English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ F ] / Forget i said that

Forget i said that tradutor Turco

180 parallel translation
Oh, no. Forget I said that. I'm crazy about you.
Bu arada senin için deli olduğumu söylemeyi unutmuşum.
Forget I said that.
Söylemedim say.
You forget I said that.
Söylediklerimi unut.
Forget I said that.
Bunu söylediğimi unut.
Forget I said that.
Bir şey demedim.
Then forget I said that.
O halde söylediğimi unutun.
Will you please forget I said that?
Söylediklerimi unutsan olmaz mı?
FORGET I SAID THAT, OK?
Bu söylediğimi unutun, olmaz mı?
No. Forget I said that.
Hayır, bunu unutun.
Uh... forget I said that last part.
Son söylediğimi unut.
Oh, well, forget I said that then.
Ah, şey, dediğimi unut.
That's.... Forget I said that.
Söylediklerimi unut.
Yeah. Forget I said that one.
Bunu söylediğimi unut.
Everything that I said before, forget it.
Daha önce söylediğim her şeyi unut. Hepsini, tamam mı?
That's complimentary, and don't forget you said I looked as young as Cornelia.
Çok naziksin, ayrıca Cornelia kadar genç göründüğümü söylediğini unutma.
I'm sure you'd all agree with me if I said that now's the time to stop this nonsense, face facts, get down to brass tacks, forget about the war, and go fishing.
Şimdi bu saçmalıkları bırakıp, asıl mevzuya dönmenin ve balığa çıkmanın vaktidir desem, eminim hepiniz bana katılırsınız.
My father said that when the time came that we had enough again, and there would be such a time, he said, I must not forget what it is like to be hungry.
Babam tekrar eski varlığımıza kavuştuğumuzda... ki o gün de yakında gelecek demişti... aç olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmamalısın demişti.
I'm gonna forget you just said that.
Son dediğini unutacağım.
Someone, I forget whom, said once that my music was sour and my poetry worse.
Biri bana, müziğimin hırçın, sözümün beter olduğunu söylemişti. Hayır.
And he said that from now on, he was Jesus Christ, I shouldn't forget it.
O da bana bundan böyle onun İsa olduğunu unutmamamı söyledi.
Somebody once said, I forget who that he never looked back, because something might be gaining on him.
Birisi bir keresinde demiş ki, kim olduğunu unuttum hiç arkama bakmam, çünkü birileri sırtıma yük olmuş olabilir.
I'm gonna forget you said that.
Bunu söylediğini unutacağım.
And eventually I figured out why you said'em, because I also remember... that you said, "Forget about Michael's ballet, there'll be others."
Ve sonunda neden söylediğini anladım çünkü şunu da söylemiştin : "Michael'ın balesini unut, başkaları da olacak."
Turn around and walk out that door, and I'll forget what you said.
Şimdi arkana dön ve çık git, ben de bu sözü duymamış olayım.
I said forget it, I'm not going to sign that release.
Sana unut dedim! O izini imzalamayacağım ve son sözüm bu!
I'm sorry I said that. I said what I thought I meant... ... but forget it.
Kastettiğimi düşündüğüm şeyi söyledim ama unut gitsin.
- Forget that I said wife.
- Karım dediğimi unut.
I've wanted to call you, tell you to forget all that nonsense I said.
Ettiğim tüm o saçma lafları unutmanı söylemek için seni aramak istedim.
- All right, all right, all right. - Forget it! - But you just said if I said that, man...
- Ama bana dedin ki...
I said forget it. I don't want the job, and that's final.
İş istemiyorum, bitti.
- I said, forget about that, Tony.
- Sana, onu unutmanı söylemiştim Tony.
All that stuff I said earlier, forget about it.
- Söylediklerimi unut lütfen.
Forget that I said that, because you already said no.
Hatta sana sormayacağım bile.
And Mrs Walker said not to forget that Rumplemayers's men will be here at eleven. I won't forget.
Bayan Walker, Rumplemayer'ın adamlarının saat onbirde burada olacaklarını unutmamanızı söyledi.
I'm gonna forget you said that.
Bunu dediğini unutacağım.
In fact, let's just forget that I even said anything.
Aslında, söylediklerimi, her ikimizde unutalım.
Maybe it would be best, as the tracer said, to forget about Kellin and the time she spent here, but I don't want to do that.
Belki de izleyicinin dediği gibi Kellin ve onun burada geçirdiği zamana ait her şeyi unutmak en iyisidir, ama bunu yapmak istemiyorum.
I never want to forget that you said that
Bunu söylediğini asla unutmak istemiyorum.
He said I had a new mother... and that I should forget.
Yeni bir annem olduğunu, annemi unutmam gerektiğini söyledi.
They said you were part of my kyn'steya... my... my past life, and that I needed to forget you... all of you.
Sizlerin, benim kyn'steyam olduğunuzu söylediler... benim... geçmiş yaşamım ve ihtiyacım olan şeyin sizi unutmam gerektiğini söylediler... hepinizi.
I'm going to forget you said that.
Bunları hiç duymadığımı varsayacağım.
Now, you've had your little tantrum and you said some things in anger that I am willing to forget.
Ufak sinir krizini geçirdin ve kızgınken bazı şeyler söyledin ama bunları unutmaya razıyım.
She said she wished her brother were there... as he would be in a passion that I would not soon forget!
dedi ki, keşke abisi burada olsaydı ve hmen unutmayacağım bir tutkuya sahip olsaydı.
Yeah, I put that man in his place, all right, zing! Oh, what you said to him! How could anyone forget?
Ona söylediklerini kim unutabilir ki?
"Don't forget", I said, "that there were also women and children aboard."
Onlara "Unutmayın, o gemide kadınlar ve çocuklar da vardı" dedim.
Forget I just said that. I am... That was dumb.
Dediklerimi unut.
"We are all guilty... of everything and everyone... and me more than the others." I forget who said that.
"Her şey ve herkes için hepimiz suçluyuz ve ben diğerlerinden daha suçluyum". Bunu kimin söylediğini unuttum.
You see, I'm a wrapping elf... and I said that to- - Forget it.
Paketleme yapan bir elfim... Unut gitsin
You said to forget you... It is painful to keep you in my heart... but because it would be more painful to forget you, because I'm afraid of that pain...
Sizi unutmamı... kalbimde sizi taşımak çok acı veriyor... fakat sizi unutmak daha çok acı verecekti, ve ben bu acıyı çekmekten korktum...
Okay, forget that I just said that.
Neyse, son söylediğimi boş verin.
I will forget you said that.
Bu lafın için seni affedeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]