For the record tradutor Turco
3,501 parallel translation
[Laughs] Okay, for the record, I am off of set-ups.
Bilesiniz diye söylüyorum, kız ayarlama işlerini bırakıyorum.
No, although I am a man of restrained appetites, for the record.
Hayır, ama bilginiz olsun, iştahı kısıtlı bir adamım ben.
Her name is Estelle, for the record.
Adı Estelle, bu arada.
- OKAY, I'LL TRY IT ON, BUT JUST FOR THE RECORD, I DO NOT FEEL GOOD ABOUT THIS.
Peki, deneyeceğim, ama kayıtlara geçsin, bundan hoşlanmıyorum.
For the record, I don't agree with what they're doing.
Söylemiş olayım burada yaptıkları şeye katılmıyorum.
For the record, anyone who leaves you behind is a fool.
Bu arada bilgine seni geride bırakan herkes aptaldır.
For the record, everything my client says is hypothetical until we agree on sentencing.
Kayıtlara geçsin biz hapis cezası konusunda anlaşana kadar müvekkilimin söylediği her şey varsayımdır.
I'm preserving my objection for the record.
İtirazlarımın kayda geçmesini istiyorum.
You know, for the record- - loyalty is a two-way street.
Bilirsiniz ki, sadakat karşılıklıdır..
But for the record, I said, "Back up," not, "Hit the hydrant."
Ama bil diye söylüyorum, ben "Geri git." dedim "Musluğa çarp." demedim.
And for the record, I never went back to Regina's house.
Kayıtlara geçsin, Regina'nın evine asla gitmedim.
For the record, I think this is a terrible idea.
Kayıtlara geçsin, bence berbat fikir.
For the record, man don't wear pants.
Öylesine söylüyorum, ben külot giymem.
'I just want to say, for the record,'that, in my experience, DCI Luther is an outstanding police officer.
Şunu söylemek istiyorum ki bence, DCI Luther muazzam bir polis memuru.
For the record, Mrs. Grayson, are you now denying that you abandoned a six-month-old boy named Patrick to enroll in a European art school?
Doğrulamak için soruyorum, Bayan Grayson Avrupa'daki bir sanat okuluna kayıt olabilmek için Patrick adında 6 aylık bir oğlan çocuğunu terk ettiğinizi inkâr mı ediyorsunuz?
For the record, you have excellent credit scores.
Bilgin olsun, çok iyi bir kredi notun var.
For the record, it's you, not me, that's gonna get your people killed.
Aklınızda bulunsun, benim değil, sizin. Ölenler, sizin insanlarınız olacak.
And, and... for the record, I... I love having two moms.
Ve... kayıtlara geçsin, iki annem olmasını çok seviyorum.
And for the record, ma'am, I always believed in you.
Bilesiniz diye söylüyorum efendim, size hep inanmıştım.
Oh, uh, for the record, Officer, your bedside manner sucks dog balls.
Kayıtlara geçsin diye söylüyorum, kurbana karşı tavrınız berbat.
Now, for the record, I hated the building, the people in it and the spirit it represented.
Söylediklerim kayda alınsın : Ben binasını sevmiyorum. İçindekileri ve ruhlarının güzelliklerini değil.
For the record, that is not what "under control" looks like.
Şunu bil, "kontrolün altında" olunca böyle olmaz.
For the record, we make really cute babies.
Kayıtlara geçsin, bizden olma bebekler çok şeker doğar.
And, for the record...
Ve haberin olsun diye söylüyorum,...
And just for the record, this here is my house.
Ayrıca bil diye söylüyorum burası benim evim.
Just for the record, you were the one saving my ass all night.
Kayıtlara geçsin diye söylüyorum asıl bütün gece beni kurtaran sendin.
For the record, there's no one.
Bu arada, kimse yok hayatımda.
And for the record, I covered the war'63 to'65.
Bilginiz olsun, 63'ten 65'e kadar savaş muhabirliği yaptım.
For the record, Gina, that's my mom's best friend.
Bu arada Gina annemin en iyi arkadaşı.
Snagged it from Silas yesterday, and for the record, I am secure enough in our relationship that you having psychic dreams about your ex-boyfriend does not bother me...
Dün Silas'tan yürüttüm. Ve bilgin olsun, eski erkek arkadaşın hakkında psişik rüyalar görmen konusunu kafaya takmayacak kadar ilişkimize güveniyorum. Ama bu yine de berbat bir durum.
Please state your name for the record and then begin your statement.
Lütfen kayıt için adınızı söyleyin ve ifadenizi vermeye başlayın.
Come on. For the record, I didn't steal them, okay?
Hadi ama ben elmaslarını falan çalmadım, tamam mı?
Hey, and just for the record, - Lauren, she's not- -
- Bil diye söylüyorum, Lauren şey değil...
For the record, I haven't forgotten about how you saved my life.
Bilgin olsun hayatımı kurtardığını unutmadım.
For the record, they were screwed up long before you got here.
Yanlışı düzelteyim sen gelmeden uzun süre önce mahvoldu bu aile.
You're the one who wanted to come and talk about our issues, which, for the record, are all in your weak little mind.
Buraya gelip sorunlarımızı anlatmak isteyen sendin ki bu sorunların hepsi de senin kafandakiler.
Just for the record, this is going to hurt me a lot more than it hurts him, and it's really going to hurt him.
Bilginiz olsun diye söylüyorum bu onun canını yaktığından daha çok benim canımı yakacak ve onun canını gerçekten yakacak.
Your Honor, I'd just like to state for the record that the witness is speaking into an imaginary microphone.
Sayın Yargıç, sadece kayıtlar için tanığın hayali bir mikrofona konuştuğunu belirtmek istiyorum.
And for the record... and not that it's anyone's business, especially not yours, Tina Cohen-agitator...
Resmi olarak? Ve bilin diye söylüyorum, bu kimseyi ilgilendirmez özellikle de seni Tina Cohen Fesat.
Listen, for the record, Sam's not the only guy who thought he was doing right and watched it all go to crap.
Bilmen için söylüyorum Sam doğru yaptığını düşünüp işlerin daha bir kötü hal aldığını izleyen ilk kişi değil.
Again for the record,
Bilin diye yine söylüyorum :
For the record? I think you make a great couple.
Kayıtlara geçse, sanırım büyük ödül bana verilirdi..
This is a competency hearing, Mr. Bohannon, not a court of law, and as such, the board has instructed me not to dwell on the murders you committed, but I shall, for the record, enumerate them.
Bu bir yetkinlik celsesi, Bay Bohannon, mahkeme değil ve bu sebepten dolayı da kurul benden işlediğiniz cinayetler üzerinde çok durmamamı söyledi ama kayıtlara geçmesi için birer birer sayacağım.
For the record, it's his men done the murdering of my family.
Bilginiz olsun, kendi adamları da benim ailemi öldürdü.
DC's current go-to place for these off-the-record meets.
Şu sıralar DC'nin kayıt dışı buluşmalar için uğrak mekanı.
I want... I want to record this for the medical journals.
Bunu tıbbi dergiler için kaydetmek istiyorum.
It's why you got on the plane this morning, because given your background, your qualifications, and your track record, you know that you're headed for bigger things.
Aklının bir köşesinde ; niteliklerin ve sicilin göz önüne alındığında, daha büyük işler başarabileceğini bildiğin için bu sabah uçağa bindin.
I merely wish to record the results for my Earth studies report.
Az kalsın dünya çalışması raporumun sonuçlarını kaydetmeyi dileceyektim.
Ah, well, I was just hoping for something - more off the record...
- Ben aslında daha çok kayıt dışı bir...
Hey, by the way, there is no landline into the Chens'apartment, and no record of any cell phone in either of their names, so they're probably using burners and alias accounts for their extracurricular activities.
Bu arada Chenlerin dairesinde ev telefonu bulunmuyor. İkisinin de adına cep telefonu kaydı yok. Yani muhtemelen kayıt dışı aktivitelerinde tek seferlek telefonlarla sahte hesaplar kullanıyorlar.
There's a six month gap in Auggie Anderson's CIA service record, right around the time he opened that account for Arthur in Colombia.
Auggie Anderson'ın CIA hizmet kaydında altı aylık bir boşluk var. Tam da Arthur için Kolombiya'daki hesabı açtığı sıralarda.
for the love of god 422
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the last time 470
for the life of me 58
for the rest of my life 110
for the greater good 31
for the first time 465
for the first time ever 57
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the last time 470
for the life of me 58
for the rest of my life 110
for the greater good 31
for the first time 465
for the first time ever 57