 3134
can you 2490
can you tell me your name 66
can you do me a favor 162
can you talk 121
can you help me 410
can you see 147
can you speak english 16
can you swim 39
can you hear me 3134
can you 2490
can you tell me your name 66
can you do me a favor 162
can you talk 121
can you help me 410
can you see 147
can you keep a secret 141
can you tell me 147
can you hear me now 64
can you walk 167
can you believe that 422
can you see me 160
can you say 98
can you fix it 117
can you believe it 657
can you feel it 118
can you tell me 147
can you hear me now 64
can you walk 167
can you believe that 422
can you see me 160
can you say 98
can you fix it 117
can you believe it 657
can you feel it 118