Dad was right tradutor Turco

Dad was right about Terry, and I should have realized it.

Baban, Terry hakkında haklıydı, ve farkına varmalıydım.

Dad was right.

Babam haklıydı!

" But maybe his dad was right and it would all be worth it.

" Ama belkide babası haklıydı ve herşeye değebilirdi.

Dad was right.

Babam haklıydı.

Dad was right.

Babam haklıymış.

You know, Peg, my dad was right. You really did get your hooks into me.

Babam haklıydı Peg, o kancalarını bir geçirdin pir geçirdin bana.

Look Laurie, maybe your dad was right about me

Bak Laurie, belki baban hakkımda düşündüklerinde haklıdır.

Dad was right.

Babam haklı.

And my dad was right when he said that he worked really hard to keep me from having to pay for college that he worked really hard to keep me from having to pay for college for, like, a decade after I graduate, you know.

- Babam, mezun olduktan sonra 10 yol boyunca üniversite...

My dad was right.

Babam haklıydı.

But my dad was right.

Babam haklıydı.

My dad was right all along.

Babam başından beri haklıydı.

Your dad was right.

Baban haklıydı.

Dad was right about this.

Babam da bu konuda haklıydı.

I guess my dad was right.

Sanırım babam haklıydı.

And your dad was right about you.

Ve baban senin hakkında haklıymış.

Dad was right to cheat on you.

Babam seni aldatmakta haklıymış.

My dad was right.

- Babam haklıydı.

Maybe she was all right and maybe Christmas comes in July.

Belki iyi bir kadındı, belki Noel de Temmuz'dadır.

It was all right as long as Dad was at sea.

Babamın o deniz yolculuğuna kadar her şey normaldi aslında.

I've only done what I thought was right, Dad.

Ben sadece doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım.

My dad was a bastard, all right.

Babam tam bir canavardı.

The nanny was all right.

Dadım sorun değildi.

That story your grandfather was telling us... It was about your mom and dad, right?

Dedenin anlattığı olay annenle baban hakkındaydı, değil mi?

Dad said he was uncomfortable about us being here for the weekend, and I tried to explain, make him trust me, and I said it would be all right, and this...

Babam bu hafta sonu bizim burada olmamızdan çok rahatsız olduğunu söyledi. Ve ben de ona anlatmaya ve inandırmaya çalıştım. Her şeyin yolunda gideceğini söyledim, ama şimdi...

Ah, he was all right your dad

Babanız iyi durumda.

He took the festival photography job because it was for our town. Right, Dad?

Bu yüzden festival fotoğrafçılığı işini o aldı.

I mean, I know Kelly is Dad's natural daughter... but me, I was just some one-night stand with a cool guy, right?

Kelly'nin babamdan olduğunu biliyorum, ama peki ya, ben...? ... ben, yakışıklı bir genç ile yaptığın kaçamağın ürünüyüm, değil mi?

According to this, there was a three-week period where Mom and Dad had screaming matches every night. - I don't recall that. - That's right.

Buna göre annem ve babam üç hafta boyunca her gün biz... yattıktan sonra kavga etmişler.

And we couldn't do that, could we? That was good, right, Dad?

Ve biz de böyle bir şey yapamayız, değil mi?

Your dad's theory was right, Lois.

Babanın teorisi doğruydu Lois. Hayatımı kurtardı.

I believed I was doing the right thing, Dad.

Doğru olan şeyi yaptığıma inanıyorum baba.

- It was an accident. - Dad, I need to be alone right now.

- Baba, şu anda yalnız kalmalıyım!

I didn't know if it was right... but he would tell me that we were having fun... and what we were doing wasn't wrong... because he was my dad.

Yaptığımızın doğru olup olmadığını bilmiyordum. Ama o bize eğlendiğimizi ve yaptığımızın yanlış olmadığını söyledi. Çünkü o benim babamdı.

I was just thinking. Dad would be really proud of us right now.

Düşünüyordum da, babam şu an bizimle gerçekten gurur duyuyor olmalı.

Dad said we were moving to Cradle Bay... where everything was gonna be all right.

Her şey iyi olacaktı.

And my dad was right when he said

* Ve günün sonunda çok zor geliyor *

- I never was. - Right. Dad.

- Ben asla - doğru

My dad was right.

Senin için demişti ki sanırım kelime "benzersiz" di. Babam haklıymış.

The point is, I was defending the fantasy genre with terminal intensity, when what I should have said is, "Dad, you're right."

Mesele şu ki, ben "Baba, haklısın." derken büyük bir içtenlikle fantazi türünü savunuyordum.

You're just telling me again that you were right to divorce, that dad was wrong.

Boşanmakta haklı olduğunu ve babamın haksız olduğunu söylüyorsun.

Dad was never right wing, Alberto, not even now.

Alberto, babam ne şimdi ne de hiçbir zaman sağ kanatta yer almadı.

Once I understood what triggered the heat I was able to control it without thinking about sex. Dad, you were right.

Baba, haklıymışsın.

And we know that right before Abby was taken... she went to Maria, the other girl's nanny, to get a glass of water.

Abby alınmadan hemen önce Maria'ya, diğer kızın dadısına, su istemek için gitti.

She hadn't dated much since Dad died, but I could tell right away she was interested.

Babam öldüğünden beridir lörtü olmamıştı, ama bu işe çok meraklı olduğunu söyleyebilirim pekala.

Dad was right, like that's news.

Babam haklıydı.

Dawson your dad's pipe dreaming, it drove me right up the wall but it was also one of the things that made me fall in love with him because, like you he had the courage to believe life could be as great as you think it could be when you're a kid.

Dawson, babanın boş hayalleri beni çıldırtıyordu. Ama aynı zamanda ona âşık olmamın sebeplerinden biriydi. Çünkü o da senin gibi hayatın çocukken hayal ettiğin kadar harika olduğuna inanıyordu.

All right, lokk, Dad. We think you should know that Ally was kind of upset about what happened with the guy at the market.

- Bak baba haberin olsun, Ally marketteki adamla olan olaya çok üzülmüş.

Dad's world was upside down, so he's trying to make it right side up by putting up Christmas decorations.

Babamın dünyası alt üst oldu, o yüzden Noel süsleri yerleştirerek bir şeyleri düzeltmeye çalışıyor.

Brother, Dad was researching the red water to bring happiness to people, right?

Ağabey, babam kırmısı suyu insanları mutlu etmek için araştırdı, hatırlıyor musun?

Find out if the kid was using the dad's credit or check cards, right?

Çocuğun babasının kredi kartlarını kullanıp kullanmadığını bulacağız.