He died a hero tradutor Turco
71 parallel translation
"He died a hero and an American."
"ve bir Amerikalıya yakışır şekilde ölmüştür."
He died a hero.
Kahramanca öldü.
He died a hero, he didn't tell me anything.
Ağzından tek kelime bile çıkmadı.
- He died a hero.
- Bir kahraman gibi öldü.
He died a hero.
Bir kahraman olarak öldü.
He died a hero's death :
Bir kahraman gibi öldü :
Well, he died a hero.
Bir kahraman olarak öldü.
If you do, then you should not doubt that he died a hero's death.
İnanıyorsanız, bir kahraman gibi öldüğüne dair hiçbir şüpheniz olamaz.
His family got a telegram from the War Department saying he died a hero on a mission that would help win the war.
Ailesi Savaş Bölümü'nden savaşın kazanılmasına yardım eden bir görevde öldüğünü yazan bir telgraf aldı.
He died a hero.
Kahraman olarak öldü.
Well, I'm glad to know he died a hero instead of that other way.
Babamın başka türlü değil de kahramanca öldüğünü bilmek içimi rahatlattı.
Yeah, but he died a hero.
Evet, ama kahraman olarak öldü.
The streets that my father walked, when he died a hero's death...
Babamın geçtiği sokaklar, o öldüğünde bir kahraman göçtü...
He died a hero's death.
Bir kahraman gibi öldü.
He died a hero in this fucked-up, tragic way.
Pisi pisine, kahramanlık yaparken öldü.
Yes, he died a hero.
Evet, bir kahraman olarak öldü.
"... please know that he died a hero, but more importantly, he lived a hero.
Bir kahraman olarak öldüğünü bilin. Ama daha da önemlisi, bir kahraman olarak yaşadı.
He died a hero, they said.
Bir kahraman olarak öldü, dediler.
- That he died a hero.
- Bir kahraman olarak öldüğünü.
Oh, he died a hero.
Kahraman olarak öldü.
He died a hero in his own mind.
Kendisine göre bir kahraman olarak öldü.
He died a hero.
- Kahraman gibi öldü.
I'm sure he died a hero.
Eminim bir kahraman gibi ölmüştür.
Sounds like he died a hero, then.
Soygunu durdurmaya çalışırken.
He died a hero's death, right?
- Bir kahraman gibi öldü, değil mi?
Said he died a hero, but you told me the truth.
Kahraman olarak öldü demişti ama sen bana gerçeği söyledin.
But he died a hero to me.
Ama bana göre kahramanca öldü.
He died a hero's death.
O bir kahraman öldü.
Father said he died a hero.
Babam, kahraman gibi öldüğünü söyledi.
- But he died a hero.
- Kahraman gibi öldü ama!
At least he died a hero.
En azından bir kahraman olarak öldü.
He may have lived his life as a cog, but he died a hero.
Hayatını önemsiz birisi olarak yaşamış olabilir, ama bir kahraman gibi öldü.
At least he died a hero.
En azında kahraman olarak öldü.
He died a hero, Randall.
Bir kahraman olarak öldü, Randall.
Batu fought to his death. He died a hero.
Batu ölümüne mücadele ederek kahramanca Tanrı'ya kavuştu.
He died a hero, you know.
Bir kahraman olarak öldü.
He died like a hero to save her and the rest of us.
Kızını ve diğerlerini korumak için bir kahraman gibi öldü.
Old Erskine died like a hero, didn't he?
Erskine, tam bir kahraman gibi öldü, öyle değil mi?
He died the death of a hero, and he deserves our tears.
Bir kahraman ölümüyle can verdi ve gözyaşlarımızı hak ediyor.
He died a great, grand... grand, glorious hero of the revolution.
O öldü. Bir kahraman gibi öldü.
Gabrielle, Joxer died a hero, just like he always wanted.
Gabrielle, Joxer bir kahraman olarak öldü, tıpkı her zaman istediği gibi.
One, he was a hero of the Revolution. Two, he died in the gulag.
Birincisi, bir devrim kahranı olduğu ikincisi ise Gulag'da ( hapishane ) öldüğü.
A man that died for his country, he's the one who's the real hero.
Ülkesi için ölen bir adam, esas kahraman odur.
I made him out to be a hero, said he died in A motorcycle accident, so...
Onu kahraman gibi anlattım. Motor kazasında öldüğünü söyledim.
He died a hero.
Ben doğmadan önce ölmüş.
Your son was a true hero. He died in battle
Oğlunuz gerçek bir kahraman gibi savaşta öldü.
He died a loyal hero of the Republic.
Cumhuriyetin sadık askeri olarak öldü.
He died a hero.
Kahraman gibi öldü.
Well, they may have turned on him. But he came out of there a hero who almost died saving the president's son.
Ona sırtlarını dönmüş olabilirler ama adam başkanın oğlunu kurtarmak isterken neredeyse canından olan bir kahraman olarak dışarı çıktı.
Sure, he-he was my childhood hero, but... the fact that I got to work with him, side by side, before he... died was... it was... it was a gift.
Çocukluk kahramanımdı tabii ki ama onunla birlikte çalışabilmek ölmeden önce, yan yana çalışabilmek büyük bir hediyeydi.
He died as a hero.
Kahraman olarak öldü.
he died last year 22
he died 569
he died last night 18
he died in my arms 17
he died of a heart attack 24
he died instantly 17
he died in 45
a hero 130
he did nothing 20
he didn't mean to 22
he died 569
he died last night 18
he died in my arms 17
he died of a heart attack 24
he died instantly 17
he died in 45
a hero 130
he did nothing 20
he didn't mean to 22
he didn't 1210
he didn't answer 29
he didn't make it 114
he didn't tell me 71
he didn't want to 25
he didn't show up 29
he didn't come 27
he didn't say anything 96
he didn't have to 77
he didn't know 91
he didn't answer 29
he didn't make it 114
he didn't tell me 71
he didn't want to 25
he didn't show up 29
he didn't come 27
he didn't say anything 96
he didn't have to 77
he didn't know 91