Heavy stuff tradutor Turco
216 parallel translation
He's waiting for the heavy stuff piled up in the pass.
Geçitte toplanan bulutların dağılmasını bekliyor.
There's only a few more miles of this heavy stuff.
Bu güçlü şeye yalnızca birkaç kilometre var.
Heavy stuff.
Ağır toplar.
Good job we've got some heavy stuff in the area.
İyi iş çıkardık. Bu bölgede birtakım ağır malzeme dolaşıyor.
Dump the heavy stuff overboard.
Ağırlıkları denize atın.
How am I supposed to know heavy stuff like that?
Böyle bir şeyi bilmemi nasıl beklersin?
I'm holding at Ambleve, but I can't last without heavy stuff.
Ambléve'de kalıyorum ama ağır destek olmadan dayanamam.
Tell artillery to lay on the heavy stuff.
Söyle topçu köprüyü sıkı dövsün.
Ok boys, this time we go for the heavy stuff.
Tamam beyler, bu kez ağır işe geçiyoruz.
That's pretty heavy stuff.
Bu çok kapsamlı bir kitap.
How about the heavy stuff?
Kara büyü gibi şeyler?
- Heavy stuff.
- Ağırmış.
I just gotta get my hands on some heavy stuff, you know?
Şöyle sağlam bir şey bulmam lazım anlıyor musun?
Is it heavy stuff, man?
Bu ağır mal mı?
So, tell me, where's the real heavy stuff?
Öyleyse söyle bana, gerçekten değerli parçalar nerede?
My, heavy stuff.
Çok heyecan verici!
We got some heavy stuff ahead.
Önümüzde çetin bir hava var.
I don't think the heavy stuff is going to come down for quite a while.
Bence yağmur bir süre daha şiddetlenmez.
Looks like heavy stuff.
Ağır gibi görünüyor.
Hold up on the heavy stuff!
Şu ağır zımbırtıyı engelleyin.
They've got more heavy stuff in the way.
Daha ağır birşey var bunun arkasında.
Most of those guys will have Evinrudes and Mercuries... heavy stuff.
Yarıştaki adamların çoğu Evinrude ve Mercurie marka kullanıyor olacak.
It's heavy stuff.
Ağır bir şey.
You gotta be careful, Jack. That's some heavy stuff.
Orası bayağı tehlikelidir.
Heavy stuff for knocking off a minimarket.
Minimarket soymak için ağır silah.
Piccolo, you're wearing the heavy stuff, too?
Piccolo, o senden daha mı ağır?
Larry Pesch, Bobby Tex. That's heavy stuff.
Larry Pesch ve Bobby Tex önemli isimler.
We were smoking some pretty heavy stuff back then.
O zamanlar oldukça etkili bir şeyler çekiyorduk.
You weight it down with stones and other heavy stuff.
Tas ve benzeri agir seylerle agirligini arttirirsin
- The heavy stuff's in the cars.
- Ağır silahlar arabalarda.
All the heavy stuff, I leave foryou.
Ağır işleri sana bırakıyorum.
It ´ s heavy stuff.
Çok zor olabilir.
I don't know if you understand... but the rites of exorcism that's really heavy stuff. That's like controlled nuclear fission, in a way.
Şeytan çıkarma ciddi bir iş, bir çeşit... kontrollü atom enerjisi.
That was... I did the heavy stuff till I knackered my back.
Sırtımı incitene dek ağır işler yaptım hepsi o.
- Nothing. - Some heavy stuff?
- Ağır bir şey, ha?
All the heavy stuff... death, love, marriage, family.
Önemli şeyler. Ölüm, aşk, evlilik, aile...
Well, I mean some of it can be kinda heavy, but- - yeah, but even the heavy stuff is great, right?
Bazı tarafları ağır olabilir ama... Evet ama ağır tarafları bile harika, değil mi?
That's heavy stuff.
Bu ağır oldu.
This stuff's heavy.
Bu şeyler ağırmış.
This stuff ain't heavy.
Bu köpükler hafif.
But I'm warning you, no heavy-duty stuff.
Ama seni uyarıyorum. Ağır iş yapmam.
'Downtown is still moving,'but at exit 49, there's heavy inbound stuff.
Şehir merkezinde trafik akıyor ama kuzeyde 49. Karayolu sıkışık hem de çok sıkışık.
Heavy security stuff, very hush-hush.
Ciddi güvenlik meselesi, çok gizli.
She was heavy into that Santeria stuff.
Şu Santeria işine kafayı takmış durumdaydı.
I didn't know this stuff was so heavy.
Bu şeyin bu kadar ağır olduğunu bilmiyordum.
OK, fellas, I know this stuff is heavy, but move out.
- Pekala, indirelim, ağır olduğunu biliyorum ama, dışarı taşımalıyız.
Oh, God. Kat, this is really heavy-duty stuff here.
Tanrım Kat, bu gerçekten de oldukça ağır bir yük.
- This stuff's so heavy!
- Bu şey çok ağır!
- This stuff is heavy.
- Gerçekten ağır.
Heavy stuff.
Napalm Death Iron Maiden Kreator Sert şeyler.
- Really heavy stuff.
Çok ağır olduğunu sana söyleyebilirim.
stuff 485
stuffed 27
stuffing 22
stuff happens 27
stuff like that 238
stuff it 26
stuff and nonsense 20
heavy 233
heavy breathing 39
heavy sigh 17
stuffed 27
stuffing 22
stuff happens 27
stuff like that 238
stuff it 26
stuff and nonsense 20
heavy 233
heavy breathing 39
heavy sigh 17