Right now tradutor Turco
117,603 parallel translation
Only thing that matters is where I am right now.
Tek önemli şey şu an bulunduğum yer.
And she's a rip-off of Madonna, who is so huge right now.
Hem de şu an çok popüler olan Madonna'nın taklidi.
It's all I have right now.
Şu an tek sahip olduğum bu.
Oh, you mean right now?
Yani şimdi mi?
I feel like I'm disappointing a lot of people right now.
Şu an bir sürü insanı hayal kırıklığına uğratıyor gibiyim.
You better cheer it up right now.
Neşelensen iyi olur.
Who are you right now?
Sen de kimsin şu an?
If you'd liked pink things a little less, maybe we wouldn't be here right now.
Pembe şeyleri biraz az sevseydin belki şu an burada olmazdık.
Yeah, okay, but what if I fall off the wagon right now and then I sober up by the end of the party?
Evet, ama şimdi yeniden içmeye başlasam ve parti bitince içkiyi bıraksam nasıl?
My problem right now is cold.
Şu anki sorunum soğuk.
Rumple's out there looking for him right now.
Rumple şu an dışarıda onu arıyor.
But... can't right now.
Ama şimdi değil.
Uh, she is shackled to her bed right now because she attacks people who bother her.
Uh, şu anda yatağını sallıyor Çünkü canını sıkan herkese saldırıyor.
not right now.
Şimdi değil.
Hall, get them off of her right now!
Hadi hemen yap şunu!
Right now.
Şu anda öyleyiz.
You're the only person I trust right now.
Şu an güvendiğim tek kişisin.
Ali, I know how bad you feel right now, but you stay with me, okay?
Ali, şu anda kendini çok kötü hissettiğini biliyorum ama sakın kendini bırakma.
I've never seen him as determined as he is right now.
Fakat onu hiç şimdiki kadar kararlı görmedim.
Uncle Fiddly with the glasses and the angry girl inside him, they could be fingering you right now.
Gözlüklü saçma amca ve içindeki kız şu an seni parmaklarında oynatıyordur.
If I were sitting here right now telling you how my husband died 20 years ago and I haven't touched a thing, and not only, but I keep this fantasy alive that he isn't dead.
Şu anda burada oturmuş, sana eşimin nasıl 20 sene önce ölmesine rağmen onun hiçbir eşyasına dokunmamış hatta ve hatta onun ölmediğine kendimi inandırdığımı söylesem...
Where are you right now?
Neredesin şu an?
And I may not be on his frequency right now, but you can hear me just fine, can't you?
Şu an onun frekansında olmayabilirim ama sen beni gayet iyi duyuyorsun değil mi?
Look, I'm just trying to keep us safe right now.
Şu an bizi güvende tutmaya çalışıyorum.
Right now, we gotta go.
Şimdi gitmemiz lazım ama.
If I hadn't lost those orphans, I'd be getting a promotion right now.
O yetimleri kaybetmeseydim hemen şimdi terfi alırdım.
Your brother isn't here right now.
Kardeşin şu anda burada değil.
Um, Dr. Orwell's not here right now.
Dr. Orwell şu anda burada değil.
I'm having a very terrible childhood right now.
Ben de korkunç bir çocukluk geçiriyorum.
Where am I right now?
Şu an tam olarak neredeyim?
She's got enough on her plate right now as it is.
Başı yeterince belada zaten.
Right now, he's alive and he can help us.
Şu an yaşıyor ve bize yardım edebilir.
Right here. Right now.
Tam burada şimdi.
Where are you right now?
Şu anda nerdesin?
Eli is probably there right now.
Eli muhtemelen şimdi ordadır.
- Let's leave right now. - No.
- Hemen gidelim.
He scheduled a date with her... right now at a Hao Ban restaurant.
Onunla randevu ayarlamış, tam şu an Hao Ban restoranında.
What would Natalie want you to do right now?
Natalie ne yapmanı isterdi?
Here? Oh, yeah, this is happening right now.
Evet, şu an oluyor.
And right now, I need your expertise on Tijuana.
Şu an Tijuana konusundaki deneyimin gerekiyor.
We thought so, too, but right now, they're fighting too many wars on too many fronts to worry about us and our problems.
Biz de öyle düşündük, ama pek çok farklı mücadele sürdürdüklerinden bizimle ilgilenemiyorlar.
All right, now the next part's just wrestling.
Pekâlâ, sonraki bölüm sadece güreş.
Now, there's gonna be people up there, so we're gonna put a stationary camera up there, maybe a camera on a jib, moving around. Right?
Yukarıda insanlar olacak, bu yüzden şuraya sabit kamera koyacağız, belki vinç üstünde hareket eden bir kamera.
Now's as good a time as any, right?
Korkunun ecele faydası yok, değil mi?
And you think he'll make the right choices now?
Ve şimdi doğru kararları vereceğini düşünüyor musun?
All right, I'm gonna examine you now, okay?
Atamam, imdi seni muayene edeceğim?
Now, it's important that you get the language right.
Dili oturtman şart.
All right, now you do five minutes just right off the top.
Açılışı 5 dakikalık yap.
- All right, I'll page her now.
- Tamam hemen anons yapıyorum.
Now, the 12 Monkeys could've known about each one of these events before they happened, right?
Şimdi 12 Maymun bu olayların her birini gerçekleşmeden önce biliyordu öyle mi?
Last week, he was a ghost, and now... He was right there.
Geçen hafta bir hayaletti, ama şimdi oradaydı.
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now is the time 102
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now is the time 102
now that i think about it 142
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now is not the time 119
now go 556
now i 66
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now is not the time 119
now go 556
now i 66