Everybody down tradutor Turco
2,219 parallel translation
Everybody down!
Herkes dursun!
Everybody down, i'll go first.
Adamlarımı kurtarmalıyım! Onları güvene almalıyım!
I let everybody down.
Herkesin ölümüne sebep oldum.
They chased everybody down the fire escape.
Herkesi yangın çıkışından kovaladılar.
Get down! Everybody down! Turn around.
Söyleyemeyeceğim o kadar çok şey var ki.
everybody down!
Herkes yere yatsın!
"everybody down, everybody down."
"herkes yere yatsın" diyor.
Everybody down!
Herkes yere yatsın!
If Percy goes down, he has no problem taking everybody down with him.
Percy giderse, herkesi kendisiyle birlikte götürmekten hiç çekinmez.
All right, everybody down, down.
Pekala, herkes yere, yere. Gizlenin.
Everybody down!
Teslim olun!
I didn't want to bring everybody down.
Kimsenin keyfini kaçırmak istememiştim.
Everybody get down!
Herkes yere yatsın!
I remember putting my weapon on fire, and having my finger on the trigger and knowing these are my buddies down there but knowing that they're gonna kill us and kill everybody.
Aşağıdakilerin arkadaşım olduğunun farkında olarak ama hepimizi öldüreceklerini de bilerekten parmağımı tetiğe yerleştirdikten sonra silahımı ateşlediğimi anımsıyorum.
Everybody, stand down!
Herkes dursun!
Everybody, sit down.
Herkes otursun.
Everybody, down!
Herkes yatsın!
Just, everybody cool down for a minute!
- Herkes biraz sakinleşsin!
Now, uh, now, everybody calm down.
Herkes sakin olsun.
Put the shard down... I want everybody to go to the wall!
Elindeki camı bırak... Herkesin duvarın dibine gitmesini istiyorum!
- Calm down, everybody moved away already.
Tamam, tamam uzaklaştım.
How you think that was, Boyd, running me down in front of everybody?
Boyd'un beni herkesin ortasında aşağılaması nasıl göründü dersin?
Jonathan, I want you to go down Into your little assistant underworld And find out where everybody is.
Jonathan, senden siz asistanların küçük yeraltı dünyanıza inmeni ve herkesin nerede olduğunu bulmanı istiyorum.
Uncle Hank said that they were worth learning about that everybody knows who Pablo Escobar is but nobody knows about the guys that brought him down.
Hank amca onların bilinmeye değer insanlar olduklarını söyledi herkes Pablo Escobar'ın kim olduğunu biliyor ama onu yakalayanları kimse tanımıyor.
You get famous in science if you can be the one who shoots down the theory everybody else believes in.
Diğer herkesin inandığı teoriyi alaşağı eden kişi olabilirseniz bilimde şöhreti elde edersiniz.
Look, you're gonna let your mom and everybody at school down Because you're afraid of looking stupid?
Bak, aptal gibi görünme korkusu yüzünden anneni ve okuldakileri hayal kırıklığına mı uğratmak istiyorsun?
Let's everybody come sit down.
Haydi gelin oturalım.
Everybody, gadgets down now!
Herkes elindeki cihazları bıraksın hemen!
I was skating down the hallway on top of the world with my new skates and my new haircut, which everybody thought was a Dorothy Hamill, but was actually a Pete rose.
Holde, yeni patenlerimle, herkesin Dorothy Hamill sandığı ama aslında Pete Rose özentisi olan yeni saç kesimimle sevinçten naralar atarak kayıyordum.
Okay, everybody, let's calm down.
Peki, millet, sakin olalım.
Hey, guys, the management needs everybody to get out... because they caught a guy jerking off in here... and they're gonna send in a crew to wipe down the loads.
Beyler, işletme herkesin çıkmasını istedi bir adamı burada mastürbasyon yaparken yakalamışlar da attırılanları temizletmek için görevlileri yolluyorlarmış.
Everybody, calm down.
Sakin olun.
- Everybody calm down.
Herkes, sakinleşsin.
I'm sorry about what I said, okay? You don't bring everybody down, you know?
Hepimizin moralini falan bozduğun yok.
So, you know, everybody just calm down.
Bu nedenle, herkes sakin olsun.
Everybody was running all over the place. Then I heard, "There's blood everywhere. 2-5 is down."
Herkes oraya kosuyordu.
Everybody quiet down.
Sessiz olun.
Look, everybody just calm down, all right?
Herkes sakinleşsin.
Ok, everybody needs to sit down'cause I'm about to rock your world And not in a way I like to do it.
Herkes otursun çünkü dünyanızı değiştireceğim ve bunu sevdiğim bir şekilde de yapmayacağım.
Everybody, get down!
Herkes yere yatsın. Hemen.
Down! Everybody, down!
Herkes yere yatsın.
- Everybody, let's just calm down.
- Millet, biraz sakın olun.
He was right about everybody else, right down to the pound.
Başkalarının kilosunu tam olarak bildi.
Calm down, everybody, please.
Herkes sakin olsun lütfen.
So everybody just calm down.
Herkes sakin olsun.
Hello, can everybody calm down?
Herkes sakin olabilir mi lütfen?
Everybody calm down.
Herkes sakin olsun.
All right, everybody, let's just calm it down, okay?
Hadi bakalım millet, sakinleşelim biraz, tamam mı?
Calm down, everybody.
Herkes sakin olsun.
Everybody calm down.
Herkes sakinleşsin.
Everybody calm down!
Herkes sakinleşsin!
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
down low 42
down the road 38
down the line 26
down the stairs 50
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down the road 38
down the line 26
down the stairs 50
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
downing street 23
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
downing street 23