Hid tradutor Turco
4,425 parallel translation
It happened quickly, but eyewitnesses saw two people with helmets, who hid their faces.
Çok hızlı gerçekleşti ama görgü tanıkları yüzlerini kaskla saklayan iki kişiyi gördüler.
I dropped, I hid, I finally watched "Downton Abbey."
Buraya düştüm, saklandım sonunda Downton Abbey'i izledim.
When have we ever hid anything from each other, painful or not?
Acı verici olsun olmasın biz ne zaman birbirimizden bir şey sakladık?
I hid them before I called 911, so she wouldn't have to be involved.
911'i aramadan önce onları sakladım, böyle onları fark edemeyeceklerdi.
I think Mosconi was telling us where he hid that diamond.
Sanırım Masconi bize Elması nereye sakladığını söylüyor.
I'm ashamed to say I hid.
Saklandığımı söylemekle utanıyorum.
But if I'm going to keep her out of prison, I need you to tell me where she hid the insurance money.
Eğer anneni hapse girmekten uzak tutacaksam sigorta parasını ne yaptığını söylemen gerek
He thinks if James Gray's killer hid him in the mural, he may have hid something else.
'James Gray'i öldüren onu tabloda saklıyorsa başka bir şey de saklıyordur'düşüncesinde.
I let you break the rules on my behalf while I hid behind deniability.
Kendim inkârın arkasına saklanırken, senin kuralları benim adıma çiğnemene izin verdim.
Jack Crawford sanctioned this and then he hid it from us.
Jack Crawford bunu onayladı ve ardından bizden sakladı.
It is one of those things that is... "hid"... as the Bible says.
Bu, İncil'de geçtiği üzere "saklı" şeylerden biri.
I hid it, hung out with all the wrong people.
Sakladım yanlış insanlarla takıldım.
Someone must've hid the honey there.
Malın biri, balı içeride saklamış herhalde.
Look, we know you and Stanfill hid the money at the bar you bought for Foster.
Bildiğimiz Bak sen ve Stanfill parayı sakladı Eğer Foster için satın barda.
Hagen was looking for a lost treasure that Mosconi hid a hundred years ago.
Hagen, Mosconi'nin yüz yıl önce sakladığı kayıp hazineyi arıyordu.
What if she hid it somewhere where it would never be found?
Ya asla bulunamayacak bir yere sakladıysa silahı?
But not why Dybek hid it.
Dybek bunu gizleme gereği duymuyor.
She kidnapped you that night, locked you up ever since and hid you away from anyone that knew magic.
O zamandan beri seni kilit altında tuttu ve sihir bilen herkesten seni gizledi.
Are you sure Tyler hid it where he said he did?
Tyler'ın söylediği yere sakladığından emin misin?
Tyler said he hid it in the piano.
Tyler piyanoya sakladığını söylemişti.
Carmen rigged the house, hid in a storm cellar, killed her mother, framed the boyfriend.
Carmen evi havaya uçurup, suçu adam atmış.
I hid it there just in case.
Her ihtimale karşı oraya sakladım.
We hid Jimmy's condition for years.
- Jimmy'nin durumunu yıllarda sakladık.
It was good you hid the Aleut whaling spear.
Aleut'un balina mızrağını iyi sapladın.
I hid it in some clothes.
Çamaşırların içine sakladım.
'My mother hid her illness from me.'
Annem hastalığını benden saklamıştı.
A man came and he hid in there.
Bir adam gelip orada saklandı.
Once, I hid my neighbor's dog, Buttons, and I put her dog collar on this brisket and I put it on their porch... Kim.
Bir keresinde, komşumun köpeğni sakladım, ve yularını göğüs etinin üstüne koyup verendalarına bıraktım...
Well, we know where you hid the money, and we took it.
iParayı nereye sakladığını biliyoruz ve onu oradan aldık.
So, they hid all the paintings.
Bütün tabloları saklamışlar, ha?
It's said that when the cold war was ending, Its owner hid a list inside the effigy, A list of soviet spies.
Soğuk savaş bittiğinde, heykelin sahibinin Sovyet ajanları listesini bu heykelin içinde sakladığı söyleniyor.
Which, according to the son's story, He hid in the base of the statue.
Çocuğun anlattığına göre nerede oldukları heykelin içinde saklıymış.
We both know if she ever found out we hid this, she would take it out on our child.
Onları sakladığımızı öğrenirse acısını çocuğumuzdan çıkaracağını biliyoruz.
So, if you just tell me where you've hid the stuff, I'll take my share and just be off.
Malzemeleri nerede sakladığını söylersen kendi payımı alıp kaybolurum.
I hid the flight recorder in here.
Uçuş kaydını buraya gizlemiştim.
You hid it, right?
Sakladınız, değil mi?
I should've hid in the bathroom.
Banyoda saklanmalıydım
Some people said he hid his money using a portal to another dimension.
Kimileri parasını bir portal kullanarak başka bir boyuta sakladığını söylüyor.
You just hid behind those fences and waited for...
O çitlerin arkasına saklanıp bekledin.
Oh, uh, he hid the bodies under the "D" in the Hollywood Sign.
Cesetleri, Hollywood tabelasındaki D harfininin altına gömmüş.
All you have to do is tell me where you hid my shit.
Tek yapman gereken paramı nereye sakladığını söylemek.
One year, we hid a microphone in the gym.
Bir sene spor salonuna mikrofon saklamıştık.
You can tell me where you hid my program.
Programımı nereye sakladığını söyleyebilirsin.
You're so scared of me that you hid a knife in your pocket.
Benden o kadar korkuyorsun ki cebine bir bıçak saklamışsın.
I hid in the dark so if you run into any pimps, that's... that's what that is.
Yani olur da karşına bir pezevenk çıkarsa... -... o mesele yüzündendir.
I hid the bag in case we're caught.
Yakalanma ihtimalimize karşı çantayı sakladım.
You hid him from me.
Onu benden sakladın.
No, I hid these from them.
Hayır, bunları sakladım.
They hid me.
Beni gizliyorlardı resmen.
Thomas Pynchon hid in New York for years.
Thomas Pynchon yıllarca New York'ta saklandı.
The one that hid.
Saklanan kişi.
hide 577
hidden 88
hiding 158
hide and seek 27
hide me 59
hide them 16
hide it 61
hideous 58
hiding in plain sight 28
hidden away 21
hidden 88
hiding 158
hide and seek 27
hide me 59
hide them 16
hide it 61
hideous 58
hiding in plain sight 28
hidden away 21