Doesn't seem right tradutor Turco
368 parallel translation
But it doesn't seem right to borrow from a patient.
Ama bir hastadan borc almak dogru degil.
It doesn't seem right.
Doğru değil gibi geliyor.
But I feel guilty. It doesn't seem right for me to enjoy myself with Jacqueline gone.
Ama Jacqueline yokken eğlenince, kendimi suçlu hissediyorum.
It doesn't seem quite right.
Pek normalmiş gibi görünmüyor.
It just doesn't seem right, not being here for my birthday.
Doğum günümde burada olmaması doğru değil.
Right now it doesn't seem so.
Şu anda mümkün görünmüyor.
It doesn't seem right somehow.
Her nasılsa doğru görünmüyor.
Having a lot of strangers walk in and scrounge around doesn't seem right.
Bizim gibi bir sürü yabancının öylece içeri girip malları aşırması doğru bir şey değil.
It doesn't seem right.
Ama olay düzgün bir şekilde olmadı.
Doesn't seem very important right now.
Şu an çok önemi yok gibi.
That doesn't seem right.
Pek mantıklı değil.
Does it seem right to you that a person has to stick to someone he doesn't love?
İnsanın, kendisini sevmeyen birisine bağlanması sence doğru mu?
It just doesn't seem right, a man letting a woman pay.
Bir kadının erkeğin hesabını ödemesi doğru değil bence.
It just doesn't seem right that a slick sleeve like me would ask a man like General Hollister if he just shot somebody.
Benim gibi rütbesiz birinin, General Hollister gibi birine kimi vurdunuz diye sorması yakışık almaz gibi geliyor.
Hey, this doesn't seem right.
Bu işte bir terslik var.
Doesn't seem right that I gotta drive all night on the worst roads, neither.
En kötü yollarda tüm gece araba sürecek olmam da adil değil.
It doesn't seem right for us to enter like this Why?
Buraya bu şekilde girmemeliydik aslında neden?
But the timing doesn't seem right.
Ama zamanlamamız doğru gibi gelmiyor.
it just doesn't seem right to me.
Bu bana doğru gibi gelmiyor.
Look, I know this doesn't seem to be the right time to ask questions, but, Julie, you were there.
Bakın, bunun soru sormak için doğru bir zaman olmadığını biliyorum, ama Julie, sen oradaydın.
It just doesn't seem right, though.
Yine de bana doğru görünmüyor.
It just doesn't seem right.
Doğru gelmiyor.
It doesn't seem right, leaving him here like this.
Bana onu burada böyle bırakmamız doğru gelmiyor.
Excuse me, something doesn't seem right.
Affedersin, Bir şey doğru gelmiyorsa
It doesn't seem right without Jess around.
Jess olmadan bana doğru gelmiyor.
Right? He doesn't seem like a killer.
Katile benzemiyor.
It doesn't seem particularly sentient right now.
Şu anda pek duyguluya benzemiyor.
You know, it doesn't seem right making fun of Dad without Mom.
Annem olmadan babamla dalga geçmek doğruymuş gibi gelmiyor.
I don't know, it just doesn't seem right using him this way.
Bilemiyorum. Onu bu şekilde kullanmak doğru gelmiyor.
Mickey really doesn't seem the right name for your dog.
Mickey, köpeğiniz için pek uygun bir isim gibi durmuyor.
It doesn't seem right, sitting on the east side, talking about revolution.
Doğu Yakasında oturup da devrimden bahsetmek doğru değil.
It doesn't seem right.
Pek doğru gözükmüyor.
It just doesn't seem right.
Doğru olduğunu sanmıyorum.
Doesn't seem quite right, does it?
Pek de doğru görünmüyor, değil mi?
It doesn't seem right, don't you think?
Bu doğru değil, öyle değil mi?
It doesn't seem right.
Sahibimiz nerede?
No matter how many times I turn it over in my mind it doesn't seem like the right thing.
Defalarca döndürüp durdum bu soruyu doğru değil.
This doesn't seem like the right way to me.
Burası bana doğru yol gibi gelmiyor.
- Doesn't seem right.
- Adil değil.
It just doesn't seem right.
Bu hiç içime sinmiyor.
Even if it doesn't seem quite right
Çok doğru gelmese bile
It just doesn't seem right.
Normal görünmüyor.
That rehab colony back in New Zealand doesn't seem so bad right now.
Yeniz Zelanda'daki rehab kolonisine dönmek bundan daha kötü görünmezdi.
It doesn't seem right.
Bu pek doğru görünmez.
It just doesn't seem right,
Aynını yapmak bana doğru görünmedi.
Something doesn't seem right.
Sanki birşeyler yanlış gibi.
It doesn't seem right.
- Doğru gözükmüyor.
I wish Kyle was here, it just doesn't seem right without him.
Lütfen Kyle'da burada olsun. Onsuz olmuyor.
I know it doesn't seem possible now, but you're going to be all right.
Şu anda mümkün görünmediğini biliyorum, ama iyi olacaksın.
And it doesn't seem right.
Ve doğru da değil.
It doesn't seem right with Lance all fucked-up.
Lance bu durumdayken olmaz.
doesn't seem like it 19
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right or wrong 91
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right or wrong 91
right away 1349
right back 46
right over there 262
right about now 62
right again 53
right in there 66
right down there 39
right this way 810
right over here 142
right or left 32
right back 46
right over there 262
right about now 62
right again 53
right in there 66
right down there 39
right this way 810
right over here 142
right or left 32